Nemeçek seve seve boyun eğerdi hepsine. Kayıtsız şartsız boyun eğmek kimi çocukların hoşuna gider. Ama çocuklar çoğunlukla buyruk vermeyi sever. Eh işte, böyledir insanlar. Bunun içindir ki arsadaki çocukların tümü subayken, yalnızca Nemeçek acemi erdi içlerinde.
Vaktiyle adamın biri rüyasında Şeytanı görür. Bakar ki; servi gibi boyu, huri gibi siması var. Yüzü güneş gibi ışık saçıyor. Adam bu güzellik karşısında şaşa kalır, yanına gider ve ona; “Aman Allah’ım, bu ne güzellik böyle! Yüzün ay parçası kadar güzelken, insanlar seni neden kötü, çirkin bilir, herkes seni korkunç sanır. Hamam kapılarına resmedilen suretin çirkin, saray nakışlarını işleyen görüntün bedbin. Bu, neden böyledir?“ diye sorunca, şeytan feryat edip inler; “Ey adam oğlu! Bu resimlerdeki sima, ben değilim. Gerçekte ben, tıpkı senin gördüğün gibi güzellikte eşsiz biriyim. Gör ki; kalem, düşman elindedir. Sırf Adem’i Cennetten attırdım diye beni böyle çirkin ve kötü çizerler.”
Küçüğüm, hayat böyledir. İnsanlar hep çekip giderler. Yürek unuttuğundan ve pişmanlıklar öldüğünden değil. Birtakım şeyler sevecenliğimizde kalmayı sürdürür hep ama insanlar gerektiği anda gitmek zorundalar...
253. O Peygamberler'in bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık. Allah onlardan bir kısmı ile konuşmuş, bazılarını da derece derece yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa'ya açık mucizeler verdik ve onu Rûhu'l-Kuds ile güçlendirdik. Allah dileseydi, o peygamberlerden sonra gelen milletler, kendilerine açık deliller geldikten
Yalan söylediğinden henüz kendinin de haberi yoktu yani. Zaten insanlar böyledir. Hiç bırakmayacağım, hep seveceğim derken yalan söylediklerinden kendilerinin de haberi yoktur. Ama bir uyanırlar ve ne yaşandıysa artık işte, sevmiyorum artık derler. Artık yanında olmak zor geliyor derler.