Ama ne olursa olsun, önemli olan tek şey pişmanlıktan arınmaktır. Kendini yalnızlık okyanusuna can simidi olmadan, boğulmak üzere bırakmış bir insan, içindeki dibe sürüklenirken devirdiği her metrede sonsuz huzuru hissetmeye başlamışken, eğer tek bir salise pişmanlık duyarsa yalnızlığından, tek bir salise tereddüt ederse tercihinden, işte o an kişinin felaketi başlar. Panik acıyı getirir. Bir kuş gibi suyun içinde süzülen vücudu çirkinleşir, gerilir, kıvrılır, kontrolsüzce kasılır. Ve tercih ettiği yalnızlığın içinde kaybolmaktan korkan insanın en büyük acısı olan deliliğin başladığı noktadır. Daracık, nefesin bile zor alındığı, yerin metrelerce altındaki bir dehlizde, tonlarca havayı hatırlayıp nefes almamaya ve kalp krizi geçirecek kadar büyük bir panik yaşamaya benzer...
Sayfa 252Kitabı okudu
"Güzel bir haber almak insanın başına gelen felaketi unutturmaya yetmez. Bir felaketi unutturabilecek tek şey başka bir felakettir."
Reklam
Hele bir de Balkan Harbi'nde, Çatalca mevzilerinde yaşanan bir felaketi anlatmıştı ki yürekleri paramparça olmuştu. Türkçe bilen birkaç Bulgar askeri, Alaiye Taburu'na yaklaşmış, nöbet değiştirmeye geldiklerini söylemişler. Osmanlı askeri elbisesi giymişler önceden. Yorgunluktan, uykusuzluktan perişan hâldeki nöbetçi, şüphelenmemiş. Mevzisini yeni gelenlere bırakıp yatmaya gitmiş. Gece ilerleyince Bulgarlar, tabur bölgesine girmişler. Altı yüze yakın Osmanlı askerini, koyun boğazlar gibi kesmişler. Düşünmek bile tüylerini diken diken ediyordu insanın. Bu yüzden, sık sık manga bölgesini dolaşıyor, gözcüleri kontrol ediyordu geceleri.
504 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 45 days
* KOKU * #patricksuskind Oysa insanın aklını kullanabilmesi için en başta iç güvenine, huzura ihtiyacı vardı. Paranın ya da şiddetin ya da ölümün gücünden büyük bir güçtü elindeki: insanlarda sevgi uyandırmanın yenilmez gücü. Kokulara egemen olan, insanın kalbine de egemen olurdu. Çünkü insanlar büyüğe karşı korkunca, güzele karşı gözlerini yumabiliyor, ezgilere ya da gönül çelici sözlere kulaklarını tıkayabiliyordu. Ama kokudan kaçamıyorlardı. Çünkü koku, soluğun kardeşiydi. Her sanatta ve her zanaatta yetenek hiçbir şey ifade etmez, ama deneyim, alçakgönüllülükle, çalışkanlıkla, elde edilmiş deneyim her şeydir. Ah, ne kötüydü dürüst bir adamın böyle dolambaçlı işler yapmak zorunda kalması! Ne kötüydü insanın, sahip olduğu en değerli şeyi, onurunu böyle iki paralık şey için lekelemesi! İnsanın felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir. Kokuların öyle bir inandırıcılığı vardır ki,sözden,gözle görmekten,duygudan,iradeden daha güçlüdür. #okudumbitti
Koku (Mini Kitap)
Koku (Mini Kitap)Patrick Süskind · Can Yayınları · 201621.9k okunma
İnsanın felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir, der Pascal.
"İnsanın felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir, " der Pascal
Reklam
“İnsanın felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir.”
460 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 17 days
"Radyasyon hastalıkları kliniğinde on dört gün... On dört gün alıyor bir insanın ölümü." 26 Nisan 1986. Çernobil Nükleer Santrali'nde yaşanan patlama, bir anda doğanın dengesini alt üst etmişti. Çernobil, 20. yüzyılın en büyük felaketi haline geldi. Patlamanın ilk günlerinde panik yaratmamak adına, halka sadece üç günlük bir tahliye
Çernobil Duası
Çernobil DuasıSvetlana Aleksiyeviç · Kafka Kitap · 20171,076 okunma
"İnsanın felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir," der Pascal.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.