Dünyada bir tek insana inanmıştım. O kadar çok inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti bırakmamıştı. Ona kızgın değildim. Ona kızmama, darılmama, onun aleyhinde düşünmeme imkân olmadığını hissediyordum. Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi.
Sayfa 163Kitabı okudu
Gebermek ve ağlamak
Gebermek ve ağlamak Geberiyorum ağlıyorum kendimi parçalıyorum mümkün mertebe hissettiklerimi aktaracağım satırlara ve umarım beni tanıyan biri okumaz bu yazdıklarımı çünkü duygularımı tanıdığım kimsenin bilmesini istemem, neyse bana ne ya biliyorsa bilsin Allah’tan saklamadığımı ondan mı saklayacağım Gerçek duygular 18 nisan 2024 Bir garip
Reklam
Freud muhteşem özetlemiş: “İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi, kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde, artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların tecrübe dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kaybetmiş bir insana tecrübeli denir. ”
Bir insana inanmak ne demek biliyor musun? Kapının önündeki ağaçlarla birden çiçeğe duruyorsun… Gidip ilk gençliğin uykularına boyanıyorsun Yağmur öyle gamzeler açıyor ki baktığın yere… Unuttuğun mavilik gövdeni bahar dalına çeviriyor!
Sayfa 56 - Kırmızıkedi Yay.Kitabı okudu
Kırk cümle kuruyorsun, ağzını açmadan vazgeçiyorsun. İncinme değil bu, insana olan inancını yitirme.
Reklam
''..Nasıl oluyor da bunları yemenin tehlikeli olmadığını anlayabiliyorsunuz.?'' diye sordu. ''Değişik bir şeyle karşılaştığında bunun yenilebilir olup olmadığını anlamanın bir yöntemi vardır. Bu, koku alma duyusuyla başlar. Yalnızca bitkileri değil, her şeyi koklamayı öğrenmen çok önemlidir. Havayı, suyu, hayvanları,
Bir inanca sahip insana; aksini anlatmak, onunla savaşmak beyhude bir çabadır. İnsanın inancı ne kadar mantıksız, ne kadar saçma olursa olsun, ona sımsıkı tutunacağını bilin. Bu inanca sahip kişiler sevdikleriniz ise Onlarla tartışmak yerine, onlara hak verin ve onlarla vakit geçirin. Bu sizi daha mutlu biri yapar.
Tebessüm sadaka iken inanan insana, asık yüzlü mü'min profili telkin edildi, sırf beceriksizlik ve sevgisizlik yüzünden...
Mavi çığlık
Yanan suyun ortasında Belki bir ıstırabın kuyusunda Söyle çıkarabilir misin Beni benden Bana uzaklara Mavi kırmızıya varır mı İnsan insana kalır mı Söyle inandırabilir misin Beni bana Benden uzaklara Kurtulmak için kıyılarından Bu yosunlu yalnızlıkların Söyle elini uzatır mısın Bir tek bana Benden uzaklara Balıklar çaresizken Gözyaşları denizleri ıslatmışsa Söyle sende ağlar mısın Yoksa rüzgarında İzini mi bırakırsın bana, Benden uzaklara ...
Reklam
Dünyada tek bir insana inanmıştım. O kadar çok inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti bırakmamıştı. Ona kızgın değildim. Ona kızmama, darılmama, onun aleyhinde düşünmeme imkan olmadığını hissediyordum. Ama bir kere kırılmıştım. Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi.
Tam bir yürek çöküntüsü Ruhun taşa dönmesi Aklın büyük yalnızlığı. İnsana olan inancını yitirme!
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
256 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
İlk inceleme yazımı bu eser için yapıyor olmak dahi beni mutlu ediyor öncelikle, bu kitap için söylenecek ilk cümle bir Sebahattin Ali klasiği diyebiliriz. Kürk Mantolu Madonna hatta Kuyucaklı Yusuf kadar popüler olmasa da bana göre yazarın en güzel ve en vurucu eseri olmuş. Öncelikle dili inanılmaz akıcı ve hiçbir zaman artık bitsin gözüyle bakamıyorsunuz. Olay örgüsü birbiriyle bağlantılı ve asla kopukluk hissetmiyorsunuz. Ana karakterlerin gerçekte bazı yazarları temsil ediyor oluşu kitabı daha da ilgi çekici kılıyor. Kitapla alakalı yine en güzel hususlardan biri ise bazen çaresizliğin insana neler yaptırabileceğini, gücümüzün yetmediği konularda yaşadığımız buhranı, iç sorgulamayı, mutsuzluğu ve etrafımızdaki insanların iki yüzlülüğünü çok çarpıcı şekilde ortaya koymuş olmasıdır. Kitabı okurken yer yer kendi iç dünyamı ve geçmişime temas eden kişileri "replay" ediyor olmak oldukça garip hissettirdi. Mamafih okuyun, okutturun efendim. İncelemeyi kitaptan en sevdiğim bir pasaj ile bitirmek istiyorum. "Sana teşekkür borçluyum, bana bu dünyanın hakikaten suratına tükürülmeye bile değmez olduğunu sağlam bir şekilde ispat ettin. Şu kainatta belki iyi bir taraf vardır diyor ve seni düşünüyordum. Bir daha teşekkür ederim, beni bu boş hayallerle avunmaktan kurtardığın için.."
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019170,5bin okunma
Barış uğrunda mücadele çeşitli şekiller alır. Örneğin kapitalist ülkelerde, bu mücadele ağır hapis yılları, baskı ve ezgi görmek tehlikesi ile karşılaşmaktadır. Bütün bu tehlikelere rağmen, harpten nefret eden halk kitleleri barış bayrağı etrafında toplanmadıkça barış kazanılamaz.. Bu mücadelede ilerici her aydın, dahası namuslu her aydın,
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.