Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bugün ise Aydınlanmanın ilerleme ve insanlığın mükemmelleştirilebilirliğine olan inancı, ilerlemenin mümkünlüğüne yönelik artan şüphecilik ve insan bilgisinin sınırları konusunda daha fazla farkındalıkla değiştirilmiştir. Bu değişiklik ise yine de paradigma içi bir değişikliktir ve esasa dair bir çıkış yolu sunmamaktadır. Müslümanlardan Aydınlanma ve modernleşmeyi artık ne hamasi ve yüzeysel tespitlerle geçiştirmesi ne de Batı karşısında bir aşağılık psikolojisine çıkacak tavırları sürdürmesi beklenebilir. "Akıl Tarikatından gönlün eşyayı inşa ve ihya edici yollarına çıkan bir idrak ancak insana yaşanmaya değer hayatın sırlarını ve sınırlarını gösterebilir.
_Şeytanla anlaşmak, yani Nevrotik kişinin kendi benliğinden vazgeçmesi, ruhunu satmasına karşılık gelmektedir. Psikiyatride bunu "kişinin kendine yabancılaşması" olarak adlandırıyoruz. Tıpkı bellek kaybı ve kişiliksizleşmede olduğu gibi kişi, kimlik duygusunu yitirmiş, kendine aidiyeti kalmamıştır. Sanki bir sis bulutu icindeymiş gibi
Reklam
Kitap Grubumuza Destek İçin Ulaşabilirsiniz.
Bilgi veren kitaplardan ziyade romanların, halk hikayelerinin ve hatta türkülerin bile insan psikolojisine dair önemli farkındalıklar kazandıracağını düşünmüşümdür.
Sayfa 60 - Sahi Kitap & 6.Baskı & Ne Beklersen, O OlurKitabı okudu
Modern deneysel çalışmalar, çocuklarda fiziksel hareketlerinin kısıtlanması veya engellenmesi sonucunda saldırgan davranışlar olduğunu ortaya koymuştur. (Bu çocuklar) büyüdükçe, sosyal, yasal veya finansal nitelikteki engellerle karşılaştıklarında çok sayıda başka durumda da saldırgan davranışlar sergilerler. Diğer çalışmalar bu görüşe karşı çıkmış ve fiziksel hareketleri engellenen çocuğun illa agresif bir şekilde davranmadığını göstermiştir. Bazı çocuklar saldırgan olmayan bir şekilde yardım isterken bazıları ise bir geri çekilme stratejisi benimser veya kendini uyuşturucu veya alkole verir. (Tüm bunların) çocuğun eğitimi, ebeveynleri ile olan ilişkisi ve engellere saldırganlıkla yanıt vermeyi öğrenip öğrenmediği ile çok ilgisi vardır. Pek çok modern psikolog, saldırganlığın kısmen edinildiği görüşündedir? ve bu, Kur'an'ın insan doğasında hem iyiliğe hem de kötüye hazır bulunma durumu olduğuna dair görüşe uygundur: “Biz ona iki yol (hayır ve şer) gösterdik.” (90:10). İnsan doğasının ikiliği, insanın, biri erdemin dik ve zor yolu, diğeri ise kötülüğün kolay yolu olan iki yola meylettiğini gösterir. İnsan, iyilik ya da kötülük, başkalarına karşı nezaket ya da saldırganlık yolları arasında seçim yapar. Günün sonunda, insanın engellere saldırganlıkla veya geri çekilmeyle veya başka bir şekilde tepkisi, büyük ölçüde yetiştirildiği ve sosyal-kültürel çevresine bağlıdır.
Sayfa 251Kitabı okudu
(..)günümüzde çok doğallaşan “Kendinle alakalı bu kadar çok düşünme, “Bir meşguliyet bul., “Rahat ol” gibi düşüncesiz tavsiyelere kulak vermenin pek bir faydası yoktur. Bu öneriler, içimizde bizi rahatsız eden şeyler için yeterli görünmüyor. Öte yandan, ahlaki varlıklar olduğumuz şeklindeki açık gerçeği keşetmeye başlamalıyız. Ayrıca eylemlerimiz ve davranışlarımızla, amaçlarımızla, güdülerimizle ve başarılarımızla bir anlam ifade etmeliyiz. Kendimizi düşünmemek ve kaygılanmamaktansa, kişinin kendiyle ilgili ne yaptığı konusunda çok fazla endişe duyması ve çok düşünceli olması elzem görünüyor. Kur'an'ın insan doğasına ve ruhsal esenliğe ilişkin “tedaviye yönelik” yaklaşımı, bu nedenle, bazı modern psikologlar ve terapistler tarafından sunulan görüşe kökten karşıdır. Örneğin Albert Ellis, normalde duygusal rahatsızlık, nevroz veya akıl hastalığı dediğimiz şeyin büyük ölçüde müşkülpesentliğimizden oluştuğunu düşünüyor. Ellis buna göre danışanlarına, hayatta gerçekten önemli olan şeyin nispeten rahat olmak ve kendini memnun etmek olduğunu öğretiyor. Hayatta kalmak ve hayatta kalırken de makul ölçüde mutlu kalmak, bu tür psikologların ahlaki idealidir. Bu psikologlar bize, “zorunluluklardan” ve “olması gerekenlerden” vazgeçmemizi, katı olmamamızı, sürekli değişime açık olmamızı ve yeni deneyimler yaşamamızı öğütlüyor. Sonuç, düşünen herkesin görebileceği gibi, insanın asli içsel gerçekliğine dair birkaç felaket ve talihsizlikten söz etmek gerekirse, hodbinlik, egoizm, narsisizm, insanları manipüle etme, yüzeysellik, amaçşsızlık, güvensizlik, kaygı ve acımasızlıktır.
