Devletin kendisi hırsız, milleti çarpıyor. Nankörlüğü de cabası. Bir avuç aç, âciz yoksula millet demişler! Acıyan kim? Niçin her şeyi sadece tüccardan bekliyorlar? Ordumuz ordu, maliyemiz maliye mi sanki? Maarifimiz, adliyemiz adam gibi mi? Al birini, vur ötekine. Deveye sormuşlar "Niye boynun eğri?" "Nerem doğru ki!" demiş.
Sayfa 71 - YKY, 10. Baskı, Çev. Mehmet KanarKitabı okudu
Dışarıdayken Twitter'da ha bire dört patisi kopartılmış köpeklerin, öldürülüp buzdolabına saklanmış çocukların fotoğrafına bakar, karakter kısıtlamamız elverdiği ölçüde küfredip rahatladıktan sonra, İnstagram'a geçen yazdan kalma bol gülüşlü tatil fotoğrafımızı koyardık. Hem keçileri kaçırdığımızın hem de daha güzel günlere inanmaya çalıştığımızın ispatıydı bu. Yani ihtimal hala vardı. Tabii o ihtimale tutunmak için insana vidanjör operatörü serinliği lazımdı. Dışarısının foseptik çukuruna benzediğinin ben de farkındaydım. Yine de dışarısı dışarısıydı işte.
Sayfa 148Kitabı okudu
Reklam
İnsanı güzelleştiren, insan yapan ütopyasıdır. Gerisi DNA kirliliği, söz gürültüsünden ibarettir. Yenileceğinden mi korkuyorsun? Büyük bir ihtimalle yenileceksin, bu doğru, ama daha çok insanlaşacaksın. Bütün bedeninle içinde olduğun foseptik çukurundan hiç olmazsa kafanı çıkarmış olacaksın. Çukurdan kurtulma çabası yolunda bir yenilgi, b*kun içindeki durağan bir kazançtan yeğdir.
Bir çırpınış, bir kurtulma istenci, olanakları zorlayıcılık olmayacaksa var olmanın anlamı ne? Bir masadan, çevrendeki herhangi bir nesneden, bir hayvandan farkın temelde bu, bu farkı derinleştirme çabası insanın eğer kurtulacaksa- tek kurtuluş olanağıdır. İnsanı güzelleştiren insanı insan yapan ütopyasıdır. Gerisi DNA kirliliği, söz gürültüsünden ibarettir. Yenileceğinden mi korkuyorsun? Büyük bir ihtimalle yenileceksin, bu doğru, ama daha çok insanlaşacaksın. Bütün bedeninle içinde olduğun foseptik çukurunda hiç olmazsa kafanı çıkarmış olacaksın.
SABAHATTİN ALİ’DEN OTURAKLI BİR TEKME YEMİŞTİM Sabahattin Ali (1907-1948) Sabahattin Ali ve Sait Faik isimleri dillerden düşmüyordu hikâyeciliğimizde, o günlerde. Sait’in iki yönlü tutkusu vardı Sabahattin Ali’ye. Ama bu iki yönlü tutku, zaman zaman birbirine karışıyor, gün oluyor Sabahattin’i göklere çıkarıyor, gün oluyor yeriyor da
İnsanı güzelleştiren, insan yapan ütopyasıdır. Gerisi DNA kirliliği, söz gürültüsünden ibarettir. Yenileceğinden mi korkuyorsun? Büyük bir ihtimalle yenileceksin, bu doğru, ama daha çok insanlaşacaksın. Bütün bedeninle içinde olduğun foseptik çukurundan hiç olmazsa kafanı çıkarmış olacaksın. Çukurdan kurtulma çabası yolunda bir yenilgi, bokun içindeki durağan bir kazançtan yeğdir, ilkinde bir insanlaşma olanağı vardır, İkincisi sensin. Buna değip değmeyeceğine sen karar vereceksin.
Hayal YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Olanakları zorlayıcılık olmayacaksa var olmanın anlamı ne?,,, İnsanı güzelleştiren, insan yapan ütopyasıdır. Gerisi DNA kirliliği, söz gürültüsünden ibarettir. Yenileceğinden mi korkuyorsun? Büyük bir ihtimalle yenileceksin bu doğru, ama daha çok insanlaşacaksın. Bütün bedeninle içinde olduğun foseptik çukurundan hiç olmazsa kafanı çıkarmış olacaksın. Çukurdan kurtulma çabası yolunda bir yenilgi, bokun içindeki durağan kazançtan yeğdir. İlkinde bir insanlaşma olanağı vardır, ikincisi sensin. Buna değip değmeyeceğini sen karar vereceksin.
İnsanı güzelleştiren, insan yapan ütopyasıdır. Gerisi DNA kirliliği, söz gürültüsünden ibarettir. Yenileceğinden mi korkuyorsun? Büyük bir ihtimalle yenileceksin, bu doğru, ama daha çok insanlaşacaksın. Bütün bedeninle içinde olduğun foseptik çukurundan hiç olmazsa kafanı çıkarmış olacaksın. Çukurdan kurtulma çabası yolunda bir yenilgi, bokun içindeki durağan bir kazançtan yeğdir.
Sayfa 64 - Hayal YayınlarıKitabı okudu