İki insan, birlikte yaşamak için evlenir. Olağanüstü güzel, sıra dışı bir hediye olan bu imkana neden bir de mutluluğun eklenmesi gerekiyor ki? İnsanlar neden hiçbir zaman yaldızsız, gerçek boyutlarla yetinmiyorlar da allı pullu yalanlar tercih ediyorlar? Neden birbirlerine, kendilerinin ve üstelik dünyanın, doğanın, gökyüzünün, kaderin ve hayatın da tutamayacağı, hiçbir zaman hiçbir yerde kimsenin yerine getiremeyeceği sözler veriyorlar? gerçek, kutsal, dünyevi bir sözleşmeye neden mutluluk gibi son derece edebi bir hayale yönelik talepler koyuyorlar? Nasıl olup da karşı taraftan, kendilerinin vermeye hazır olduklarından fazlasını bekliyorlar, daha doğrusu nasıl olup da bir şey bekliyorlar, ortak hayat denilen bu kadar büyük, bu kadar ciddi, bu kadar derin bir olay karşısında?