İlla sevecekseniz papatyaları sevin mesela.Gökyüzünü sevin.Martıları simit atmayı sevin,ne bileyim bir sokak köpeğini sevin.Ama yine de insanları sevmeyin.Sevmeye değer daha güzel şeyler varken içimizdeki sevgiyi gidip değmeyenler için ziyan etmeyin.
Alışmayın derken cadde başında gördüğünüz bir köpekten ya da okuduğunuz bir kitaptan söz etmiyorum. İnsanlardan bahse diyorum, insanlardan. Onlara alışmayın. Acırsınız, yarım kalırsınız, hayal kırıklığına uğrarsınız, pişman olursunuz. Sonra bıra kın başka birine güvenmeyi, sokakta başını okşamak istediğiniz bir kediye bile kalmaz güveniniz. İnsanlara alışmanın bedelini her zaman en ağır şekilde ödersiniz. Seversiniz, sevilmezsiniz, özlersiniz, özlediğiniz tarafından görmezden gelinirsiniz. Değer verirsiniz, değer verdiğinizin hayatında en değersiz olursunuz. Her şeyim diye sevdiğiniz insanın hayatında koca bir hiç olduğunuzu görür, bunun acısını iliklerinize kadar hissedersiniz. Uzun lafın kısası; hayatımda en büyük darbeleri en çok güven diklerimden yedikten ve buna doyduktan sonra insanlara karşı beklenti içine girmiyorum. İnsanlara alışmıyorum. Çünkü kime alışsam hep acı çekiyorum. Kanıyorum, parçalanıyorum ve toparlanamıyorum. Bunları yaşamaktansa kimseye alışmıyorum. Siz de insanlara alışmayın. İnsanlar kötü. Gidin bir kediye alışın.
Okuduğunuz bir kitabı benimseyin, ona alışın.Oturunca huzur dolduğunuz bir bank olsun, gidin onu sahiplenin. İlla sevecekseniz papatyaları sevin mesela. Gökyüzünü sevin. Martılara simit atmayı sevin, ne bileyim bir sokak köpeğini sevin. Ama yine de insanları sevmeyin. Sevmeye değer daha güzel şeyler varken içinizdeki sevgiyi gidip değmeyenler için ziyan etmeyin.
"Kitap okumayan, fikirlerle tartışmayı bilmeyen, çıkarları için yaşayan, kırdığını düzeltmeyen, yanlışlarını görmezden gelen ve kendini her zaman haklı zanneden sığ insanları sevmeyin."