128 syf.
10/10 puan verdi
Beyaz Güller
Stefan Zweig
Stefan Zweig
"Bilinmeyen Kadının Mektubu", aşkın gücünü, tutkuyu ve yaşamın karmaşıklığını anlatan etkileyici bir eserdir. Stefan Zweig'in ustalıkla işlediği hikaye, okuyucuları derinden etkileyecek ve düşündürecek bir yapıya sahiptir. Bu kitabı okurken, aşkın ve insan ilişkilerinin derinliklerine dalmak ve hikayenin içinde kaybolmak kaçınılmaz kadınlar genel olarak kendilerini senin kollarına atmayı arzulasa da, bu arzuyu inkar etme ve ürkmüş gibi yapma eğilimindeler. Çünkü yalanlar, yeminler, vaatler aracılığıyla kandırılmaya ihtiyaç duyarlar. Sadece Türk toplumunda değil, dünya genelinde de böyle bir olgu var. Herkesin kişisel bir tecrübesi olduğunu düşündüğümüz bu vurguları kitabın her bölgesinde görmek mümkün. Bedenimin tek sahibi beni sevmiyordu! Zaman zaman felsefe, zaman zaman safsata da yapsa, aşka herkes zaman mağlup olur mantığa! Ben artık tanrıya inanmıyorum, ben yalnızca sana inanıyorum. Yalnızca seni seviyorum. Tek kelime ile özetleyecek olursam, kadının bir saplantılı bir aşık olduğunu düşünebilirsiniz. Lakin ilerleyen sayfalarda saplantı düşüncesi zihninize geldiği için pişmanlık duyacaksınız.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu - Bir Kadının Hayatından 24 Saat
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu - Bir Kadının Hayatından 24 SaatStefan Zweig · Can Yayınları · 20174,913 okunma
1184 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
El-Lü'lüü vel Mercan
El-Lü'lüü vel Mercan
Medeniyetin geri olduğu cehalet devirlerinde fikir ve vijdan hürriyeti tahakküm ve baskı altında idi. İnsanlık bundan çok zarar görmüştür. Bilhassa din muhafızlığı kisvesine bürünenlerin hakikati düşünebilenler, söyleyebilenler hakkında reva gördükleri zulum ve işkenceler, insanlık tarihinde daima kirli facialar olarak kalacaktır.
El-Lü'lüü vel Mercan
El-Lü'lüü vel MercanM. Fuad Abdulbaki · Emin Yayınları · 201140 okunma
Reklam
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Acaba Aşk "Yeniden" Önemli Olabilir mi?
Murakami'nin "Birinci Tekil Şahıs"ını okuduktan sonra acaba aşk "yeniden" önemli olabilir mi diye düşündüm. Maymunun sözleri* beynimin içindeki bir duvarda gedik açtı.
Annie Ernaux
Annie Ernaux
'nun "
Yalın Tutku
Yalın Tutku
"sunun sonunda kadın gençliğinde zenginliğin parasal şeylerle ilgili olduğunu düşündüğünü, ama şimdi zenginliğin saf
Birinci Tekil Şahıs
Birinci Tekil ŞahısHaruki Murakami · Doğan Kitap · 2021848 okunma
220 syf.
·
Puan vermedi
Babasının görevi nedeniyle İlkokul ve Ortaokul yıllarını Taşköprü’de geçiren Mümtaz Tiftik romanına başlarken ”Bu eserin oluşmasında anılan yer ve kişi isimlerinin gerçekle ilişkisi bulunmamaktadır.” diye yazmış özgeçmişinden önceki sayfaya. Anılan yer ve kişi isimlerinin gerçekle ilişkisi olmayabilir ama romanda kurgulanmış olan yaşam bire bir
Sürgün Gelin
Sürgün GelinMümtaz Tiftik · Dorlion Yayınevi · 20231 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
Başkalarının Tanrısı Mine Söğüt Yıllar sonra yine elimde bir Mine Söğüt kitabı tutuyorum. Yine iki gün içinde okuyup bitirdim. Aslında okumak değil yaptığım, bağlanmak, korkmak, soruların içinde boğulmak ve kitabın sonunun cevaplar veremeyeceğini bilerek cevaplar aramak. Bu kitabı okurken tekrarladığım ilk soru “Eve dönmek için her zaman çok geç midir?” oldu. Bu soru için bir cevabım var. Geç kalınmışlık hissi yalnızca içimizdedir. Kendimizi korumak için kaçtığımız tüm sorunlar bize geç kalmışlık hissini aşılar. Yüzleşmekten korktuğumuz için geç kalıyoruz. Ve kitabın ortalarında başka bir soru peyda oluyor aklımda. “Bir kez terk edince hayatın yükünü, kalmayı başarabilir mi insan? Yoksa kurduğu her hayatı terk ettiği bir döngünün esiri mi olur?” İşte bu soru için bir cevabım yok. Cevap, cesaret meselesi oluyor. Terk edişin getirdiği hüzünle kurduğu bağ, insanın kalmasına ya da defalarca terk etmesine yol gösteriyor.
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,315 okunma
216 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
‘Karanlık, karanlık, yüzde yüz karanlık. Kapkaranlık bir toplumda kim kimi kurtarır ki?’ ‘İnsan türünün ilerlemesi çok yavaş ana gerilemesi çok hızlı olur.’ . Daha pek çok sevdiğim cümle vardı Kedi Gezegeni’nde. Sebebi edebi değerinden çok bugünü dünden görmüş olmasından. Lao She’nin 1932-1933 yılları arasında Xiandai dergisinde tefrika edilen eseri ne kadar Çin eleştirisi olarak adlandırılsa da mekanı ve zamanı olmayan eserlerden oldu benim için. Eğitim-aydın kesim eleştirilerini çok güçlü bulduğum, toplumdaki yozlaşmanın hızına bir kez daha şaşırdığım Kedi Gezegeni temelde Mars’ta uzay gemisinin düşmesiyle Kedi İnsanların arasında yaşamaya başlayan bir kahramanı konu alıyor. Büyülü yapraklar yiyerek uyuşan, gerçeklerden çok yalanın tutulduğu bir toplumda çürüme nasıl başlar ve ilerler görüyoruz.. Bildiğimiz yerden geliyor cümleler.. . Giray Fidan ve Tang Guozhong çevirisiyle keyifle okudum ~
Kedi Gezegeni
Kedi GezegeniLao She · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022495 okunma
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.