Sosyologlar, üzerimizde sosyal mühendislik yapılıyor diyerek feveran ediyorlar. Bunun altyapısı diziler vasıtasıyla hazırlanıyor diye düşünüyorum. Dizi karakterleri doğal halleri bu diyerek Türkçe'yi kaba saba konuşturuluyor ve bu pirim görüyor. İnsanın kaba konuşması gayet normal olabilir, normal olmayan etrafına bakarak kendini geliştirme gayretine gitmemesi... Diyeceksiniz ki "yaşadığı ortamı zaten öyle" "O yüzden öyle konuşuyor." Kimseyi öyle konuştu diye kınamaya gerek yok. Kınadığımız şey senaristin bundan hiç gocunmaması... Benim anladığım bize biçilen rolün bu olduğu... Biz, kaba saba konuşan, kendini geliştirmek için uğraşmayan, hayatı olduğu gibi kabul ederek araştırmayan ve bundan dolayı gelişimi duran bir devlet olacağız.
Ahlak Felsefesi
"Buna karşın fedakarlıklar (kefaretler, cezalandırmalar, hac yolculukları, vs.) daima daha güçlü, tanrı katında daha etkili ve günahlardan arınmak için daha uygun görülmüştür. Çünkü O'nun isteğine sınırsız itaati daha etkin biçimde gösterirler. Böyle yararsız kendini cezalandırma durumları arttıkça ve insanın genel ahlaki gelişimi için daha hazırlıksız hale geldikçe, daha kutsal olduklarını sanırlar. Çünkü bu cezalar dünyada hiçbir işe yaramasa da zahmetli çabalara mal olduklarından, doğrudan tanrıya adanmışlık kanıtı gibi görülürler."
Sayfa 207Kitabı okudu
Reklam
Alfred Adler'e göre, hayatın meseleleri karşısında, bir insanın ruhunda meydana gelen çeşitli ifade şekillerine onun "karakteri" diyoruz.
İnsan bedensel ve ruhsal gelişimi için diğer insanlara ihtiyaç duyan toplumsal varlıklardır. Ancak insanın kendi yetersizlik duygusundan kaynaklanan ve onu bir iktidarla özdeşleşmeye götüren durum, empatinin yitimine yol açmaktadır. Kendi sorumluluğunu, üst sistemlere devreden bir insan oluş, yabancılaşmış bir insan oluştur. Yabancılaşmış insan, asıl kaynaklarından kopmuş, havada kalmış deneyimlere dönüşerek körelmiş duygulanımların tutsağıdır. Bir başka tehlikeyi de, vicdanın yerini görevin, kimliğin yerini de iktidarla özdeşleşmenin aldığı “bürokratik” kişilik oluşturur. Empati, içimizdeki insaniyetsizlikle aramıza duvar ören bir engeldir. Uygarlığımızın tarihi, acıma duygusunun bastırılması ve parçalanmasıyla sadece iç içe geçmekle kalmaz, aynı zamanda bunun temelini de oluşturur.
448 syf.
9/10 puan verdi
kişisel gelişimi size farkettirmeden kazandırıyor. öyle bir insan olmalı insanın hayatında... yalnız o adamın neden ona yardım ettiğini ve bundan ne gibi bir çıkarı olduğunu henüz çözemedim
Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer
Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet GezerLaurent Gounelle · Pegasus Yayınları · 20136,2bin okunma
Namaz ibadeti abdest ve yıkanmayı ön şart kabul etmekle beden temizliğine;namaz, oruç, hac özellikle insanın ruhi temizliğine; zekat, özellikle insanın malının temizliğine birer vasıtadır. Bu bakımdan, namaz ibadeti başta olmak üzere bütün ibadetleri birer terapi olarak tarif etmek mümkündür.
Reklam
171 syf.
6/10 puan verdi
Bir kitap hakkında ne kadar güzel yorumlar duyarsa duyduğu hayal kırıklığı da o kadar büyük oluyor insanın. Küçük Bey hakkında çok yorum okumadım ama okuduklarımın da hepsi çok iyiydi ama nedense ben kitapta beklediğimi bulamadım. Soseki Natsume Meiji Restorasyonu döneminde yaşadığı için kitapta o döneme ait elle tutulur bilgiler elde etmeyi ummuştum ama ne yazık ki o dönemin toplumun ufak bir kesimine etkisi hakkında çok fazla bir şey öğrenemedim. Bir de anlatıcıyı maalesef çok sevemedim. Kitabın dili de oldukça basitti, cümleler kısa kısaydı. Gerçi karakter gelişimi oldukça iyiydi, bir şekilde o dönemde Tokyo ile köylerdeki yaşamı da karşılaştırma fırsatı elde ettim bunları göz ardı etmek olmaz ama yine de bu kitap beklentilerimi karşılayamadı.
