“Evet, özellikle aile içinde yaşanan cinnet olaylarından sonra kişinin kendi hayatına son vermesi çok sık rastlanan bir durumdur. Bu gibi olayları maalesef toplumun her kesiminde görebiliyoruz. Hepsinin de oldukça trajik hikâyeleri oluyor. Kişi cinnet getirip eşini ve çocuklarını öldürmüştür. O anda aynı ruh haliyle kendi yaşamını da sorgular ve intihar eder. Bir başka olayda kişi yine çeşitli nedenlerle cinnet getirip eşini öldürür. Tam intihar edecekken çocukları aklına gelir. Kendi ölümünden sonra onların perişan vaziyette ortada kalmalarını istemez. Bu yüzden önce çocuklarını öldürür, sonra intihar eder.”
Dostoyevski ünlü eseri "Suç ve Ceza"
kitabında umutsuz insanlara şöyle
sesleniyor;
"Bir iple intihar da edebilirsin, salıncak
da kurabilirsin.
Hayatın ipleri senin elinde."
Buna nasıl tahammül ediyorlar? Her günü pes etmeden, umutsuzluğa kapılmadan, intihar etmeden, hatta siyaset tartışmaya devam ederek nasıl atlatıyorlar?
Dostoyevski ünlü eseri "Suç ve Ceza" kitabında umutsuz insanlara şöyle sesleniyor;
"Bir iple intihar da edebilirsin, salıncak da kurabilirsin.
Hayatın ipleri senin elinde."
"Yaşamayı istemek hayaller kurmaktır"
Ne acı insanın bedeninden önce ölüyor olması hayallerinin.
Bir tür intihar diyebilir miyiz hayal kurmaktan vazgeçmeye, yahut bir tür katil diyebilir miyiz insanı hayal kurmaktan vazgeçirenlere?
...
Çok güzel satırlar abi kaleminize sağlık 👏
Hasan Gök
@Hasangk
·
04 Mayıs 23:18
Ne benim, ne bendeyim ne de benleyim.
Hayallerimi yıllar önce kaybetmiştim.
Peki hayatımı ne zaman?
Yaşamayı istemek hayaller kurmaktır.
Yaşamak zorunda kalmak hayattar olmak.
Yaşıyor muyum, bilemem.
Dilim var sözüm yok
Kalbim var işkencesi çok
Zihnim var hapsi çok
Ya iradem?
Güçsüzlüğüm.
"- Sonunda anladın! -diye haykırdı Kirillov heyecanlanarak.- Sen bile anlayabildiğine göre demek anlaşılabilir bir şeymiş! İnsanları kurtarmanın tek yolunun onlara bu düşünceyi kanıtlamak olduğunu anlıyorsun artık. Peki bunu kim kanıtlayacak? Ben! Bir ateist, Tanrı'nın var olmadığını kavrar ve bunu kavradığı anda nasıl kendini öldürmez,
Peki Amok koşucusu nedir? Hemen cevaplayayım, bir tür çıldırma durumudur. Bu tabir, bugün dünyanın her yerinde benzer cinnet olaylarında faili tanımlamak için kullanılır. Kökeni bir çeşit intihar saldırısı geleneğine dayanır. Amok koşucusu sonuna kadar savaşır sonunda savaştığı şey uğruna ölür.
Hem ülkemizde, hem de dünyanın pek çok yerinde, bir dizi insanı öldürüp ardından kendisini öldüren insanların haberlerini sürekli duyuyoruz/okuyoruz. İşte bunların hepsi birer amok koşucusu. Bu durumun aktörlerinden, şayet hayatta kalanlar varsa, ifadeleri de genelde şöyledir; “Gerçekten hiçbir şey hatırlamıyorum, bana ne oldu bilmiyorum…”
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111,5bin okunma
At milçəyi adı ilk baxışdan qəribə görünə bilər.Hətta kitab haqqında ilkin fikir də formalaşdıra bilər.Kitabın digər adı Ovod isə rus dilinə tərcümədir.
Dini seminariyada təhsil alan alan gənc Artur gizli təşkilat üzvləri ilə (Gənc İtaliya) tanış olur. Təşkilatın öz qarşısına qoyduğu hədəflər və ideya Arturun ağlına batır.
Arturun
Gerçekten muhteşem bir kitaptı. Asla sıkılmadım ve çok kısa süre içerisinde bitirdim. Bitirir bitirmezde diğer arkadaşlarıma hemen önerdim ve onlarda okuduklarında çok beğendiler.
Kitap beni etkiledi fakat bu kitaptan etkilenip intihar edecek biri olduğunu pek düşünmüyorum. Yani diğer yapılan yorumları abartı buluyorum.
Kitapta kendini öldürmeye kararlı olan Daelyn, hayatlarını sonlandırmak isteyen insanlar için tasarlanmış, Işığın-İçinden isimli bir internet sitesini keşfeder ve siteye kaydolarak, intihar etmek için 23 günlük geri sayımı başlatır. Bu 23 gün içerisinde bir çocukla tanışır ve Daelyn çocuktan etkilenir fakat kendisini öldürmekte kararlı olduğu için; çocuğa karşı olan hislerini kendisine kabul ettiremez.
Yokluk, eksiklik, ayrılık bunlara dayanma gücü çocukluğundan geliyordu, birdenbire sanki çok uzaklara bakıyormuş gibi yapmak çocukluğundan kalmış bir şeydi onda.
Osamu Dazai nin son eseri bu kitap onun otobiyografisi niteliğinde. Yazar birkaç kez intihar girişiminde bulunmuş ancak başarısız olmuş. En son bu eserini yazdıktan sonra intiharı başarılı olmuş. Kitapta romanın sonlarında bu anlatılanların notlar halinde bulunduğu söyleniyor. Yazar da bu eserini hayattayken yayımlatmayıp öldükten sonra yayımlanıyor.
Romanın içeriğine gelecek olursak yazarın çocukluğundan başlayıp nasıl bir duygusal çatışma yaşadığını nasıl bir babaya ve aileye sahip olduğunu, insanlara olan güvensizliğini ve bunu espirili tavırlarla gizlediğini anlatarak başlıyor. Daha sonraki yıllarda da espiriye vurma savunmasıyla herkesi güldürme çabası devam ederken kendi iç dünyasında karamsarlık ve çatışmalar yaşıyor.
Tutarsız ve karamsar yaşamında başına bir sürü iş açıyor ve intihara meyilli bir yaşamın sonunda tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi romanında da intihar ediyor.
Keyifli okumalar :)