Händel onların yüzüne dostça baktı. Kendisine sıcak ilgi göstermiş olan bu kenti çok sevmişti ve bu nedenle kendisinden istenileni bütün kalbiyle yerine getirirdi. Seve seve, diye gülümsedi. Siz bana bağışın hangi kuruma yapılacağını söyleyin yeter, dedi. Ak saçlı ve iyi kalpli olanı, "Çeşitli hapishanelerde bulunan mahkûmlara yardım için," dedi. Ötekisi de, "Ayrıca Mercier Hastanesi'ndeki hastalara," diye ekledi. İyi niyetle yapılan bu cömertçe bağış, kuşkusuz ilk gecenin geliri için geçerliydi, daha sonrakiler üstadın olacaktı.
Händel bu öneriyi hemen geri çevirdi. "Hayır," dedi yavaşça, "bu yapıtım için tek kuruş bile almak istemiyorum. Ben onu bir başkasına borçluyum. Bu yapıtımdan elde edeceğim bütün gelirim hastaların ve mahkûmların olsun, çünkü bir zamanlar ben de hastaydım ve bu yapıtım sayesinde sağlığıma yeniden kavuştum. Benim de bir mahkûmdan farkım yoktu ve bu yapıt beni kurtardı. "
Dünün mucizesi bugünü olağan durumu oluverir. O andan itibaren yeryüzünün kalbi aynı anda çarpar; insanlık artık aynı zamanda dünyanın bir ucundan diğerine kendisini dinleyerek, izleyerek ve anlayarak yaratıcı gücü sayesinde tanrılaşarak her yerde var olarak yaşar. İnsanlık, hiç durmadan bu muazzam birliği bozmaya ve yaşamın tüm unsurlarına hükmetmesini sağlayan araçlarla kendini yok etmeye çalışmayıp zaman ve mekan üzerinde elde ettiği zafer sayesinde sonsuza dek bir arada yaşayabilseydi, ne güzel olurdu!
Tolstoy- Hayır hiç yorgun değilim. İnsanı sadece kararsızlık yorgun düşürür. Her türlü çaba insanı özgürleştirir, en kötüsü bile hiçbir şey yapmamaktan daha yararlıdır.
kitap insanlık tarihinin akışını değiştiren 12 anı anlatıyor.özellikle vasco nunez de balboa,johann august sutter,scott ve transatlantik kablo döşeme bölümleri çok ilgi çekiciydi.olaylar üzerinden verdiği önemli tavsiyeler insanın ufkunu genişletiyor
Stefan Zweig araştırmacılığı ve özeni, tarihten on iki kesit. Yazar tarihi olayları edebi bir şekilde anlatıyor ki okumaktan ayrı bir keyif alıyorsunuz.
Goethe bir konuşmasında şiirleri için "duygularımın anı defteri" demişti ve anı defterinin hiçbir sayfası, onun bu içten duygularını, bu hüzünlü belgeler kadar açık bir biçimde önümüze sermemiştir.
İnsan yaşamına çok ender olarak inen o bir tek saniyelik büyük an, kendisinden yararlanmasını bilmeyenlerden işte böylesine müthiş öç alır. Basiret, buyruğa boyun eğme, çaba, akıl ve sağduyu gibi bütün insanlık erdemleri, yazgıyı belirleyen o büyük anın tutuşturduğu ateş içinde eriyip işte böyle yok olur. O büyük an, korkakları horlayarak geri iter ve yeryüzünün bir başka tanrıları olan yüreklileri ise, ateşli kolları arasına alıp gökyüzüne, yiğitlerin yanına götürür.