Biz Müslümanlar her şeyden önce şunu iyi bilmeliyiz ki adaletin ve hukukun teminatı “toplumsal sözleşme” değil, Rabbimiz ile yaptığımız “Galu Bela sözleşmesi”dir. “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” sualine verdiğimiz; “bela” (elbette Rabbimizsin) yanıtı, bizim neyin doğru ve neyin yanlış olduğuna dair her türlü üst prensibi Rabbü’l Alemin’den almayı taahhüt ettiğimiz anlamına gelmektedir. Yani yeryüzündeki fiziksel, biyolojik ve toplumsal yasaların tamamının Rabbü’l Alemin’e ait olduğunu tasdik etmemiz demektir.
Kuşkusuz ki yeryüzündeki uyum ve düzenin devam etmesi, Araf Suresi, 172. ayet-i celile’sinde bahsedilen bu sözleşmeye sadık kalınmasına bağlıdır. Dolayısı ile bu sözleşme toplumsal hayattaki uyumun, dirlik ve düzenin sigortasıdır. Eğitimde, yönetimde, hukuk alanında ve tüm sosyal alanlarda “bela” yani “Elbette Sen bizim Rabbimizsin” diyemedikten sonra; bu alanlardaki üst prensipleri Rabbü’l Alemin’den almayı kabul etmedikçe; yeryüzünde ahengi ve düzeni sağlamak hiçbir zaman mümkün olmayacaktır.
Ahengin ve düzenin olmaması ise yeryüzünde adaletin yerine anarşi ve terörün hâkim olması anlamına gelir. İnsanın hilafeti de zaten hükmetme yetkisini kullanarak, terörü, anarşiyi ve her türlü zulmü ortadan kaldırma yükümlülüğüdür. Yeryüzünde dengeyi sağlama ve adaleti tesis etme görevi hilafet bilinci taşıyan insana tevdi edilmiştir.
Gönül istiyor ki insanın insana zulmü bitsin. Kânun adına, bilmem daha ne adına zulüm icra edilmesin. Gücü yeten bir başkasının hakkına tasallut etmesin.
!!
''En Esaslı Dersi Validemden Aldım''
Böyle diyor Bediüzzaman. Ve yine diyor ki: “Meslek ve meşrebimin dört esasından en mühimi olan şefkat etmek ve Risale-i Nur’un da en büyük hakikati olan acımak ve merhamet etmeyi, o validemin şefkatli fiil ve hâlinden ve o mânevî derslerinden aldığımı yakînen görüyorum.”
Anneyle ilgili kitaplar oldum olası
“ama farecik, yalnız değilsin,
geleceği tahmin etmenin boş olduğu konusunda.
fareler ve insanların en iyi düşünülmüş planları,
genellikle boşa gider.
ve bizi ızdırap ve acıyla başbaşa bırakır,
vaadedilen mutluluk yerine!”
..diyor kitaba esin kaynağı olan şiirinde Robert Burns.
“Fareler ve insanların iyi düşünülmüş planları.”
Yaşamak için