Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hayat sürekli katlanarak devam ediyor ve bize bazı sürprizler hazırlıyor. Biz planlar yaparken, hayat başımıza geliyor, çeşitli zuhuratlarla karşılaşıyoruz. Fakat başımıza gelenler, planlarımızın dışında olduğu için bunu kabul etmek istemiyoruz. Her şeyi kontrol edebileceğimizi düşünüyoruz. Oysa yaptığımız planların da üstünde büyük bir kudret tarafından başka planlar yapılıyor. İnsanın en temel yanılgısı da şüphesiz bu kontrol duygusudur.
Sayfa 161Kitabı okudu
2020 yılında Sosyalizm B*k Gibi isimli, Amerikalı iki ekonomi profesörünün yazdığı bir kitap yayınladık. Kitap sosyalizmin pençesine düşen milletlerin otoyoldan son sürat diktatörlüğe nasıl gittiklerine ek olarak, Stalin ve Mao gibi diktatörlerin kendi halklarını açlık yüzünden 90 milyona ulaşacak bir sayıda nasıl öldürdüklerini çarpıcı bir şekilde anlatıyor. (Yakın tarihimizde milletlere en çok hasar veren şey, yönetimi eline geçiren diktatörler olmuştur. Hitler sadece kendi halkından 7 milyon kişinin ölümüne yol açmıştı ve bunların büyük çoğunluğu gençlerdi (toplamda 70 milyonluk bir yıkım yaratmıştı). Stalin ve Mao kendi halklarının milyonlarcasının açlıktan ölmesine sebep oldu. Saddam Hüseyin ve Kaddafi, ülkelerinin yıkımını getirdi. Dünyamız bugün bile diktatörlerin oyun bahçesidir. Bu sebeple günümüzde en tehlikeli şey, demokratik sistemi yıkmak isteyen otoriter liderler olarak görülmelidir. Ülkelerin yönetimi tek bir insanın vereceği kararlara bağlı olmamalıdır.)
Reklam
“ İnsanın en büyük yanılgısı, dış koşulları değiştirebileceğine ve dünyayı düzeltebileceğini inanmaktır. “
Sevgili meslektaşımı ve neo-nurcuları bi gömelim!
Büyük Fransız matematikçisi Blaise Pascal'ın hesabına göre, Tanrının varlığı aleyhindeki olasılıklar ne kadar yüksek olursa olsun, bu konuda yanlış bir varsayımda bulunmanın cezası devasa oranda olacaktır. Tanrıya inansanız iyi edersiniz çünkü eğer haklıysanız, sonsuz mutluluk kazanacaksınız, ancak eğer yanılmışsanız ve yanıldığınız ortaya çıkarsa sonsuza kadar lanetlenirsiniz, ama haklıysanız yine bir şey değişmeyecektir. Görünüşte karar gün gibi açıktır. Tanrıya inanın. Ancak iddiayla ilgili belirgin biçimde tuhaf bir şey var. İnanmak, tedbir olsun diye yapmaya karar verebileceğiniz bir şey değildir. En azından, yapmaya karar verebileceğim bir irade eylemi değildir. Kiliseye gitmeye ve İznik Amentüsünü ezberlemeye karar verebilirim ve bir yığın İncil üzerine, içlerindeki her kelimeye inanacağıma yemin edebilirim. Fakat bunların hiçbirisi, gerçekten inanmıyorsam inanmamı sağlamaz. Pascal'ın Bahsi, sadece Tanrıya inanma 'numarası yapmanın' lehine bir kanıt olabilir. Ve inandığınızı iddia ettiğiniz Tanrı, her şeyi bilme gücü olan türden bir Tanrı olmasa iyi olur yoksa bu dalaverinizi görecektir. İnanmanın planlanmış bir şey olduğu şeklindeki gülünç görüşle, Douglas Adams tarafından ' Dirk Gently'nin Kutsal Dedekliflik Ajansı ' isimli kitabında muhteşem bir şekilde dalga geçilmiştir. Kitapta robot Elektrik Papaz'la tanışırız, satın aldığınız, insanın iş yükünü azaltan bu robot "inanmayı sizin adınıza yapar." En lüks modelinin tanıtımı "En dindarların yaşadığı Salt Lake City'dekilerin bile inanmayacağı şeylere inanma yeteneğinde" sloganıyla yapılır.