Küçük Bey
Küçük BeyNatsume Soseki · Oğlak Yayınları · 2003386 okunma
496 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Vay vay vayyy... Rita Hunter'a öncelikle kocaman tebrikler. Historical romanlar türünde yabancı yazarlara taş çıkaran yazarımıza sonsuz başarılar :) Türk yazarlarımızın sonuna kadar arkasındayım. İnsanın yazdıkları her zaman çok özeldir ve bu şekilde bir paylaşım büyük bir cesaret ister. Ayrıca bir yazar kendini her kitapta bir adım öteye
Ruhun Ateşi
Ruhun AteşiRita Hunter · Epsilon Yayınları · 2013397 okunma
‘’Tinsel dünyanın eksiksiz sistemi, onun içinde bulunu ve insan, anlaşılabilir biçimde kendisini bu dünya için koyduğu yasanın bu dünyada geçerli olmasını bekler. Ben, düzen ve uyumun, ondan ne düzenin ne de uyumun olduğu sonsuzluğa doğru dışa yayılacağının kesin garantisini kendinde içerir; öyle bir garanti ki, evrenin kültürel gelişimi, aynı zamanda insanın kültürel gelişimi ile birlikte meydana gelir.’’
704 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Üç kitapta takip ettiğim karakterlerle dün vedalaştım. Sonundaki bazı ütopik bağlamaları saymazsak final tatmin ediciydi. Safa yakın iyilik, narsizimin doruklarında kötülük, bencillik, duygulanma bozukluğu, kaybolmuşluk, aşk, acı, intikam, zaaflar.... Bütün bu duyguların karışımıyla insanın ruhsal gelişimi, kişiliğini bulma yolundaki evrimi oldukça doyurucu ve yoğun bir şekilde anlatılmış. Her iyinin zaafı, her kötünün vicdanı bir parçada olsa vardır. Tutkulu aşıklar Can Manay ve Sadık, zaaf kraliçeleri Duru ve Ada, duygusuz adalet Göksel, tarafsız doğru Bilge, bencil bilge Eti ve ateşin kıvılcımları Deniz ve Özge. Aslında hepimizde bir parçası var olan karakterlerin uç noktalardaki örneklerini içimize baktığımızda görebiliriz., Sonuç olarak tüm serinin aralıksız olarak düşünerek, hüzünlenerek ve meraklanarak okunmasını tavsiye ederim.
Pi
PiAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201513,7bin okunma
Reklam
272 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Zaman Blog © Emine Kökten Dünyada Büyük İlgi Gören Montessori Eğitimi Nedir ve Hangi Yaşta Başlamalı? Bireylerin eğitilmesi için geliştirilen birçok yöntem ve eğitim metodu var; Bunlardan bir tanesi de Montessori Eğitimi diye bilinen eğitim metodudur. Daha çok küçük yaştaki çocuklara yönelik olan bu eğitim doğumdan itibaren başlıyor. Bu eğitim
Doğumdan İtibaren Montessori
Doğumdan İtibaren MontessoriPaula Polk Lillard · Kaknüs Yayınları · 2015241 okunma
~ DÜNYA DOWN SENDROMU " FARKINDALIK " GÜNÜ ~ Hastalık değil, farkındalık demek daha güzel bir tanım olur aslında, öyle değil mi? ( Eksik değilim, farklıyım ) 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü kapsamında çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Down sendromu, genetik düzensizlik sonucu insanın 21′inci kromozom çiftinde fazladan bir
Sevgi
Sevgi sorunu aslında nasıl bir oluşumdur? 1. Sevgi bir insanın kişisel görevidir ve o da tüm diğer sorunlar gibi onu sonuna kadar götürme kararını gerektirmektedir. Bunun için başarı konusunda iyimser bir tutuma ihtiyaç duyulmaktadır. 2. Bu göreve, insan hayatının geri kalanı ile yakın bağlantısı ve ayrıca insanlığın gelişimi gözüyle bakılmalıdır. O, bireyden, süreklilik değeri olan bir başarı beklemektedir. 3. Sevgi, iki insan arasındaki ortak görevdir. İnsanlar genelde tek başlarına ya da mevcut olan bir organizasyonda yerine getirmeleri gereken görevler konusunda daha iyi hazırlanmışlardır. Dans etmek belki de iki insanın iş birliğini ve ilişkisinin bu şekilde teşvik etmenin mümkün olacağı düşünüldüğü için keşfedilmiştir. Dans etmek bu anlamda belki çok değerlidir, tıpkı iki çocuğun birlikte oyun oynaması gibi, iki öğrencinin bir arada ders çalışması gibi ve benzeri faaliyetler gibi. Bazı bölgelerde, nişanlanan bir çiftin eline bir testere verip ağaç kesmeleri geleneği sürdürülmektedir. Bunu kolayca başarırlarsa evlilikleri de mutlu olurmuş. Karşılıklı saygı ve değer verme olmaksızın sorunların birlikte çözümü mümkün değildir.
Sayfa 178 - İlya YayıneviKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.