Cezaevi Günleri
Komiser gülümsedi " Biz nelere şahit olduk beyefendi! Oğlunuz cani değil, hırsız değil, üzülmeyin bu kadar,bir mefkureye kapılmış olmalı. İnşeAllah çabuk kurtulur belki de iftiradır. Biz emir kuluyuz,ne yapalım. Ben bir tarihlerde İstanbul'da polis memuru iken Kazım Karabekir Paşa'nın evinin aramasında bulundum. Gözetim altındaydı o zamanlar. İkide bir dayanırdık kapısına. Paşa sırtımızı sıvazlar, kahve , çay ikram ederdi bize.
Sayfa 26 - YKYKitabı okuyor
Azizim daima, "Allah’ım beni hayırlı işlerde kullan" diye dua ederdi. Çünkü bu dünya ikilem dünyası, oluş ve bozuluş dünyası. Biz hep hayır tarafında olalım, hayırlı işlerde olalım inşeallah. Çünkü Allah, şer işleri için de birilerini kullanıyor .
Selamün aleyküm ve Rahmetullah
Kardeşler inseALLAH Müslümanlara faydalı olan kisalari paylaşalım bir Müslümana ne fayda verecekse onu paylaşalım
Ve okuduğumuz kitapları öyle hemn okuyup geçmeyelim önce okuyup amel edip hayatımıza katıp sonra başka kitaba geçelim inseALLAH tıpkı SAHABE'lerin yaptığı gibi onlar ki KURAN'I KERÎM'i hemn ezber yapıyorlardı önce bir ayeti okuyup ezberleyip günlük hayatlarına katarak sonra başka bir ayete geçenlerdi ALLAH sübhan ve teala okuyup amel edenlerden eylesin bizleri ALLAHÜME AMİN
HAKINIZI HELAL EDIN
selamün aleyküm ve Rahmetullah
Selam aleyküm, ben Iraklı olmama rağmen türk edebiyatı da okuyorum.. önereceğiniz roman varsa İnşeALLAH.. Oğuz Atay'ın kitabı var yanımda fakat bana ağır geldi akıcı daha iyi....
Fir'avun da Mûsâ aleyhisselâm'a Allah Teâlâ'nın sıfatını sor- muş ve "Rabb'ül-âlemîn kimdir?"12 demiş; Mûsâ aleyhisselâm ise bu suâle O'nun, insanların yaratıcısı ve yöneticisi olduğunu, gökleri ve yeri yaratıp yönettiğini söylemekle cevaplandırmış tır. Mûsâ aleyhisselâm'ın bu şekilde cevap vermesi de Allah Teâlâ'nın bir mekân veya cihette bulunmadığının en kuvvetli delillerindendir. Çünkü, inşeallah ileride açıklayacağımız gi- bi bir şeyin cisim olması ve bir yere yerleşmesi onun mahiye- ti ve zati kimliğidir; O'nun eşyanın Yaratıcısı olması ve onları yönetmesi ise sıfattır. Fir'avun, "Rabb'ül-âlemîn kimdir?"13 diye sorup Allah Teâlâ'nın mahiyetini ve kimliğini öğrenmek iste- diğine göre, ona verilecek cevapta Allah Teâlâ'nın bir mekân- da (örneğin göklerde veya arşın üzerinde) olduğunu söylemek, O'nun yaratıcı olduğunu söylemekten daha evlâdır. Bu itibarla, eğer bu şekilde cevap vermek mümkün olsaydı, Mûsâ aleyhis- selâm'ın verdiği cevap yanlış olurdu. O zaman da Fir'avun'un "Mûsâ mecnundur"14 demesi, sorulan suâli anlamaz ve nasıl ce- vap verilmesi gerektiğini bilmez anlamında doğru olurdu. Fa- kat Mûsâ aleyhisselâm'ın cevabı yanlış ve Firavun'un ithâmı doğru olmadığına göre anlıyoruz ki, Allah Teâlâ bir mekân- da değildir. Onun için de Mûsâ aleyhisselâm'ın verdiği cevap doğrudur; yanlış olan ise, Firavun'un Allah Teâlâ'nın mahi- yetini sormasıdır.