Sayfa 201Kitabı okudu
Kim bilir kaç kişinin yatmış olduğu bu şiltenin kokusu beni bir türlü uyutmuyordu. Evet, bu, o zamanki Türkiye’nin, o insan sınıfının kokusuydu. Yüzyıllar süren zulüm, sessiz meşakkat113 onların vücuduna bu kokuyu vermişti. O zaman bazı genç yazarların, halkın hayatı diye, halk psikolojisine dair yazdıkları yazıları düşünerek gülümsedim. İnsan, o günün, o tabakasını anlamak için mutlaka bu kokuyu koklamış olması lâzımdı. Evet, bu, zulmün ve zulme karşı duyulan büyük öfkenin kokusuydu.
Reklam
_Freud ve Josef Breuer, nörotik semptomların, örneğin histerinin, gerçekte simgesel anlamları olduğunu fark ettiler. Bunlar da tıpkı rüyalar gibi, bilinçaltının dışavurum biçimleridir. _Breuer ile Freud’un Travma Kuramı’na göre, nörotik septomlar ve histeriler, travmalardan ve psişik hasarlardan ortaya çıkıyor ve bilinç dışında yıllar boyu
Kendimize acıdığımız sürece elimizden gelenin en iyisini yapmamız güçleşir. Kendine acımak, temelinde iradi bir tür özgürlük yitimidir. Fail ve yaşamın aktörü olmayan insanlar, sadece eyleme dair özgürlüklerini değil, hayatlarını dışarıdan seyrettikleri ve olan biten her şeyi parçalanmış alakasız olgular halinde, dünyayı ve insanları manadan yoksun, kendilerine komplo kurmuş bir cephe olarak görmeleri nedeniyle, zihinsel özgürlüklerini de yitirirler, bu ağır cürümlerinin suçluluğunu,olup bitenin yükünü mağduriyet psikolojisine girerek hafifletmek isterler.
Bilgi veren kitaplardan ziyade romanların, halk hikâyelerinin ve hatta türkülerin bile insan psikolojisine dair önemli farkındalıklar kazandıracağını düşünmüşümdür hep.
(...) kim bilir kaç kişinin yatmış olduğu bu şiltenin kokusu beni bir türlü uyutmuyordu. evet, bu, o zamanki Türkiye'nin, o insan sınıfının kokusuydu. yüzyıllar süren zulüm, sessiz meşakkat* onların vücuduna bu kokuyu vermişti. o zaman bazı genç yazarların, halkın hayatı diye, halk psikolojisine dair yazdıkları yazıları düşünerek gülümsedim. insan, o günün, o tabakasını anlamak için mutlaka bu kokuyu koklamış olması lâzımdı. evet, bu, zulmün ve zulme karşı duyulan büyük öfkenin kokusuydu.
Sayfa 108 - *zorluklarKitabı okudu
Reklam
Kitlelerin psikolojisine dair şu asli noktayı iyice anlamadan tarih felsefesini kavrayamayız: Onlara her şeyden önce bir tanrı gerekir.
"Zamanla Seneca'nın bilge ve istikrarlı sesi normal bir insan olma hissini yeniden kazanmama yardımcı oldu. Aynı zamanda beni insan yaşamına dair bugün toplumun benimsememizi teşvik ettiğinden çok daha derin ve tatmin edici vizyona sahip olan bilge bir düşünürle temasa geçirdi. İnsanlık durumuna, insanlık psikolojisine ve mutlu,İyi giden bir hayatın nasıl yaşanacağına dair düzenli olarak güvenilir ve pratik tavsiyeler sunan bilge bir akıl hocası ve yol arkadaşı keşfetmiştim."
Sayfa 12 - SerenadKitabı okudu
Kenneth Clarck Mona Lisa hakkında, "Doyumsuz merakı ve sürekli bir konudan diğerine atlaması, tek bir yapıtta ahenk içinde bir araya gelmiştir," diye yazar. "Bilim, resim becerisi, doğaya takıntı, insan psikolojisine dair derin bir içgörü; hepsi bu resimde mevcuttur ve öyle mükemmel bir denge içindedirler ki onları neredeyse fark etmeyiz bile.."
Sayfa 477 - Domingo YayınlarıKitabı okudu
Kenneth Clarck Mona Lisa hakkında, 'Doyumsuz merakı ve sürekli bir konudan diğerine atlaması, tek bir yapıtta ahenk içinde bir araya gelmiştir,' diye yazar. 'Bilim, resim becerisi, doğaya takıntı, insan psikolojisine dair derin bir içgörü; hepsi bu resimde mevcuttur ve öyle mükemmel bir denge içindedirler ki onları neredeyse fark etmeyiz bile.'
Sayfa 477Kitabı okudu
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.