Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
bence insanı kendinden başka kimse daha iyi anlayamaz. çünkü karşı taraf aynı durumu aynı çevre ve aynı ben tarafından yaşamadı. sadece aynı durumu yaşayabilir. ama onun çevresinin vereceği tepki ile benim çevremin vereceği tepki aynı olmaz olamaz. bu yüzden insanoğlu yalnız ve yalnızlığa mahkumdur..birilerine seni anlıyorum dediğimizde aslında sadece "anlattıklarını anlıyorum hislerini değil." diyo gibiyiz. birde arkadaş ile dost aynı şey değil. *arkadaş herkes, dost kimsedir.* herkese arkadaş diyebiliriz ama kimseye dost diyemeyiz ya da en azından ben diyemem. bilmiyorum işte kafam çok karışık...
Adrei Tarkovsky - Nostalgia - Bir Delinin Haykırışı
İçimde hangi atom konuşuyor? Hem aklımda hem de bedenimden aynı anda ayrılamam. Bu yüzden tek kişi olamıyorum. Kendim aynı anda sayısız şey olarak hissedebiliyorum. Fazla büyük usta kalmadı. Zamanımızın gerçek kötülüğü budur. Kalbin yolları gölgelerle kaplanmış. Yararsız görünen seslere kulak vermeliyiz. Okul duvarları, asfalt ve refah
Reklam
.... LİBERAL AHLAKIN ELEŞTİRİSİ Liberalizm, en genel tanımıyla: bireyselliği, kişisel özgürlükleri, serbest alım-satımı destekleyen, devlet otoritesini olabildiğince azaltan, bireysel tatmin ve karı olabildiğince arttırmayı hedefleyen felsefi düşünce akımıdır. Sadece felsefi görüş demekten hoşlanmıyorum aslında. Liberal düşünce siyasi ve ekonomi
Sevi III
"Evet, bir baharı hak ettim Hiç kimseye hiçbir şey borçlu değilim." Gelmişsin, ne zaman gitmiştin ki Uğurlamadım giden uğurlanır oysa Öyle öğrettiler küçükken "Gidene hoşçakal de" dediler Bir "hoşçakal" diyemedim hoşça kal. Sen hep "hoşça kal" istemiştim anlamadın Bu dünya hoşluğunu kirletmesin istedim
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
"Benim hayatımı yargılamadan önce, benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan, sokaklardan, dağ ve ovalardan geç. Hüznü, acıyı ve neşeyi tat. Benim geçtiğim senelerden geç, benim takıldığım taşlara takıl. Yeniden ayağa kalk ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi. Ancak ondan sonra beni yargılayabilirsin." İnsan oğlu muazzam bir nankörlük içinde un salmıştır dünyaya kendi gözleri ona onu göstermezken bazen yürekleri kendi çürüklüğü göremezken ve aynanın karşısında paslanmış yüreklerini görmeye cesaret edemezken. insanoğlu! Karşısındaki insanın giderde serçe parmağındaki çamura laf yetiştirir. bir bilge derki, " kime guvenirsen güven fakat insana güvenme..." İnsanoğlu nankördür On yanlışını çuvala basar da senin bir yanlışını meydana aşar. İşte insan budur. Nankörlük le nam salmış, güvenilmez ve nankördür.
Şükran Demirhan
Şükran Demirhan
Reklam
Muhtarlık üzerine!!!
31 Mart yerel seçimlere şunun şurasında 14 gün falan kaldı. Bu seçim içerisinde bir de mahalle muhtarı seçmesi var (bana kalsa şu dijital çağda tamamen gereksiz bir durum bu muhtarlık işi zira eskisi gibi değil sonuçta herkes kendi işini telefondan ordan burdan görüyor). Biraz daha küçük yerlerde yani kırda, köyde, taşrada veyahut kasabada yaşayan
Elimden Tut Ey Ramazan
Gözümüzün nuru mübarek Ramazan ayına kavuştuk. Kavuşturan Allah'a sonsuz hamd olsun. 11 ay beklemeye değen,insanın yüreğinde ayrı bir coşku,sevinç hissettiren bu ayda kendimi bu kez daha farklı hissediyorum,uzun zamandır içinden çıkamadığım kuyudan bu Ramazanda çıkacakmışım gibi bir his. Kuru sıcak anlamına gelen ramazanın bir diğer
Unuttun mu?
Nietzsche der ki, "unuttum" diyorsan iyileşmişsindir artık. Çünkü unutunca, insanın iyileşmeye başladığını savunur. Ne garip değil mi, insanoğlu çoğu şeyi unutabiliyor. Bu, hayatta kalmak için bir savunma mekanizması olsa gerek. Ancak, yine ne gariptir ki, unuttuğumuz şeyleri bir vesile ile ara sıra da olsa hatırlayınca, aynı o eski acıları, hüzünleri de hissedebiliyoruz tekrar. İşte ben onlara "unutulmuş kisvesindeki unutulmamışlar" diyorum. Bazı üzüntüler, pişmanlıklar, kaçan fırsatlar, kayıplar ve hatta sevinçler unutulmuyor aslında. Yani demek ki aslında hiçbir zaman gerçekten "iyileşmiyoruz". İyiymişiz gibi yapıyoruz belki de. Sanki umursamıyor gibi yaparsak, hayat bizi rahat bırakacak gibi düşünüyoruz belki de. Tıpkı küçük çocukların elleriyle yüzünü kapattığında, görünmez olduğunu düşünmesi gibi... Ne sefiliz ama... İnsanın kendine sarılıp öpesi geliyor şefkatle...
A.T Mühürlenmiş Zaman
Insanoğlu bıkıp usanmadan, kendisiyle dünya arasında bir ilişki kurar, bu dünyayı sahiplenmek, sezgisel olarak algıladığı idealiyle bu dünya arasında bir uyum sağlamak için yanıp tutuşur. Bu isteğin yerine geti- rilemez olması, insanların hoşnutsuzluğunun ve kendi benliğindeki eksikliğin yarattığı acının bitip tükenmeyen bir kaynağını oluşturur.
Reklam
Bisiklet özlü sözler
“Hayat bisiklete binmek gibidir. Dengede kalmak için, hareket etmeye devam etmen gerekir.” Albert Einstein, Bilim İnsanı “Bisiklet turu dediğin, mutsuzluktan kalkan bir uçuştur.” James E. Starrs, Bilim İnsanı “Bir bisiklet alın. Kesinlikle pişman olmazsınız, şayet yaşarsanız.” Mark Twain, Yazar “Keyifsiz olduğunda, günün karanlık göründüğünde,
458 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.