Bizi yargıladığınız bu yerde çok yakında siz yargılanacaksınız!
Her birey bu kader vaktinde elinden geldiğince kendini savunmalı… Ve insanlığın kırbacına, faşizme ve mutlakiyetçi devleti andıran her türlü sisteme karşı mücadele etmelidir. 18 Şubat 1943 sabahı “Beyaz Gül” imzalı el ilanları Münih Üniversitesi’nin bahçesini kaplar. Bildirinin bir bölümünde yukarıda alıntı yaptığım sözler varken; geri kalanında
huzurun, sessizliğin, kokunun devleşmesi...
Kütüphanelerden kitap almak ayrı bir kültürdür. Çok derin izlerle okunur kitaplar. Kokusu bin türlü ayrı güzeldir hele saman kağıdından yapılmışsa. Gül kokusu mu? kitap kokusu mu? karar veremeyiş sadece kütüphane koridorlarına aşinaların bildiği bir özdür. Onca yaşanmışlıkların gözleri değmiştir ve her tenin kokusu yapraklara ayrı manadır. Her bir sayfaya kimbilir kaç bin el değmiş ağlayan gülen. Hangi gözlerin buğusunu içine saklamıştır kimbilir. O yüzden bir şehrin halk kütüphanesi o şehrin ortak kokusudur. Raflarda adım adım göz göz kitap arama işi en telaşlı sarhoşluktur. Bazen aradığın nedir onu bilmezsin bildiğin kitabın seni bulacağının rahatlığıyla ilerlemektir taki ona denk gelene kadar. O an tüm herşey silinir bu kitaptı beni çağıran deyiverir içindeki ses. Bunu yalnız kitapları muallim külüphaneyi mektep bilenler anlar azizim. Kendi kütüphanen olması en büyük hayalinken kalbinin bir köşesi daima bu yıllanmış yaşamış kütüphaneye vurgundur. Meylin hep orda o raflarda avaredir. İnsanı insan yapan bu tılsımlı raflardır özünde...
Reklam
KÜLTÜR TAŞIYICISI : DİL
KÜLTÜR TAŞIYICISI : DİL “Milletleri millet yapan amil kültürdür.” Erich Rothacker Dil kültürün aynasıdır. Duygu düşünce ve isteklerin bir toplumda ses ve anlam yönünden ortak kurallardan yararlanarak başkalarına aktarılmasını sağlayan, kendi kanunları içersinde yaşayan ve gelişen bir varlık ve insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabii bir
Resim