İnsanın gerçekte ihtiyaç duyduğu şey, gerilimsiz bir durum değil, daha çok uğruna çaba göstermeye değer bir hedef, özgürce seçilen bir amaç için uğraşmak ve mücadele etmektir.
Gerçek: İnsanın özleyebileceği nihai ve en yüksek hedef, sevgidir. O anda, insan şiirinin ve insan düşünce ve inancının vermesi gereken gizin anlamını kavradım: İnsanın sevgiyle ve sevgi içinde kurtuluşu. Dünyada hiçbir şeyi kalmayan bir insanın, kısa bir an için de olsa, sevdiği insana ilişkin düşüncelerle ne kadar mutlu olabileceğini anladım. Tam bir yalnızlık konumunda, insan kendini olumlu eylemle dile getiremediği, çektiği acıları doğru bir tavırla -onurlu bir tavırla- katlanmaktan başka yapacak hiçbir şeyi olmadığı zaman, sevdiği insana ilişkin içinde taşıdığı imgeye sevgiyle yoğunlaşarak doyuma ulaşabiliyordu. Yaşamımda ilk kez, "Melekler, sonsuz bir ilahi mutluluğa ilişkin düşüncede kayboldu," sözlerinin anlamını kavradım.
Sayfa 52 - OkuyanusKitabı okuyor
Reklam
Zaman zaman, yıldızların solup, sabahın pembeleşen ışıklarının koyu bulutların arkasından yayılmaya başladığı gökyüzüne bakıyordum. Ama zihnim karımın hayaline sarılmıştı; garip bir kesinlikle hayal edebiliyordum. Bana cevap verdiğini duyuyor, gülücüğünü, dürüst ve yüreklendirici bakışlarını görüyordum. Gerçek ya da değil, karımın görünüşü, yükselmeye başlayan güneşten daha parlaktı.
Sayfa 52 - OkuyanusKitabı okuyor
Uyku bize birkaç saatliğine acıdan kaçış ve unutuş getirdi.
“duygu yitimi (apati), yani kişinin hissetmeyi göze alamadığı coşku ve duygularım köreltmesiydi; İkinci evrenin temel semptomu (belirtisi) olan duygu yitimi, gerekli bir kendini savunma mekanizmasıydı. Gerçeklik belirsiz­leşmiş ve bütün çabalar, bütün duygular bir konu üzerinde toplanmıştı: Kendi yaşamını ve yoldaşlarının yaşamını korumak.”
" İster dindar olsun ister olmasın her insan Tanrı’yı ruhunun derinliklerinde içselleştirmiştir."
Reklam
" İnsanın ruhsal derinliğinde güçlü bir özlem hakimdir. Bu şiddetli özlemin ve susuzluğun konusu Tanrı’dan başkası olamaz." ~ Frankl
" Tanrı ve din insanın derûnî yaşantısının parçalarıdır. Dışarıya tam anlamıyla yansımaz, çünkü bunların asıl değeri içselliklerinde saklıdır."
" İnsan hür iradesi ile "an" larda saklı anlamları bulmak ve keşfetmek zorundadır."
Reklam
" İnsan, varlığına nihaî bir anlam verecek bir inanca, objektif bir varlığa inanmak zorundadır."
" Hayatın anlamsızlığına dair kanâatler, içinde bulunulan çevresel koşullardan çok, bireyin hayata bakış açısından kaynaklanır."
“yeni gelen tutuklular, öldürmeye .çalıştıkları acı dolu duyguların içinde kıvranıyordu.“
Resim