Allâme İbnu'l-Kayyım (r.h) şöyle der: "Bakış, insanın başına gelen tüm olayların kaynağıdır. Zira bakış bir şeyin akla gelmesine sebep olur. Akla geliş düşünceyi, düşünce arzu ve istekleri, arzu ve istekler de iradeyi doğurur. Bu ise azmetmeye dönüşür ve sonunda fiil gerçekleşir. Bir engel çıkıp da engellemediği sürece bu sonuç kaçınılmazdır."
İnsanın ihtiyaçları ile istekleri birbirinin zıddı duruma geldiğinde, onun ihtiyaçlarını gidermeyi öncelemek merhametin bir gereği, onun isteklerini öncelemekse bir acımasızlıktır.
Reklam
Unutmayın; konuştuğunuz insanlar, kendileri, istekleri ve problemleri ile sizin istek ve sorunlarınızla ilgilendiklerinden yüz kat daha ilgilidirler. Bir kişinin çektiği diş ağrısı, o kişi için Çin'de milyonlarca insanın ölümüne neden olan bir salgından çok daha önemlidir. Bir dahaki sefere biriyle konuşmaya başladığınızda bunu hatırlayın.
Bugün 'immoralizm'den, yani ‘ahlak' [moral] denen şeyin, aslında hiç de var olmaya hakkı olmadığını ileri süren sanıdan ve kuramdan söz açmak istiyorduk. Bu kurama göre, ahlak bütün dünyanın dilindedir, hele dinler ahlak işini epeyce büyütüp dururlar. Ama soğukkanlı, dünyayı bilen bir bakış, insanın yapması gereken şey ile suçlu olduğu şey üzerindeki boş laflardan, bütün bu sanılar ve inançlar ne denli eski olurlarsa olsunlar, büsbütün vazgeçmek zorundadır. Özellikle de günümüzde seve seve hem de sık sık şöyle denmektedir: İnsana birtakım ahlak istekleri, sorumluluk ve suç gibi şeyler yüklemek, dinî inançlarla birlikte var olup bunların yok olmasıyla ortadan kalkmaktadır; ‘özgür kafa' için, tanrıtanımaz için bütün bunların artık bir anlamı yoktur; insanı sorumlu yapmak, insanın iyi ile kötü arasında sürekli olarak karar vermek zorunda olduğunu sanmak, zaten hepten yanlıştır; çünkü gittikçe bilinen bir şey varsa o da, sözgelimi tıpkı öbür canlılar gibi, insanın da aslında özgür istemi olmadığıdır. Her toplum, özvarlığını sağlamak için suç işlemeye ve düzensizliğe karşı kendini korur; bunu da, ‘cezalarla' ürkütmek, bunlardan ürkmeyeni de hapsetme ya da öldürme yoluyla zararsız kılmakla yapar. Böylelikle toplumun çok daha güçlü istemi, toplumun bencilliği tek tek kişilere üstün gelmektedir.
İnsanın istekleri algılarıyla sınırlıdır, kimse algılamadığı şeye istek duyamaz
" İnsanın istekleri sınırsızdır, gücü tükenmez. Ancak ruhsal yönden yine de çok yavaş zenginleşmektedir, çünkü günümüzde kendini bağımlılıktan kurtarmak için isteyen her insan bilgi değil, para biriktirmek zorundadır."
Reklam
Kendimizi ve dış dünyayı birlikte dikkate almayız.
Kendimizle yüzleşmekten çekindiğimiz için dış dünyadaki bir takım uğraşlara yöneliyorsak, "bu dünyada kısmen varız" demektir. Kendi gerçek isteklerimize dikkate almadan başkalarını istekleri doğrultusunda meslek veya eş seçiyorsak, "bu dünyada kısmen varız" demektir. Kendisine ulaşamayan, içindeki isteklerle tanışamayan insanın, düş dünyada irili ufaklı bir takım uğraşları bularak ömrünü geçirir.
"gerçekte, insanın yalnızlığı ve cinsel istekleri aşık olmasını kolaylaştırır ve bunun gizemli olan bir yanı yoktur."
“İnsanın istekleri ve umutları ne denli küçük olursa olsun, onları ansızın kaybettiğinde bir an bile olsa kendini kaybetmemek elinde olmuyor.”
Sayfa 104Kitabı okudu
Önemli Bulduğum Bazı Kavramlar (Bilmek Ve Olmak adlı kitabımdan alıntıdır) Bir insanın kendini geliştirmesi ve gerçekleştirmesi için bazı kavramları ve olguları bilmesini zorunlu görüyorum. Bunlardan bazılarını aşağıda açıklıyorum. Özbilinç: özbilinç en genel anlamıyla kişinin kendi duygu düşünce ve davranışlarından haberdar olma halidir.
Reklam
İnsanın gereksinimi ne kadar az olursa, o denli mutlu olur. İstekleri ne kadar fazla olursa, özgürlüğü o kadar azalır.
Acı istekten doğar. İnsanın da saygıya değer olan ve olmayan istekleri vardır.
3.cilt
411. Ebû Hüreyre radıyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Korkan kimse, geceleyin yol alır. Gece yol alan kimse de varacağı yere ulaşır. İyi biliniz ki, Allah’ın metâı çok pahalıdır. İyi biliniz ki, Allah’ın metâı cennettir.”  Tirmizî, Kıyâmet
İnsanın istekleri sınırsızdır, gücü tükenmez.
Sayfa 265Kitabı okudu
Yaklaşık bir saat uyuduktan sonra kalkıp hostelin ortak alanına doğru yürürken tanıdık bir ses duydum. “Heeeeeey. Çağatayyyyy!” Arkamı dönüp baktığımda şaşkınlığımı gizleyemedim… Sri Lanka’nın Hikkaduwa bölgesinde aynı hostelde kaldığım İranlı Amin, Malezya’ya, hatta Kuala Lumpur şehrine gelmiş ve hiç haberi olmadan şehirdeki yüzlerce hotel
Sayfa 101Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.