Wilhelm Reich ‘in kaleminden hayranlık uyandıran bu içsel yolculuk, insanlığı anlamaya çalışan herkesin başucu kitabı olacak nitelikte. Yazarın seslenişi, her okurun içinde olduğunu hiç bilmediği bir ‘küçük adam’ın uyanmasını ve baş kaldırmasını sağlıyor. 120 sayfalık bu yolculuk sona erdiğinde okura ‘Küçük adama benim de bir kaç
Bu kitabı eline alıp bırakan birçok insan olmuştur elbet. Sebebi ise kitabın postmodern bir tarzda yazılması. Okuyan kitapkurtları bilir, olaydan çok psikolojik tahliller ön planda. Yazarımız, bireyi ve bireyin iç dünyasını, iç konuşma, psikanaliz, diyalog, hiciv, taklit, parodi, yabancılaştırma gibi postmodern teknikler kullanarak anlatmıştır.
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u, devletinin topraklarına dahil etmesinden yaklaşık bir sene önce İtalya’nın Vinci kasabasında, dünyanın gördüğü en büyük dahilerden birisi olan Leonardo da Vinci dünyaya geldi; tarih 15 Nisan 1452’yi göstermektedir. 2 Mayıs 1519 tarihinde vuku bulan ölümüne dek resim, anatomi, jeoloji, hidrolik sistemler,
"Dağlar beni çağırıyor. Ve ben gitmeliyim.''
(John Muir)
El Capitan'ın da içinde olduğu doğal çevreyi dünyadaki ilk milli park olarak insanlığa kazandıran Doğa Bilimci 'usta'ya ithafen...
Konuyu incelemeye başlamadan o tarihi ana tanıklık edip, Alex'in tırmanışını filme alan yapımcıları dinlemeli
İnsanlığın Tatlı Bir Düşü: ''Dünya Kardeşliği''
Ustam Erasmus’a ithafen;
İnsanlığın tatlı bir düşü olarak; kendi engin ufuklarında tahayyül edip tüm ömrünü adadığın dünya vatandaşlarının/kardeşlerinin kucaklaştığı o tertemiz safiyane sahne, gözümün önüne her geldiğinde hissettiğim o çocuksu sevinci, hayal dünyasının dışındaki
Dostoyevski’nin 1864 yılında yayınlanan kısa romanı “Yeraltından Notlar”, artık art arda sıralanacak başyapıtlarının ilkidir. Yayınlandığında dikkat çekmiş ve izleyen dönemde Nietzsche’yi ve “Metamorfoz”u yazarken Kafka’yı etkilemiştir. Zeki Demirkubuz’un “Yeraltı” filmine de ilham kaynağı olmuştur.
Kitap birbirinden bağımsız 2 ana bölümde
Bu inceleme, George Orwell'in ölümsüz karşı-ütopyası, 1984 hakkında fikirlerimi içermekte. Bu, yazarın okuduğum ikinci kitabı; daha evvel, alegorik hiciv türünde başarılı eseri, Hayvan Çiftliği kitabını severek okumuştum.
Öncelikle, yazar-eser ilişkisini daha açık ortaya serebilmek adına yazarımızdan ve siyasi duruşundan bahsetmek istiyorum:
Matematiğin Kısa bir Tarihi
Bu konuşmada sizlere, Matematiğin nasıl başladığı ve hangi aşamalardan geçerek günümüze geldiğini anlatmaya çalışacağım. Bir Matematik tarihçisi olmadığımı, anlatacaklarımın okuduklarımın bir sentezi olduğunu, orijinal çalışmaları inceleyerek hazırlanmış bir konuşma olmadığını belirtmek isterim.
Giriş. Matematik
Değerli okurlarıma ve tüm insanlığa ithafen…
Küresel dünyanın geldiği noktada, insanların karakterlerinin, hal ve hareketlerinin, tavır ve davranışlarının geçmişten günümüze ne gibi veya nasıl değişiklikler gösterdiğini anlatmaya çalışacağım. Buna nelerin sebep olduğunu, toplumu nasıl etkilediğini, çocukluktan ergenliğe ve oradan da yetişkinliğe kadar olan insan yaşantısını, teknolojinin etkisini ve insanın bundan ne şekilde yararlandığını, taşlaşmış binaların arasında akıp giden hayatları ve aynı zamanda insanların birbirlerine karşı samimiyetsiz tavırlarıyla birlikte tükenip kaybolmaya yüz tutmuş güvenlerini irdeleyeceğim. İnsanların kendisine ve topluma olan saygısının, nasıl ve neden yok olmaya yüz tutmuş olduğunu anlamaya size de anlatmaya uğraşacağım. Kimi insanın özgüveninin bitmiş, kimi insanınkinin de bitmeye yüz tutmuş olduğu günümüzde; bazılarının her ne olursa olsun, özgüvenini asla yitirmeden hayatına nasıl yön ve şekil verdiğini aktarma gayretinde olacağım.
.
.
.
Yazının Devamını Okumak İçin Linke Tıklamanız Yeterli...
👉 lavinyadergisi.com/product/details...