Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsan kaybettiği şeyleri elbette özler. Yeri dolmayacak şeyler vardır bu hayatta. Unutulmaz şeyler hiç unutulmayacak şeyler vardır. Bir gün bir gece yarısı ansızın aklına düşecek şeyler.. Hatıralar, insanlar, duygular, iz bırakanlar vardır ve unutulmazlar. Hep bir yerde bir yara izi gibi taşırız onları. Kabuk bağlamasını, sızının dinmesini, bir daha kanamamasını dileriz. Geçmesini beklemekten başka bir şey gelmez elimizden..
Benliksiz Hizmet
Hakikate (Allah'a) ulaşmada yeryüzündeki insanlar sayısınca yol vardır fakat bütün yollar benliğin yok edilmesini ve insanlığa benliksiz hizmet etmeyi gerektirir.
Sayfa 63 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
184 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Bir Clarissa incelemesi.
'Şimdi başka bir yüzyıldan ya da başka bir ulustan geliyormuş gibi kendini tecrit etmek mümkün değildir. Însan zorla tarafsız kalamaz. Savaş ile ilgili normal ve insancıl bir görüşe sahip olabilmek için tek bir olasılık vardır: Savaşın farkında olmak ve savaşı, kendileri asla cephede bulunmamış savaş çığırtkanlarından dinlememek.
Clarissa
ClarissaStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201713,6bin okunma
342 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Tanıştığımıza Memnun Oldum
Kitaptan aldığım notlara geçmeden önce zihnimde tortu şeklinde kalan düşünceleri paylaşmak istiyorum. Ethica’yı değerlendirirken “Teolojik, politik inceleme” ile birlikte okumak gerektiği kanaati oluştu bende. Tabi felsefe bir silsile olduğu için Platon ve Aristotales’den (Presokratlar ve Sokratesin düşüncelerini fragmanlar şeklinde bu iki
Etika
EtikaBaruch Spinoza · Dost Kitabevi Yayınları · 20191,579 okunma
Temiz giysilerin bile yakışmadığı insanlar vardır
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
Birçok erkeklerin, sürekli anlaşmazlıklara yol açan huysuzlukları vardır; bunlar, evliliğin erişilmez güzelliği olan evin ahengini bozar. Erkeklerin çoğunda küçük taraflar vardır; küçüklüklerse nifak kaynağıdır. Kimi erkek afif ve faal, ama sert ve haşindir; kimi erkek iyi kalbli ama inatçı olur; kimisi karısını sever, fakat isteklerinde kararsızdır; kimisi bir ihtirasa kendini kaptırır, duygularından borç öder gibi sıyrılır; kimisi zengin eder, hayatta tat tuz bırakmaz. Hülâsa toplumda yaşayan insanlar, kendilerine belli bir kusur isnat edemediğimiz halde, mükemmel olmaktan çok uzaktırlar. Fikir adamları ise barometreler gibi değişirler. Yalnız dâhilerdir ki doğuştan iyidirler.
Sayfa 32 - Milli Eğitim Yayınları 1965 BaskısıKitabı okuyor
Reklam
Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her
İnsanlar vardır, dost ve sevecen davranışlar gösterirler, ama gözlerine dikkatle baktığınızda korku ve kızgınlık karışımı bir anlatımı kolayca seçebilirsiniz. Bu insanlar bilinçli dünyalarında gerçekten de insanları sevdiklerine inanırlar. Ama bir yandan insanlardan korkarken, aynı zamanda onları nasıl sevebiliriz? Aslında bu, vaktiyle yeterince sevilemeyen ana-babalara karşı geliştirilen tutumların bir uzantısıdır. Sevecen tutumlar karşılığında sevgi alabilme umudunu ve sevildikten sonra sevebilme beklentisini içerir. Oysa böylesi bir umut ve beklenti yetişkin insan ilişkilerinin gerçeklerine uymaz.
BAZI insanlar vardır, diğer insanlarla birlikteyken sürekli tedirgindirler. Bu duygu öylesine benliklerinin bir parçası durumuna gelmiştir ki, onu "korku" olarak tanımlayamazlar. Çoğu kez bu tedirginliklerini maskelemeyi başarabildikleri için diğer insanlar onların ne yaşamakta olduğunu fark etmeyebilir. Çünkü insanlar sözlü olmayan davranışlara genellikle pek dikkat etmezler. Arada bir kendilerine yöneltilen bir beğeni ya da onaylayıcı birkaç söz onları geçici olarak rahatlatırsa da, kısa bir süre sonra tedirginliği yeniden yaşamaya başlarlar. Savunmasız kalmaktan korktukları için, bazen ölüm-kalım savaşı veriyormuşçasına yaşanabilen bu duygudan genellikle en yakınlarına bile söz etmezler. Bu savunma bazen o denli katıdır ki, tedirginliklerini kendilerinden bile saklarlar.