Sayfa 106 - Kuzey YayınlarıKitabı okudu
İnsanın en büyük yanılgısı, dış koşulları değiştirebileceğine ve dünyayı düzeltebileceğine inanmaktır. Halbuki ancak kendimizi değiştirebilir, tutumlarımızı farklılaştırabilir, tepkilerimizi düzeltebilir ve hissettiğimiz olumsuz duyguları ifade etmemeye çalışabiliriz. Evren olduğu haliyle mükemmeldir. Değişmesi gereken yalnızca sensin!
Sayfa 89
"Anlaşılmak insanın en büyük zaafı, yanılgısı ve yarası. Bu yüzden anlaşılmayı beklemek, çoğunlukla aptallıktır."
Reklam
-İnsanın en büyük yanılgısı, bir geleceğinin olduğuna inanmasıdır.Oysa sıradan bir insanın aslında bir geleceği yoktur. Görünenlerin ötesinde, o daima ve sadece geçmişiyle karşılaşır. Olaylar, karşılaşmalar ve durumlar onun yaşamında daima aynı şekilde tekrar ederler, sadece görünümleri bir öncekinden belli belirsiz farklıdır. -Bu insanlar kullanılmış bir hayatı yaşıyorlar demeye benziyor, sanki ikinci el bir yaşam. -Yine de herkes yaşamında başına gelenlerin, yalnızca onun için özel olarak yaratılmış, daha önce hiç olmamış, yepyeni olaylar olduğunu varsayarak kendini kandırır.
Sayfa 215
İnsanın en büyük yanılgısı dış koşulları değiştirebileceğine ve dünyayı düzeltebileceğine inanmaktır. Halbuki ancak kendimizi değiştirebilir, tutumlarımızı farklılaştırabilir, tepkilerimizi düzeltebilir ve hissettiğimiz olumsuz duyguları ifade etmemeye çalışabiliriz.
İnsanın en büyük yanılgısı, dış koşulları değiştirebileceğine ve dünyayı düzeltebileceğine inanmaktır. .... Evren olduğu haliyle mükemmeldir. Değişmesi gereken yalnızca sensin.
Değişim
İnsanın en büyük yanılgısı dış koşulları değiştirebileceğine ve dünyayı düzeltebileceğine inanmaktır.Halbuki ancak kendimizi değiştirebilir , tutumlarımızı farklılaştırabilir , tepkilerimizi düzeltebilir ve hissettiğimiz olumsuz duyguları ifade etmemeye çalışabiliriz.
Reklam
İnsanın en büyük yanılgısı, dış koşulları değiştirebileceğine ve dünyayı düzeltebileceğine inanmaktır. Halbuki ancak kendimizi değiştirebilir, tutumlarımızı farklılaştırabilir, tepkilerimizi düzeltebilir ve hissettiğimiz olumsuz duyguları ifade etmemeye çalışabiliriz. Evren olduğu haliyle mükemmeldir. Değişmesi gereken yalnızca sensin!
Anlaşılmak insanın en büyük zaafı, yanılgısı ve yarası
"İnsanın en büyük yanılgısı, bir geleceğinin olduğuna inanmasıdır."
Sayfa 210
"İnsanın en büyük yanılgısı, bir geleceğinin olduğuna inanmasıdır," demişti. "Oysa sıradan bir insanın aslında bir geleceği yoktur. Görünenlerin ötesinde, o daima ve sadece geçmişiyle karşılaşır. Olaylar, karşılaşmalar ve durumlar onun yaşamında daima aynı şekilde tekrar ederler, sadece görünümleri bir öncekinden belli belirsiz farklıdır."
İnsanın en büyük yanılgısı: Sürekli bir şeylere sahip olarak değerleneceğini sanması. Bir şeylere sahip olarak büyümezsin. Seni büyük yapan karakterin ve duruşundur.
437 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.