"İnsanı tanıma sanatının temelleri, fazla böbürlenip gururlanmaya izin verecek gibi değildir. Tersine, insanı gerçekten tanıyış, belirli ölçüde bir alçakgönüllülüğün doğmasını sağlar, çünkü bunun ne çetin bir iş olduğunu öğretir bize; öyle bir iş ki, uygar yaşamlarının başından beri insanlar üstesinden gelebilmek için uğraşıp durmaktadır."
Bilindiği gibi alkol, uygarlığın kişi önüne çıkardığı engelleri zayıflatıcı ya da ortadan kaldırıcı yönde etki yapar. Alkolle zehirlenen insan, sanki uygarlıktan hiç nasibini almamış biri gibi davranır. Kendisi üzerindeki denetimi yitirir, başkalarını hiç umursamaz.
Reklam
İran-İsrail danışıklı dövüşü örneğin!
Örneğin düşmansız bir öfke düşünülemez, dolayısıyla öfkenin amacı belirli bir düşmana karşı kazanılacak zaferdir. Boyutları büyütülmüş böylesi devinimlerle başarıya ulaşmak, günümüz uygarlığında hâlâ rağbet gören geçerli bir yoldur. Böyle bir yoldan söz sahibi olma olanağı bulunmasaydı, insanların çok daha az öfke ve kızgınlık nöbetlerine kapıldığı görülürdü.
Alınacak şeyin karşılığında bir bedelin ödenmesi gerekiyordu.
Milliyetçilik dengeli olmalı
Başkalarına düşman gözüyle bakan sınıf ya da ulusların her zaman kendilerine mükemmel bir gözle bakarak ruhlarının seçkinliğini övgü konusu yaptıklarını ve başkaları hakkında kötü şeylerden başka söyleyecek söz bulamadıklarını görürüz.
“La vida no nos esté impuesta, sino propuesta.” Yaşam bize bağışlanmamış, bir yükümlülük olarak verilmiştir.
Sayfa 18 - Say yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
İnsan tek başına yetersizdir. Ancak toplum içinde yaşamını sürdürebilir.
Sayfa 15 - Say yayınlarıKitabı okuyor
Mutlak bir doğru yoktur, ancak bu doğruya en yakın bir şey var ki, o da toplumsal yaşamdır.
Say yayınlarıKitabı okuyor
İnsan olmak, kendini yetersiz hissetmek ve üstün bir konumu ele geçirmek üzere çaba harcamak demektir.
Say yayınlarıKitabı okuyor
Sevgi ve samimiyet eğilimleri öncelikle anneyle olan ilişkiye bağlıdır. Bu deneyim bir çocuğun yaşayabileceği en önemli deneyim olabilir çünkü bu sayede tamamen güvenilir başka birinin varlığını keşfetmiş olur.
Sayfa 283Kitabı okudu
Reklam
Dindarlık
Devamlı olarak yanlış anlaşılan insanların bazıları dine kaçar, burada önceden yaptıklarını yapmaya devam ederler. Kendi kendilerine şikayet eder ve yakınırlar, acılarını kanaatkâr Tanrı’nın omuzlarına yüklerler. Tüm eylemleri yalnızca kendileriyle ilgilidir. Bu süreç sayesinde Tanrı’nın, olağanüstü onurlu ve tapınılan varlığın yalnızca kendilerine hizmet etmekle yükümlü olduğunu, her hareketlerinden sorumlu olduğunu düşünürler. Aşırı hevesli bir dua ya da başka dinî ayinler ile Tanrı’nın yapay olarak daha da yakına getirilebileceğine inanırlar. Kısaca, Tanrı’nın yapacak başka işi yoktur, bildiği tek şey onların dertleriyle ilgilenmek, onlara ilgi göstermektir. Bu dinî tapınma türü o kadar kafirdir ki, Engizisyon geri dönse bu insanlar ilk yakılanlar arasında olurdu. Tanrı’ya diğer insanlara yaklaşır gibi şikayet ederek, söylenerek yaklaşırlar fakat kendilerine yardım etmek ya da koşullarını iyileştirmek için kıllarını kıpırdatmazlar.
Sayfa 265Kitabı okudu
“İnsanın karakterini sıkıcı bir psikolojik muayene yapmaktansa kahkahasını dinleyerek çok daha iyi anlayabiliriz.” Dostoyevski
Sayfa 255Kitabı okudu
Birbirimize elimizi uzatmak, birbirimizle bir dayanışma, bir işbirliği içinde yaşamak benimsediğimiz bir yasadır. İşbirliğini her zamankinden çok ihtiyaç duyduğumuz günümüzde, kişisel kendini beğenmişliklerin yeri yoktur.
Önümüze tekrar iki tür insan çıkmaktadır. Birinci türde daha bilinçli bir hayat yaşayan, hayatın problemlerine gözlerinde at gözlüğü olmadan, objektif bir şekilde yaklaşan insanlar vardır. İkinci tür ise hayatın problemlerine ön yargıyla yaklaşır ve sadece küçük bir kısmı görür. Bu tür insanların davranışları ve konuşmaları her zaman bilinçaltı tarafından yönlendirilir.
Bireyin hayattaki becerilerini bilmemesinin genellikle kendine yeterince değer vermemesinden kaynaklandığını söyleyebiliriz.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.