" Tanrı ve din insanın derûnî yaşantısının parçalarıdır. Dışarıya tam anlamıyla yansımaz, çünkü bunların asıl değeri içselliklerinde saklıdır."
Sesini çıkartmayan bir insanın değeri ne azmış. Bunu gördüm. Can evimden vurdular beni. Buraya kanayarak geldim. İşte gerçekler! Kurtulmak istiyorum. Sessizliklerden, bekleyişlerden, her şeyden. Her şeyden!"
Sayfa 138Kitabı okudu
Reklam
Hiç para kazanmadım. Şimdiye dek hiç olmadığım kadar fakirim - umut hariç tabii, sonuçta onun maddi bir değeri yok.
İnsanın değeri yaptıklarıyla ölçülür.
Bir insanın büyüklüğü, değeri, yakınları tarafından en çok onu yitirdikleri zaman anlaşılırdı. Bu her zaman böyle olmuştur. Böyle olacaktır…
Sayfa 104Kitabı okudu
Telefonun değeri iki insanın birbirine söyleyecekleri kadardır.
Sayfa 54 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kol bacak sağlamlığı yiğitliğin değil hamallığın şanındandır; gürbüzlük cansız, bedensel bir değerdir; düşmanımızı şaşırtmak, güneşin ışığıyla gözlerini kamaştırmak bir talih işidir; eskrimde üstünlük korkak ve değersiz bir adamın da elde edebileceği bir ustalık, bir bilgidir. Her insanın ölçüsü, değeri yüreğinde, istemindedir asıl. Yiğitlik, kolun bacağın değil, yüreğin, ruhun sağlamlığındadır; atımızın, silahlarımızın değerinde değil, kendi değerimizdedir.
Mutlu sonlar kendiliğinden gelmez. Bazen bunun İçin çaba harcamak gerekir.
Kahramanca bir ölümle değeri büsbütün artmış olan bir hayat, muhteşem bir yankı halinde ve nefsini hor görme arzusundan doğan bir sonsuzluğa yükseliş biçiminde meydana çıkar. Tesadüfle elde edilen kolay başarılar da ün ve şeref sağlar ama yenilmesi mümkün olmayan alınyazısının üstün gücüne karşı mücadele eden insanın yok oluşu kadar bazen bir şairin ve binlerce kere de hayatın çizdiği bu facia, bütün devirlerin bu en büyük faciası kadar, hiçbir şey, insanı böylesine yükseltemez.
Sayfa 261Kitabı okudu
Gerçek şu ki her bir insan evrende tek ve emsalsiz olsa da, bir insanın değeri diğer insanlarla ilişkileri içinde oluşur ve gelişir.
Eğer insanın bir hesap cetveli varsa, ve biri büyük iddialarla ya da büyük duygularla çıkıp gelirse, o zaman şöyle denir: Bir dakika lütfen, önce yanlış sınırlarını ve bütün bunlara ilişkin en olası değeri hesaplayalım!
Reklam
Tam da bu
Aynı kelimeler söyleniş biçimine bağlı olarak sıradan ya da olağanüstü olabilir.Bu söyleyiş biçimi, kişinin istemi işe karışmaksızın, sözlerin insanın ne kadar derinlerinden kopup geldiğine bağlıdır.Ve garip uyu.la, bu sözler dinlyenin de içinde aynı derinliklere gömülür.Böylece dinleyen, eğer bir parça sevgi varsa içinde, sözlerin taşıdığı değeri sezecektir.
İnsanın değeri ulaştıklarıyla değil, ulaşmayı arzu ettiği şeylerle bilinir.
Meczup
Günümüzde hakaret maksadıyla kullanılsa da muhteşem bir sözcüktür. Birine/bir şeye âşık olan, ona doğru çekilen kimsedir. Yani cezbeye kapılan, kendinden geçen, pervane olan... Allah aşkıyla dengesini yitirene de meczup denir. Arapça sözcük, cazip ve cazibe ile aynı köktendir. İnsanın değeri sevdiğiyle ölçülür. Siz neyin meczubusunuz?
Sayfa 103 - Profil Kitap
Mobbing Bank Diyor ki;
Paranın zaman değeri tefeciler için var. İnsanın ve emeğin zaman değeri yine tefeciler için yok! Önder Karaçay
Bu yol, aşksız çıkılmaz!
Peki ama aşktan kaçmakla nasıl bir ihlas kazanılabilirdi ki? İnsanın içinde aşk cevheri yoksa gittiği yola ihlasla gidemezdi ki. Sormadan edemedim: “Aşık olmaktan kime ne zarar gelmiştir?” “Aşk sultanının vardığı yerde, takva tazı olup kaçar! Ardından dile düşme, kınanma ve ayıplanma gelir.” “Ama aşktır ki dervişin yoludur; aşktır ki Leyla’da iken Mevla’ya ulaştırır!” “Sana gıptalar olsun derviş!.. Nefsim şeker istiyor ama hekim perhiz diyor!” “Can kaygısıyla aşktan vazgeçmek öyle mi?!. Aşık kendi canını düşünürse sevgilinin ne değeri kalır ki?” “Sen aşk işini kolay sanırsın zahir?” “Hayır, kolay sanmam; bilakis o bir ateştir; yakar, yandırır. Ama nefsi de kirlerinden arıtır. Sevgili lehine nefsinden arınmayan aşık elbette yalancı kalır! Turfanda üzümün tadı ekşidir; tatlılaşması için güneş altında sabırla beklemesi gerekir. Nefsi sabırdan men eden de kim? Sevgiliye ulaşmak imkansız bile olsa dostluğun gereği, ararken ölmek değil midir?”
Resim