İnsan sesine övgü..
Yürekten geliyorsa, konuşmak gereksinmesinden kaynaklanıyorsa, insan sesini kimse susturamaz. Ağız bulamazsa eller ve gözlerle, gözeneklerle, ne bulursa onunla konuşur. Çünkü her birimizin ötekine söyleyecek bir şeyleri vardır, başkalarınca kutlanması ya da bağışlanması gereken bir şeyler.
Sayfa 30 - Can YayınlarıKitabı okudu
Yavaşlığa Övgü
Modernliğin tarihi, gerçekliğin merceklerden ve pencerelerden süzülerek elde edilmesi ile kaim. Mercekler giderek insan gözünün ve görme işlevinin yerini alıyor; bilgisayar klavyeleri ve sesli mesajlar ise iletişimin. Algı ve ifade bedenden azat oluyor. Böylece şeylerin yakınlığı bize dokunmuyor. başka bir insana, bir kuş sesine, sabah güneşine değemiyoruz. Hız, tabiata içkin olan güzelliği görmemizi engelliyor. Bedenlerimiz bu hıza programlı olmadığından ağır ağır çözünmeye başlıyor. Hıza dönük hayat tarzlarımızdan kaynaklanan bedensel ve ruhsal hastalıklarda patlama yaşanıyor.
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
Kim doğanın uyarıcı sesine kulak verip de hiçbir bilime bulaşmamış ise aranızda en bahtiyar olan odur. Zira doğanın ne hatası ne de kusuru vardır, yeter ki insanoğlu mutlak kudretin takdiriyle çekilmiş sınırları zorlamaya kalkmasın. Doğa gösterişin her türünden nefret eder; onun tebaasından olup da sanata bulaşmadığı için bozulmamış her canlı çok daha sağlıklı serpilir. Yoksa görmüyor musunuz bilimle asla alakası olmayan ve doğadan başka öğretmen tanımayanların yaşayanlar arasında en mutlu mahlukat olduğunu?.. Pythagoras'a göre insan dışında hiçbir canlının doğal sınırlarla bir sorunu yokken, insan kendi varlığına zincir vurduğunu düşündüğü her şeyi kırmak eğilimindedir
İnsan sesine övgü/2
Yürekten geliyorsa, konuşmak gereksinmesinden kaynaklanıyorsa, insan sesini kimse susturamaz. Ağız bulamazsa eller ve gözlerle, gözeneklerle, ne bulursa onunla konuşur. Çünkü her birimizin ötekine söyleyecek bir şeyleri vardır; başkalarınca kutlanması ya da bağışlanması gereken bir şeyler.
İnsan sesine övgü/ 3
José Carrasco, Análisis dergisinde çalışan bir gazeteciydi. 1986 yılının baharında bir sabah erkenden onu evinden zorla alıp götürdüler. Birkaç saat önce General Augusto Pinochet'ye karşı bir suikast girişimi olmuştu. Birkaç gün öncesinde de diktatör, "Gözümüz belirli bazı kişilerin üzerindedir," demişti. Santiago'nun eteklerindeki bir duvarın dibinde gazetecinin kafasına on dört kurşun sıktılar. Sabahın çok erken saatiydi; görünürlerde kimsecikler yoktu. Gazetecinin cesedi öğleye kadar orada, yerde kaldı.
Sayfa 38 - Can YayıneviKitabı okudu
192 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 386 days
İlk kitabın ismi çok dikkatimi çekmişti. Sahneden Secdeye Yolculuk. Tv programında kendisinin dilinden İslami ve ülkemizi dinlediğimde hayatını tanıma isteği oluştu ve kitabı ile tanıştım. İsviçreli eski bir dansçı olan Rabia . Christine Hanım 1986’da New York’ta arkadaşlarıyla dolaşırken, bir mescidin duvarında, “Varlık, Hiçlikle Başar”
Fakr'a Övgü
Fakr'a ÖvgüRabia Christine Brodbeck · Sufi Kitap · 201796 okunma
Reklam
_İsa havarilerine, öleceğini ve 3 gün sonra dirileceğini söyledi. Onlar inanmadı. Bir bulut yaklaştı ve Tanrı: Oğlumu dinleyin dedi. _İsa, 2 körü iyileştirdi. Sonra isa'ya içine cin girmiş birisini getirdiler. İsa cini kovunca adam sevinçten göbek attı. _İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın. _Kim
IV. HEM ÖVGÜ, HEM AĞIT Sen küçücüktün bacım, minicik; Gözlerin masmavi dünyaya bilmeden bakardı, Ben de gencecik bir delikanlıydım;
Diyalektik Politik - Hile, Laiklik, Cahiller, Din
_Kanun ve Adalet_ _John Trenchart ve Thomas Gordon: Hukuksuz gücü savunup, keyiflerine göre hareket etmek isteyenler kadar arsız ve bencil sahtekarlar emin olun yoktur. Dilediklerine zulmederler ama kendilerine her ne zaman küçücük bir zarar dokunduğunu zannetseler, mağduriyette en gürültücü, davranışlarında ise en insafsız olanlarıdır. Ancak,
40 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.