Bu eseri henüz edinmemişken (arkadaşım okuyordu) isminden dolayı nasıl bir eser olduğunu tahmin etmiştim. Yeni Tanrılar neyi ifade eder gerçekten de? Sizce de ütopik bir yanı yok mu eserin isminin? Orwell'in veya Huxley'in kitaplarındaki gibi. Çünkü orada da bir takım 'Yeni Tanrılar' oluşmuştu toplum düzeninde. Bu eserde konuya biraz daha
Jean Bruller Vercors, 1902’de Fransa’da dünyaya gelir. Fransa, önce birinci dünya savaşına sonra ikinci dünya savaşına girer. Çok büyük kayıplar vermesi belki de Jean’ı yaratır. Hepimizin bildiği gibi Fransa, birçok çok edebi akımı yaratan ve Avrupa’yı etkileyen, etkisi altına alan bir ülkedir. Bizim edebiyatımıza da Tanzimat döneminden başlayarak
6 kısa hikayeden oluşan dopdolu bir eser. Uzun yıllar önce yazılmış olsa da şu an hala aynı soruya cevap arıyoruz. İçimizde bir yerde hep bu soru yankılanıyor. İnsanlığımıza dair, icimizdeki derin karanlıklara dair çok güzel örnekler var. Hırslarımızı öyle yalın anlatmış ki. İçimizde olanların bizı attığı kör kuyuları, içimizdeki karanlık zindanları, insanlığa dair en önemli varoluşları. Keşke herkes okusa ve daha iyi bir insan, daha iyi bir dünya yaratsak.
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019193.1k okunma
YouTube kitap kanalımda Benim Gözümden Dünya kitabının da içinde bulunduğu kitaplık turu videomu izleyebilirsiniz: ytbe.one/yf0me602lnY
Einstein'ın ne de güzel gözü varmış dedirtti. Böyle bir dehanın kendi yazdığı sözlerini okuyabilmek güzel bir şanstı kendi adıma.
Savaşı hiç ama hiç sevmemesi ve anlamsız bulması, askeri eğitimin insanlar üzerindeki kritik psikolojik etkileri ve içerdiği insan hakları ihlalleri hakkında düşünceleri, sanatçıların ve fikir adamlarının insanlığa dair duygulardan çok milliyetçi duygularla hareket ettiğini düşünmesi ve çağdaş sorunlara yenilikçi öneriler gibi bazı düşüncelerimiz paralellik taşıyor kendisiyle.
Silahsızlanma, yeni nesillerden duyduğu umut, akademilerle yaptığı çeşitli mektuplaşmalar, siyonist düşünce hakkındaki görüşleri, uluslararası bir barış kurma amacıyla kafasında tasarladığı uluslararası bir mahkeme gibi düşünceleri açısından kitap kendisini tanımak adına kısa bir otobiyografi özelliğini taşıyor. Her ne kadar meslek ve kişilik olarak benzemeseler de kitabın ilk kısımlarından ve iğneleyici yazım üslubundan dolayı kendisini Müjdat Gezen'in kitaplarında kullandığı üsluba çok benzettim.
Yerli ve milli cehalet!
Okulların kapandığı gün Binali Yıldırım yazılı olarak, kameraların önünde “iyi tatiller” dilemek istedi. Bir türlü hangi harfin, neresine ne tür işaret koyacağını bulamadı. Yumuşak g yazmayı beceremedi. Baktı iş boka sarıyor “ben evvelden beri bu çizgilerin nereye konacağını bir türlü anlayamadım” dedi. Herkes bastı