"Gulliver adlı kahramanı, boyları iki parmak anca gelen cüceler ülkesinden döner; ancak kendini cüceler arasında dev görmeye öyle alışmıştır ki Londra sokaklarında dolaşırken de elinde olmadan yoldaki insanlara, arabalara bağırır, kendini hâlâ dev, çevredeki herkesi cüce görerek; onları ezmemesi için yana çekilmelerini, kendilerini korumalarını ister. Bu yüzden alaylara, sövgülere uğrar, hatta kimi arabacılar kamçılarıyla bile vururlar deve. İyi ama doğru mu bu yaptıkları? Alışkanlık... Neler yaptırmaz insana!"
“Bazı insanlar sen ne kadar doğru konuşsan, ne kadar uzun konuşsan, ne kadar yüksek sesle ve düzgün konuşsan da seni duymazlar… O vakit iyilik dile ve yoluna git…”
Kimi doğru insanı beklerken, Kimi yanlış insana katlanırken, Ve herkes bir şeyin bedelini ödüyor, Bazen seçimlerinin, Bazen seçemediklerinin. Sizde yormayın kendinizi, Bırakın hayatınıza eşlik etmek isteyenler sizinle gelsin
Akılla bilirsiniz doğru. Lakin yetmez gönül gerekir ki onunla bulasınız. Nasıl ki kuş tek kanatla uçmazsa ilimde irfan olmadan bir fayda vermez insana..
Biliyorum, bazen o bulutlar kararıyor yağmur yağıyor içine. Ama sen de biliyorsun ki her yağmur sonrası güneş açar. Ve yine bilmelisin ki, yağmur yağmadan çiçek açmaz…
tam bir yalnızlık konumunda, insan kendini olumlu eylemle dile getiremediği, çektiği acılara doğru bir tavırla katlanmaktan başka yapacak hiçbir şeyi olmadığı zaman, sevdiği insana ilişkin içinde taşıdığı imgeye sevgiyle yoğunlaşarak doyuma ulaşabiliyordu.
Dünyayı değiştirmek istiyorsak önce kendimizi değiştirmeliyiz.
“Ey insan, evvela kendini oku! Kendini oku ki kainata meydan okuyabilesin.”
***
Büyük dönüşümler içten başlar.
Bir civcivin yumurtasından kendi çabasıyla çıkması elzemdir. Dışarıdan bir müdahale civcivin uzun yaşamamasına sebebiyet verir. Aynı bunun gibi insan da önce iç dünyasında
Sevdiğimiz zaman,aşk o kadar büyüktür ki bir bütün olarak içimize sığmaz;sevdiğimiz insana doğru yayılır,onda kendisini durduran,başlangıç noktasına geri dönmeye zorlayan bir yüzey bulur.
》Ölüm... Adını duyunca hepimizin ürktüğü, hep bizden uzak olmasını istediğimiz o korkunç kelime, o korkunç hissiyat... Öleceğini bile bile yaşayan ve yaşamak zorunda olan yegane varlık olan insanın hiç gelmeyeceğini düşündüğü, ama sonunda onu bulacak olan en acı gerçeğimiz...
》Ölümle oyun oynanır mı? Oynayan olmuş mudur hiç? Mesela bir arabaya
Mey Maskın həyat və yaradıcılıq yolunda baş vermiş hadisələrin yer aldığı kitab, həm də məsləhətlərlə, həyatımıza toxunub dəyişikliklər yaradacaq cümlələrlə dolu idi. Öz şəxsi fikirlərimi qeyd edim: Əvvəlcə Mey Maska çox minnətdaram, dəyərli məsləhətlərinə və qadınlara dəstək olduğu üçün. Qadın çox güclüdür, lakin ən çox basqsı altında olan