İnsanlar kusursuz değiller, ancak karşılarındakilerle empati yapabilirler ve büyük resmi görebilirler. İnsanların aksine otonom silahlar ise eylemlerinin sonuçlarını anlama yetisine, savaşın eşiğinden dönme becerisine sahip değiller. Otonom silahlar kriz anlarındaki insan karar alma süreçlerinin tümünü ortadan kaldırmayacaktır, ancak sıkı bir düğüm atma potansiyelleri vardır. Hatta bu öyle ileri gidebilir ki, artık geri dönüşü olmayabilir.
Reklam
Bir bayılan olduğu zaman insanlar su, kolonya diye bağırırlar. Ama umutsuzluğa düşen biri için olanak, olanak diye haykırılır. Umutsuz kişi ancak olanakla kurtarılabilir. Bir olanak:Ve umutsuz kişimiz yeniden nefes alır, yeniden yaşamaya başlar, çünkü olanak olmadan nefes alınamaz diyebiliriz. Bazen insanların ustalığı, olanağı bulmak için yeterli olur! ama inanmak söz konusu olduğunda yalnızca bir ilâç vardır: Tanrı için her şey olanaklıdır.
DoğuBatı YayınlarıKitabı okuyor
Hadis: Ümmetimin hayırlıları, onların cahilleri arasında belâ ve mücahede içinde bulunurlar. İzah: Malûmdur ki, her hangi bir cemiyet efradı arasında muhtelif tıynette, kabiliyette insanlar bulunur. Bunların düşünceleri, maksatları arasında büyük büyük farklar vardır. Bu cihetle aralarında vakit vakit dilsûz haileler zuhûra gelir, bihakkın fazilet ve kemal sahipleri ise bu haileler arasında acınacak bir halde yaşayıp dururlar. Bununla beraber yine o cemiyetin selâmet ve saâdetine hizmet etmeyi bir vecibe bilirler, ilim ve irfandan mahrum kimseler ise ilm ü fazilet erbabına karşı hasmâne bir vaziyet alırlar. Onların aleyhinde bulunmayı bir hüner sanırlar. Onların en güzel âmme hakkında en nâfi hareketlerini bile haset sâikasıyla geçemezler. Bu gibi kimseler biraz bilgi sahibi olsalar da ahlâk bakımından yine cahil sayılırlar ve bütün cahil olanlardan daha ziyâde tayibe lâyık bulunurlar. Bu gibi hallerine acınacak gafil, garezkâr kimselerin bu hallerini vaktiyle yazmış olduğum şu manzume biraz tasvir etmektedir.
“İnsanlar aşk için şaşırtıcı şeyler yapıyorlar,” diyorum. “Kitaplar bu tür olağanüstü hikayelerle doludur ve bunlar hayal ürünü değildir, bilirsin. Okurlarına hayat hakkında paha biçilemez dersler veren insanlar vardır.”
Sayfa 30 - Pegasus YayınlarıKitabı okuyor
İkisi de susuyordu şimdi. Mete, içmeyi unuttuğu soğumuş çayına şeker atıp karıştırıyordu. İnanılmaz bir haz almıştı bu hareketten ve istemsizce gülümsüyordu. Karıştırmaya devam ediyor, kaşığı bastırıyor, gülümsüyordu. Şekerin eridiğini görüyor, bir insanı düşünüyor ve ateşe atılmış bir insanı eritiyordu. Mete, ruhunda bastırdığı duyguları gün yüzüne çıkarmıştı, mahkum uyanmıştı. Umay ani bir hareketle yüzüğü cebine koydu. Duruşunu bozmadan gözlerini kaldırdı ve rahatsız olmuş bir sesle, "Mete ne yapıyorsun? O çay soğudu artık. Şununla oynamayı keser misin? Kendine yeni bir çay söyle ya da elindeki kaşığı bırak, sinirlerimi bozuyor." Tereddüt içerisinde elindeki kaşığı bırakarak sordu, "Neden bu kadar ciddisin Umay, neden? Baksana şeker eridi. Bir bütündü, eridi fakat yok olmadı. İnsanlar da böyledir işte. Ne kadar acı çekerlerse çeksinler acıdan dolayı ölmezler . Daha görülmüş bir şey değildir. Sınırı vardır acı çekmenin, aynı hayal kurmak gibi. Bir düşün; bildiğin, gördüğün kadarının hayalini kurarsın, ötesine istesen de geçemezsin. Bunun için bilmek gerekir. Acı da böyledir daha fazlasını alamazsın. Soğumuş çaya da bu oldu, şekeri yok edemedi çünkü doymuştu. İnsan ne zaman büyür biliyor musun? Gündüz ve gece kavramını ayırt edemediği zaman, olduğu andan kopmaya başladığı zaman. Ânı yaşayamayan insan büyüyen insandır.
Sayfa 75 - fihristKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.