İnsanın içi kararmışken dışını parlatıp cilalamak zorunda kalması zuldü, işkenceydi, en hafif tabirle can sıkıcıydı.
Söz şeytana geçerse Kutsal Kitap'ın sözcüklerini bile kullanır. Kutsal bir hikâye anlatan kötü bir ruh, Sırıtan bir katilden farksız görünür insanın gözüne. İçi çürük parlak bir elma gibi duruyor işte. Ah, yalancılar nasıl da dürüst görünebilirler...
Reklam
"Bazen insanın gerçekten içi yoruluyor."
Başkasıyla tamamlanan insan kolayda eksilir.....
içi dışı uzay tozu yansımalar sahi mi yalan mı anlayamazsın bir rüya gemisi iskele sancak dokunup geçiyor hayallerine ağlayasın gelir ağlayamazsın sevmek insanın yüreği kadar küçükse büyüğünü taşıyamazsın yalnızlığı da dene oldu olacak nasıl yankılanır derinden derine iyi midir kötü mü çıkaramazsın insan insanı kendisi tamamlar içinde başka dışında başkasın eksikliğin fazlana elbet bulaşacak öbürü sığacak bunun derisine yoksa sabaha sağ çıkamazsın
Fakat bilesin ki insanın içi rahat olmazsa hayatın zevki yoktur.
Sayfa 264Kitabı okudu
"Tanrıyı göklerde aramak neden? Tanrı, her insanın yüreğinde zaten."
Reklam
Karşındakini yargılamayı bırakırsan ‘bana zarar verdi’ yargısından kurtulursun. ‘Bana zarar verdi’ yargısından kurtulursan zarar dediğin şeyden de kurtulmuş olursun. İyi de ben güçlü filan değilim ki! Böyle vir vir vir konuştuğuma bakma. İnsan başka çaresi olmayınca öyleymiş gibi yapıyor.” “Bazen insan, konuştuğu kişi daha ağzını açmadan neler
"... insanın gerçekte neleri reddedebileceği ancak o şanslar kendine sunulduğunda, yani hakikaten seçme şansı bulunduğunda belli olur. Hülasa, ben olsaydım diye başlayan cümlelerin içi, çoğu zaman görülmemiş bir rüyanın yeryüzünde kapladığı alan kadar boştur."
"Susup bekleyerek yaşlanı­yordu/ şeylerin uğultusu arasında/ içi ağırlaştıkça rüzgara çıkıyor/ siliyordu kendini durma/ ağrıya ağrıya nara dönüştüğünde/ açtılar içinden sözler çıktı/ kem sözler, kırıcı davranışların izleri/ aldanma gölgesi, ondurmayan bağışlama/ 'gitmeliyim' çıktı, 'dönmemek üzere bir daha'/ 'artık herkesin yüzüne/ bütün düşündüklerimi'/ 'yalnız ol­malıyım' çıktı./ derinlerde sır tutmuş/ bir eski sevda... "
Sayfa 216
Reklam
“insanın içi rahat olmazsa hayatın zevki yoktur. Üç beş dakikalık geçici keyif, günlerce fitil fitil burnundan gelir insanın.”
Sayfa 264
.. peki ne değişiyor? İnsanın içi aynı kaldıktan sonra. Son
Sayfa 270 - MetisKitabı okudu
Bu meyveli ağaç, o çok cihazatlı insan; hiçbir ressam tam taklidini yapamayacak derecede zahiri ve bâtını, dış ve içi öyle bir gaybî pergârla ve ince bir ilmin kalemiyle hudutları çizilmiş ve tam intizamla her azasına münasip suret verilmiş ki meyve ve neticelerine ve vazife-i fıtratlarına yetişsin. Bu ise nihayetsiz bir ilim ile olabilmesi cihetiyle her şeyin her şeyle münasebetini bilip ve nazara alan ve bu ağaç ve bu insanın bütün emsallerini ve nevilerini ilm-i ezelîsinin kaza ve kader pergâr ve kalemiyle dış ve iç miktarlarını ve suretlerini hakîmane yapılmasını bilerek işleyen bir Sâni'-i Musavvir, bir Alîm-i Mukaddir'in hadsiz ilmine ve vücub-u vücuduna nebatat ve hayvanat adedince şehadet ederler demektir.
Sayfa 543 - [Y]Kitabı okuyor
"Başımıza ne gelirse para olmadığından hep. Tam da en ihtiyacınız olduğunda para yoktur. 'Parasızlık.' İnsanın içi kararır."
Sayfa 143 - Can YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.