Kitap okumak aslına bakılırsa insana birçok önemli fayda sunuyor. Pek çok uzmanın da her daim önerdiği kitap okumak, genel olarak insan gelişimi noktasında büyük bir potansiyele sahiptir.
- Hayata farklı açıdan bakılmasına olanak tanır.
- Düşünceleri olgunlaştırır.
- Stresi azaltmada yardımcıdır.
- Dünyaya farklı gözle bakmaya ve daha güzel görmeye olanak verir.
- Unutkanlığı azaltır.
- Özgüveni önemli oranda artırır.
- Kelime haznesi ile beraber bilgi dağarcığını önemli oranda yükseltir.
Bu şekilde yukarıda verilen faydaları ile beraber kitap bir insanın gelişimi noktasında en önemli unsurdur.
*
“Cahilliğin dağlarında gezenler için; almasını bilene bilgece öğütler, yaşanmışlıkların getirdiği doğru tespit ve öneriler, samimi itiraflar; bir o kadar da topluma tenkit yağmuru. İlber Ortaylı’nın sakınmadan söylediği her söz, gençler için altın değerinde. Toplumun her kesimine ustaca entelektüel bir dokunuş, hazır olun; bu bir kültür
Mutluluğumuzu kendimiz yapar ya da buluruz.
Schopenhauer nedir? Kimdir diye sormuyorum nedir bu adam? Schopenhauer, her şeyden önce felsefenin başkaldırısıdır, bu başkaldırının arasından sızan gülüşüyle. O korkunç resmin arkasında yatan ıstırap infaz mangasının iyi niyetli yol göstericisidir. Schopenhauer olmak yürek ve zekayı aynı kulvarda
Okulsuz bir toplum nasıl olurdu?
Kulağa ilk başta oldukça imkansız ve kabul edilemez bir düşünce gibi geliyor. Sebebi eğtim ve okulun ayrılmaz bir ikili olduğu algısı ve birbirinden bağımsız var olamayacak gibi bir düşünce oluşmasıdır. Ancak eğitim hiçbir zaman okulla sınırla kalmadı, kalmamalıdır da.
Örgün eğitime, formal eğitime çok fazla
Son sayfasını çevirdiğimde sanki çok yakın bir dostuma veda etmiş gibi hissettim.
Jack London, sen ne yaptın?
Gerçekten Büyüleyici bir eserdi. Romanın karakterleri ve olay örgüsü, yazarın kendi yaşamından da izler taşırken, aynı zamanda sınıfsal ve toplumsal sorunları da ustaca ele almıştı.
Ülkemizde çok yanlış bir düşünce yapısı var: "Çocuk bakmak tecrübe işidir, okuyarak izleyerek öğrenemezsin"
50 yaş üstü bir grupla bile konuşurken çocukluktan kalma travmasını anlatıyor ve sesinin titrediğini görüyorum.
Kimisinin 5 çocuğu var ve 5.si gerçekten tam yetişmiş, çünkü artık nasıl yetiştireceğimizi biliyoruz diyorlar.
Bilimsel Bir Peri Masalı şu ana kadar okuduğum en kapsamlı Freud biyografisiydi. Serol Teber, bu biyografiyi hazırlarken kapsamlı bir çalışma yapmış ve adeta Freud'u kendi deyimiyle didik didik incelemiştir.
Yaşadığı dönemde akıl hastaları çukurlara gömülürken, daha medeni ülkelerde ise zindanlarda ölüme
Bir insanın eğitiminin okuldan sonra, hatta üniversiteden sonra bile bittiğini düşünmekten çok uzağım. Sadece gençler için değil aynı zamanda yetişkinler için de devam okulları olmalı. Şu an insanları sadece bir yaşam kazanıp evlenebilecekleri noktaya kadar eğitiyoruz; sonra sanki tam bir zihinsel donanım kazanılmış gibi eğitim tamamen duruyor. Yaşamın geriye kalan tüm karmaşık problemlerinin çözümü bireyin sağduyusu ve cehaletine bırakılıyor. Düşüncesiz ve mutsuz sayısız evlilik, sayısız hayal kırıklığı tamamen bu yetişkin eğitim eksikliğinden kaynaklanıyor. Bu yüzden çok sayıda erkek ve kadın tüm yaşamlarını en önemli şeylerden tam anlamıyla cahil kalarak harcıyorlar.