Hasret nedir bilir misin ruhumun ruhu?
Öyle birşeydir ki hasret, bazen konuşturur, bazen susturur seni.
Beni hep susma yoluna itti hasret.
Ama bugün konuş diyor ve anlat.
Konuş ama bu hasretin sahibine anlat sadece diyor bana.
Şimdi sen karşımda iken söylüyorum sana ey muhattap!
Hasretim büyüttü seni içimde.
Hasretim bağladı beni sana ve hasretin verdi bana yaşama gücümü, sevmediğim bu hayatta yaşama sevincimi.
Umudu hasretin öğretti bana.
Beklemeyi de ondan öğrendim ben.
Zaman geldi, asırlar geçti, sen yoktun görmedin.
Ama yeniden yeni bir güne merhabayı o umut öğretti bana.
Umut sensin benim için ruhumun ruhu.
Senin var olman ve gerisinin sadece bir ilizyon olmasıdır benim için hayat.
İnançlar da böyledir hani. Gidip görmediğin yerlerin umudu ve varşığına inandığın ama hiç görmediğin, dokunamayacağın bir varlığın umudu ile hayatın boyunca yaşarsın.
Bu dahi varlığa inanarak yaşamanın en güzel ispatıdır bence.
İnsan insandan ne bekler bilmiyorum ama ben beklemedim asla. Yaşadım ve umut ettim.
Asla planlar kurmadım, hesaplar yapmadım. Yaşadım ruhumundaki ruhum. Yaşadım ve umut ettim.
Hasret benim mürşidim oldu, hocalık yaptı bana bu yolda. Özlem ve umut dedi bana. Özlem, umuttan var olur, umut ise yaşatır ve savaşçı kılar seni dedi.
Beni var eden umuda sarıldım.
Tuttum ve bırakmadım.
Tuttum ve bırakmadım....
Yalnız Bir Yolcu