Gerçek öz yalnızca bir sezgisel anlayış yeteneği değil bir irade -bütün diğer haz ve görünüşteki mutluluk arzularını bastıran bir irade- yeteneğidir de aynı zamanda. Neyin gerçekten iyi olduğunu gören ruh, fark ettiği iyiyi şaşmaz biçimde arzular. Sokrates'e göre aydınlanmış ruhun bu arzusu o kadar güçlüdür ki gerçek özün, hedeflerini aldatıcı olarak gördüğü diğer arzuları yenmekte başarısız olamaz. Sokrates'in 'Erdem bilgidir', 'Kimse bile bile yanlış yapmaz,' biçimindeki paradokslarının anlamı budur. Insanlar genelde 'yanlış olduğunu biliyordum ama yapmaktan geri duramadım' derler. Sokrates ise şöyle cevap.verir: Bu asla gerçek değildir. Başkalarının sizin yaptığınızın kötü olduğunu düşüneceğini biliyor olabilirsiniz ya da bunun kötü olduğu size söylenmiş olabilir; fakat
kendiniz için kötü olduğunu düşünseydiniz yapmazdınız. Yanlışınız bir anlayış eksikliğidir. İyi olanı görmemiş, o an için size iyi gözüken bir haz tarafından yanıltılmışsınızdır. İyiyi görmüş olsaydınız onu ister ve buna göre davranırdınız. Hiç kimse, gerçek isteği samimi ve açık bir vizyon tarafından bir kez nesnesine, yani iyiye yönlendirildikten sonra bu isteğine karşı bir şey yapmaz.