Bu kadar insanın herhangi bir aşk ilişkisi kurmaktan bu derece ürkmüş olması, büyük ölçüde, her erkeği her türlü şartlar altında, ister kurnazlık ve hainlikle, isterse zora başvurarak erkekliğini kanıtlamaya zorlayan o gereksiz baskıdan ileri gelmektedir.
(Empati)
Bir kimse ile özdeşleşmemiz mümkün olmazsa, o kimseyi anlamamız imkânsızdır.
Reklam
Ruhun yalnızca gerçekten var olan şeyleri algılamakla kalmayıp, aynı zamanda gelecekte ortaya çıkabilecek şeyleri hissetmek ve kestir- mek gibi bir yeteneği de vardır.
Her kadına erkeklerle tam bir eşitlik sağlayamadığımız sürece, onların hayatla, uygarlığımızın gerekleriyle ve sosyal hayatımızın kalıpları ile tam olarak uzlaşmasını bekleyemeyiz.
Son derece yeteneksiz olan o kadar çok erkek vardır ki, erkeklerin aşağı cins olduğu konusunda birtakım kanıtlar (şüphesiz yanıltıcı kanıtlar) bulmak da kolayca mümkündür.
Şu var ki, eğer bir insanın kendisine duyduğu saygıyı toplumla ilişkilerini bozacak derecede zedeleyecek olursak, herhangi bir şey ortaya koyabilme umudundan büsbütün vazgeçmesine yol açarsak, cesaretini yitirmesine neden olursak ve sonra da gerçekten hiçbir şey yapamayacak halde olduğunu görürsek, bu durumda haklı olduğumuzu iddia etmeye kalkmamalıyız; çünkü onun bu acıklı durumundan bizim sorumlu olduğumuzu kabul etmek zorundayız.
Reklam
Nedense, bir kızın dünyaya her zaman için kulağında çınlayan bir önyargı ile geldiği, bu önyargının onu kendi değerine inanmaktan alıkoyduğu, kendine güvenini kırdığı, değerli şeyler yapabilmek umudunu kökünden yıktığı çoğu zaman gözden kaçmaktadır.
Kadınların daha yeteneksiz oldukları hikâyesinin bir efsaneden başka bir şey olmadığı açıkça görülecektir.
Evlilikten önce her kadının evleneceği erkeğe sorması gereken en önemli soru şudur: "Özellikle aile hayatında erkeğin üstün durumu konusunda ne düşünüyorsunuz?" Oysa bu soru genellikle hiç sorulmamaktadır.
Bir insan hakkında doğru bir yargı vermek istiyorsak, düşünce ve konuşmayı inceleme alanımızın dışında bırakmamamız gerekir.
Reklam
Yalnızca kafamızı allak bullak eden şeylerin farkına varırız.
Güçlü olmak ve başkasına söz geçirmek için gösterilen çabalar ve eğilimlerin temelinde bulunan aşağılık duygusu kolayca fark edilebilmektedir.
Unutkan insanların unutkanlıkları, çoğunlukla, açıkça isyan etmeyi tercih etmemekle birlikte, bir dereceye kadar, işlerine ilgi duyamamış olmalarından ileri gelmektedir. Yine Hiç durmadan anahtarlarını kaybeden ya da başka bir yere koyan kadınlar, genellikle ev kadınlığını meslek olarak seçmiş olmaktan hiçbir zaman hoşnut olmayan kadınlardır.
Her peri masalı, insanlığın mutlu bir gelecek umudunu hiçbir zaman yitirmemiş olduğunu dile getirmektedir.
1.500 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.