496 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Kitap gerçekten muhteşemdi! Doğruyu söylemek gerekirse kitaba ilk başladığımda anlatımı çok güçsüz gelmişti ve pek okumak istememiştim. Ama konusu ilginç geldiği için okumaya devam ettim. İyiki de etmişim! Kitabı 6 saat gibi bir sürede bitirdim. Yani bir oturuşta btiirilebilen bir kitap. Konusundan kısaca bahsetmek gerekirse eğer; bir zombi salgını var. Ve tabiki bir de bu salgına yakalanmamak için topluluk oluşturmuş insanlar var her ülkede. ZIKKIM da bizim ülkemizde kurulmuş olan topluluğun adı. İsmi biraz ilginç ama açılımı söyle: Zombi Irkının Kökünü Kazıma ve Islah Merkezi (yanlış hatırlamıyorsam eğer böyleydi). Gelelim adının neden Unutulmuş:Türkiye olduğuna. Çünkü salgından bir süre sonra dünyanın tüm ülkelerine bu hastalığın tedavisi gönderiliyor. Tek gönderilmeyen ülke ise Türkiye. Birileri Türkiye'yi unuttu mu, yoksa ona düşman oldukları için mi göndermediler? Ya da Türkiye'yi korumak mi istiyorlar? Ayrıca bu tür bilim-kurgu kitaplarında aşkın çok ön planda olmasını her zaman rahatsız edici bulmuşumdur. Ama bu kitapta tam kararındaydı bence. Ve kitapta hiç küfür bulunmaması da ayrı güzel bir şeydi. Çünkü genelde fantastik - bilim kurgu türü romanlarda küfür kullanılıyor. Uzun lafın kısası gerçekten harika ama harika bir kitaptı. Herkese tavsiye ediyorum. Not: Umarim 2. kitap bir an önce çıkar.
Unutulmuş Türkiye
Unutulmuş Türkiyeİlayda Kaya · Parola Yayınları · 201757 okunma
Niçin
"İnsanlar sevmeyi unuttu mu ne? Ve de gülmeyi... Başımı kaldırsam kan görüyorum Yoksa kin Peşimde gölgesi binlerce hasretin. Ne sıcak bir merhaba Ne de bir tebessüm Kalmamış izi mutluluğun,sevincin. Oysa biz hâlâ yaşıyoruz Bilmem ki niçin?.."
Reklam
Sen de biliyorsun ki insanlar gerçekte konuşmuyorlar. Konuşur gibi yapıyorlar. Öğrendikleri sözcükler var. Birbirlerine onları söylüyorlar. Gerçekte çok azı, çok az zaman için konuşuyor. Onlara da dikkat et, duygu sözcükleri yoktur. Birbirlerine söylemeleri gereken sözleri söylerler. Onun için de çoğunlukla birbirlerini dinlemezler. Gerçekte konuşmayan, gerçekte dinlemeyen insanlar iki önemli iletişim aracını da kaybettikleri için artık anlaşamaz hale gelirler. Koku ve dokunma. İşte gerçek iletişimin iki yolu. İnsanlar ikisini de unuttu.
Şems-i Tebrizi Hazretlerinden Şiir Tadında Hiç gereği yokken hayatına giren insanlar. Hiç gereği yokken karşına çıkarlar. Hiç gereği yokken gününü haftanı ayını belkide yıllarını alırlar. Hiç gereği yokken gece-gündüz aklından geçen her düşünceye bulaşırlar. Hiç gereği yokken seni istemediğin kadar mutlu ederler. Sonra Hiç gereği yokken hayatından çıkıp giderler. Anladım ki meğer gerçek dost aşk Mevla imiş. Ne beni unuttu nede bıraktı.
19. yüzyılın ortasında Karl Marx gerçekten muhteşem ekonomik çıkarımlarda bulundu. Bu çıkarımlara dayanarak proletaryayla burjuvazi arasında gerçekleşecek ve ilk grubun galibiyetiyle sonuçlanarak kapitalist sistemin çöküşüne neden olacak, giderek şiddetlenen çatışmalar öngördü. Marx devrimin, Sanayi Devrimi’nin öncüsü İngiltere, Fransa ve ABD gibi ülkelerde başlayarak dünyaya yayılacağından oldukça emindi. Marx kapitalistlerin de okumayı bildiğini unuttu. ... İnsanlar Marksist yaklaşımları kullanmaya başlayarak davranışlarını da buna göre şekillendirdiler. ... Nihayetinde Marx’ın öngörüleri boşa çıkmış oldu. Komünist devrimler İngiltere, Fransa ve ABD gibi öncü endüstriyel güçleri hiçbir zaman kuşatamadı ve proletaryanın diktatörlükleri tarihin tozlu sayfalarında kayboldu. Tarihsel bilginin çelişkisi budur.
Öyle çok dalgındılar ki, karşılamayı da uğurlamayı da unuttu insanlar.
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.