Modern dönemde imtiyazlı kimliği belirleyen otorite ulus devlet olduğu için imtiyazlı kimlik ulus kimliğidir. Eski dönemde bu kimlik dindi. Ulus dinin yerine geçti, seküler din oldu. İnsanlar ulus kimliklerine bir yücelik, azamet, ayrıcalık atfederek varoluş ve güç istençlerini ona aktardılar. Böylece bu seküler kimlik avam için varoluşun anlamı haline geldi. İnsan kendini kendinde ötekini dışlayarak tanımlar ve var eder. Bu seküler din ötekiyle tam da böyle bir ilişki sonucu kendini tamamlar. Bu yüzden avam kendi seküler dininin dışındakilere çatarak kendi seküler dininin en yüce ibadetini yerine getirmiş olur. Velhasıl modern toplumun birincil varlığı ulustur. Ve güç istenciyle dolu avam kendini ulusal hınç içinde var eder. Bu yüzden ulus olamayan uluslar yangınlarda, sellerde, depremlerde bile toplumsal öfkenin hedefi haline gelirler. Ta ki onlar da bir ulus olmayı başarana kadar.