Evdalo o stêrkâ dîl reş
"Nereden geldiği belirsiz inançlar" dediğin inanç hem geçmişten günümüze insan fıtratına en uygun yapısıyla hem de sayısız mucizeleriyle senin gözündeki at gözlüğünü çıkarıp atmana vesile olmadıysa ben ne yapayım? Kalbin ve zihnin lekelenmis, nefsine köle olmuş; lekelerin her yanı sarması nedeniyle paslanmıştir ve kilidi açılmıyordur.
Evdalê Zêynikê
@Kustiyekekgerrokim
·1ha
Eşcinsellik ne bir yaşam biçimidir ne de bir ölüm biçimi!
Olgulara bilimsel değil de dogmalarınız ve nereden geldiği belirsiz inançlarınız ile bakarsanız yanılırsınız.
Eşcinselliği anlamak için cinsiyetler arası anatomik, psikolojik ve nörolojik farklılıkların nasıl ortaya çıktığını ve bu farklılıkların cinsel yönelime nasıl bir etkisi
Hepimiz sussak, gözlerimizi kapatsak, türlü türlü bahanelerin arkasına sığınsak bile 57 İslâm lideri ve ordu komutanlarının katillere can suyu oldukları gerçeği değişmeyecek.
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مَا لَكُمْ اِذَا ق۪يلَ لَكُمُ انْفِرُوا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ اثَّاقَلْتُمْ اِلَى الْاَرْضِۜ اَرَض۪يتُمْ بِالْحَيٰوةِ الدُّنْيَا مِنَ
HAKKI TUTUP KALDIRMAK
Mehmet Âkif Ersoy diyor ki:
“Hâlikin nâ-mütenâhî adı var en başı Hak,
Ne büyük şey kul için hakkı tutup kaldırmak,
Hani Ashâb-ı Kirâm ayrılalım derlerken
Mutlaka sûre-i ve’l-Asr’ı okurmuş bu neden?
Çünkü meknûn o büyük sûrede esrâr-ı felâh,
Başta Îmân-ı Hakîkî geliyor sonra Salâh
sonra Hak, sonra Sebât:
İşte kuzum insanlık,
Dördü birleşti mi,
Yoktur sana hüsrân artık”
(Safahât, İstanbul 1944,)
Mehmet Akif Ersoy
Tanrıdan öncesi diye bir hal, durum var mı insanlık gelişiminde, açıkçası çok şüpheli. Muhtemelen daha en başta, primitif dahi olsa, bir tanrı perspektifi vardı. İnsanlar hep kendilerinin kontrol edemeyeceği şeyler olduğunu ve kendilerinden gizlenmiş hakikatlerin olduğunu etraflarında hissetmişlerdir; dolayısıyla, gelişmiş anlamda bir tanrı düşüncesi olması bile "tanrısallık" her zaman vardı: Bu doğanın tanrısallığı olabilir, eski ataların olabilir vs. Etik ise her ne kadar Tanrı düşüncesiyle bir noktadan sonra paralel olarak gelişmişse de en başta çıktığı öz muhtemelen "güvenlik" ihtiyacı idi. İlk primitif etik anlayışlar tabii ki de çok ilkel düzeydedir: Kabilede huzursuzluk çıkaranı kov, onunla mücadele et vs. Dolayısıyla, ahlak anlayışlarının ilk göstergeleri çok daha "yaşamaya, survive etmeye" odaklanmıştır. Bundan dolayı aslında ahlak da her zaman insanlar arasında vardı, fakat kompleks bir ahlak standartını oluşması için daha uzun seneler gerekecekti. Ve bu kompleks ahlaki kodların oluşmasının da temelinde "kentin" ve akabinde devletlerin yükselişi vardır: Bu aşamadan sonra ahlak kaçınılmaz olarak kompleksleşmiştir, çünkü hukuk ortaya çıkmıştır
🎯 Sömürgeci Sermaye Neden Fanatizme Sarıldı?🎯
Emperyalizmin üç çocuğu var;
✓ Kapitalizm
✓ Faşizm
✓ Fanatizm
Aylar oldu.. aylardır Gazze ateşler içinde yanıyor. Bunun adı nedir? Savaş mı? Abluka mı? İnsanlık suçu mu? Kuralsız bir savaş mı? Katliam mi? Unutulmak mi? Cihad mı? Bunun tam bir adı yok... Kimyasal silahlar, bombalar, paramparça olmuş insanlar,bir anda "ceset" ismi verilen binlerce bebek, çocuk, kadın, erkek.. Bizim utanmak bilmez lisanımız ne çok isim veriyor bu yaşananlara.. Bir çok insan "şehid diyemeyecek kadar aciz.. Aciziz.. Rezil olduk, zelil olduk, insanlıktan çıktık... Çoğu zaman unuttuk, alıştık.. Kınadık, kınadık, kınadık... hiç bıkmadan usanmadan kınadık. Kınanacağımızı hiç düşündük mü? Kınanmaya layık olan bizler değil miyiz? Nasıl hesap vereceğiz diye kaç gece uykularımız bölündü? Affa layık olmak için kaç şehitten helallik istememiz lazım? Binlerce, milyonlarca soru var. Hiçbirinin tam bir cevabı yok.. Oradaki müminler ateşler içinde yanarken, parçalanıp Rablerine kavuşurken belki tekrar tekrar şehadeti istiyorlar Allah'tan.. Onlar kurtuldular bu çirkin, kıymetsiz imtihan yeri olan dar- dünyadan.. Ya bizim beş para etmez isteklerimiz arzularımız.. Neye layığız bu saatten sonra? Ben bu ve bunun gibi yüzlerce sorunun hiçbirine bir cevap bulamıyorum. Bulmaya yüzüm de yok., kendi nefislerimizi kınamayı dahi beceremiyoruz ki bunu yapabilelim.. yine de affedilmek istiyorum.. çaresizliğimi gören Sen'sin.. Beni, bizi affet Allah'ım... Ne düşüncelerim,ne sesim,ne ayaklarımın gittiği yollar çare olamadı yaşananlara.. Tek silahımız olan dualarımızı, tövbelerimizi, affedilmek istediğimizi sen kabul et Allah'ım..