ŞEYTANIN HİLESİ: DÜNYEVÎLEŞME
İslam, kişinin hayattaki her faaliyetini doğrudan veya dolaylı olarak etkileyen aktif bir dindir. Allah’ın koymuş olduğu emir ve yasaklar insanın hayatını her yönüyle şekillendirir. Fakat kişi, Allah’ı unutup O’nu gündeminden çıkarttığı, emir ve yasaklarını göz ardı ettiği, tamamen dünyanın meşgalelerine daldığı anda din o kimse üzerindeki etkisini yitirir. Sonuçta bu kimse dünyevîleşmiş olur. Kur’an’da bunun birçok örneğine rastlayabiliriz. Ülkesini kendi malı olarak gören (Zuhruf, 43/51) ve tamamen nefsini tatmine yönelik kararlarla hükümdarlık yapan Firavun (Kasas, 28/4) ile servet düşkünü Kârûn (Kasas, 28/76-78) dünyevîleşmiş insan tiplerinin birer örneğidir. Bunların ortak noktası şeytana uymaları, dünyaya gönderilme sebeplerini ve onları yaratan Rablerini unutmaları yahut da ona iman etmemiş olmalarıdır. Nitekim Rabbimiz şöyle buyurmuştur: “Şeytan onları hâkimiyeti altına alıp kendilerine Allah’ı anmayı unutturmuştur. İşte onlar şeytanın tarafında olanlardır. İyi bilin ki şeytanın tarafında olanlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.” (Mücâdele, 58/19) - ŞEYTANIN HİLESİ: DÜNYEVÎLEŞME
El-Müheymin
İnsanların bütün yaptıklarını bilen, koruyan, görüp gözeten Görüp gözeten, her şeye şahid olan koruyan ve bekçilik eden de O'dur ve varlıkları görüp, gözeten, itaatkar kullarının sevaplarını eksiltmeden mükafatlarını veren, her şeyi varacağı noktaya ulaştırandır. Durmadan bir şeyler yapıp eden bir varlık olan insan, her an Rabbi tarafından görüp gözetildiğini hiç unutmamalı ve o da hep Rabbine bakarak kendini denetim altında tutmalı; böylece hal ve işlerini sürekli ıslaha gayret etmelidir. O Allah ki, O'ndan başka İlah yoktur. Meliktir; Kuddûstur; Selamdır; Mü'mindir; Müheymindir; Azizdir; Cebbardır; Mütekebbirdir. Allah, (müşriklerin) şirk koştuklarından çok Yücedir. Haşr,23 Yüce Allah, yarattığı bütün canlıların işlerini, rızıklarını ve ecellerini bilip, muhafaza eder. Günahkar kullarının işledikleri günahları zerre miktarı kadar artırmayan, bir zerre kadar fazla ceza vermeyendir.
Reklam
Tevhid akidesini benimseyen muvahhidler "ŞEFAAT YA RASULULLAH" sözünü söylemezler. Allah izin vermeden hiç bir kimse (Rasulullah ﷺ'de dahil) şefaat edemeyecektir. Ancak Allah c.c. izin vermesi ile başta Rasulullah s.a.v. ve diğer şefaat ediciler de şefaat edebileceklerdir. Bunlar da Allahın izin verdiği kişiler için olacaktır . Ayet
Osmanlı’dan Tayyip’e Bilim Düşmanlığı
Hikmet Kıvılcımlı, “Osmanlı Tarihinin Maddesi” eserinin Üçüncü Cildinde Osmanlı’da bilimin ne hallere düştüğünü ve buna bağlı olarak Osmanlı Devleti’nin yıkıma nasıl dörtnala gittiğini veciz bir biçimde gözler önüne serer. Biz bu yazıda önce Usta’nın Osmanlı’daki yozlaşmayı somut olarak gösterdiği pasajı, Osmanlıca kısımlarından arındırarak,
İnsanın muhterem olduğunu anlayın faşistler.
Diyarbakır ve Mardin yanarken bazıları hâlâ sosyal medyada Türkçülük yapıyor. Irkçılık damarları öyle kabarmış ki ölen 14 insan ve şu hayvanlar bile vicdanlarını sızlatmıyor. Hilâfeti ilga ettiniz, ne mutlu Türküm diyerek Halklar arasında ayrım yaptınız, İngilizlerin çizdiği Sykes Picot sınırları ile müslümanları bölük pörçük ettiniz, şuanda Gazze, doğu Türkistan'da ve sair İslâm beldelerinde ki müslümanların soykırıma uğramasına göz yumdunuz hatta işgalci lanetli yahudi varliğını desteklediniz yetmemiş gibi toprak ve canlılar arasında bile bunu yaptınız. Türklükleri din olmuş ve nerde mustazaf bir müslüman varsa etnik kökeni ile ayrıştırıp çektiği zulümlere/acılara bir gerekçe buluyorlar hatta sevinip nisbet edenler oluyor. Siz Türk olamazsınız çünkü Türk ilk önce insandır ve insani duygular düşünceler barındırır sonra Türklüğüne kanaat getirilir. Yazıklar olsun.
Biz Müslümanlığımızı her şeyimizin önüne almak zorundayız! Mesleğimizin, meşrebimizin, cemaatimizin, gurubumuzun, hizbimizin, partimizin, liderimizin, şeyhımızın, kendi değer yargılarımızın, işimizin, aşımızın, eşimizin ve ticaretimizin önüne almak zorundayız Müslümanlığımızı. Bunun tersini yaparsak; ben önce bireyim ve özgürüm, sonra müslümanım dersem ben, Allah ve Rasûlü'nün istemediği şeyleri isteyerek tağutlaşmış bir insan olabilirim. Zalim bir insan olabilirim. Ben önce siyasetçiyim, sonra Müslümanım dedim mi; Allah ve Rasûlü'nün istemediği yasaların imza atan tağut bir siyasetçi olarak açığa çıkabilirim. Öyleyse Müslümanlığımızı her şeyin önüne almakla emrolunduk. Tabi bunu diyebilmek içinde İslam'ı tanımak zorundayız. Tüm hayatımızı yargılayabilmek için de Kur'an ve sünneti hakem kılmak ve tanımak zorundayız. Rahmetli Timurtaş hocanın dediği gibi: "Manasını anlamadan Kur'an okumak, içinde bal bulunan kavanozu dışından yalamak gibidir."
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.