"Ah, bir insanın intihar ettiğini işitince ona güler yahut hayret ederiz. Halbuki o zavallının, herkes gibi tatlı olan hayatını feda etmek için ne kadar azap, ıstırap çekmiş olduğunu düşünürmüyüz?"
Sayfa 36 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Oysa intihar, zayıflıktan başka bir şey değildir. Zorlu bir hayatı göğüslenmektense, ölümü tercih etmek en kolay olanıdır."
Sayfa 62 - Indigo kitap
Düşüncelerim kesinlikle rahatlatıcı değildi. Ruhumu bin bir türlü belirsiz ve ağlatıcı hayâl ele geçirmişti ve intihar etmek bile geçti aklımdan, ama apaçık ve hazır olanı reddedip uzaktaki ve belirsiz olanı yeğlemek insan doğasının sapkınlığının bir özelliğidir.
Hayat neyse odur. Değeri neyse odur. Hayat da beceriksizlikler ve sakarlıklarıyla yapabileceğini yapar. Hayattan da çok fazla şey istememek, beklememek gerekir. Dolayısıyla hayatı yok etmek gibi bir şey de istememek gerekir!
Sayfa 106Kitabı okudu
- Hayat neyse odur. Değeri neyse odur! Hayat da be-ceriksislikler ve sakarlıklarıyla yapabileceğini yapar. Hayattan da çok fasla sey istememek, beklememek gerekir. Dolayısıyla hayatı yok etmek gibi bir şey de istememek gerekir! Her seyi iyi tarafından almak gerekir
İntihar duyguları ve duygusal ihmal arasındaki ilişki
Size insanların duygu hissetmek için tasarlandığını hatırlatmak isterim. Bu tasarım kısa devre yaptığında, ilk olarak duygusal anlamda ihmalkâr ebeveynler tarafından daha sonra da çocuğun kendisi tarafından devam ettirildiğinde bu durum bütün sistemi etkiler. Şekersiz yapılmış bir dondurma ya da en temel komutların çıkarılmış bir bilgisayar hayal edin. İşte duygular çıkarılıp atıldığında, insanın ruhu da böyle kötüleşir. Boşluk ya da duygusuzluk çoğu yönden acıdan daha kötüdür. Pek çok insan bana , hiçbir şey hissetmemek yerin bir şeyler hissettiğini tercih ettiğini söyler. Olmayan bir şeyi kabul etmek , anlamlandırmak ya da kelimelere döküp bunu bir başkasına açıklamayı başarbilseniz bile , diğerlerinin bunu anlamlandırmasi çok zor olur. Boşluk çoğu insana göre hiçbir şeye benzer. Hiçbir şey, hiçbir şeydir ; hiçbir şey kesinlikle bir şey demektir. Boşluk aslında kendi başına bir duygudur ve zamanla bunun çok yoğun ve güçlü bir olabileceğini keşfettim. Aslında bu durumdan kaçamak için insanları her türlü aşirılığı yapmaya sürükleyen bir duygudur.
128 syf.
·
Puan vermedi
Artık tam anlamıyla insanlığımı yitirmiştim.
"Şizuko'nun dairesinin önündeki kablolara takılan uçurtma gibi hem Yozo hem de roman anlaşılmanın dehşeti ve arzusu arasında, itiraf etme ihtiyacı ve karşı konulamaz bir yalan söyleme güdüsü arasında sıkışmış hâlde bükülüp kıvranıyor." Japon edebiyatının en önemli yazarlarından
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202325,7bin okunma
Anlamıyor muyum sanıyorsun? Sağlıklı rolü oynuyorsun. Herkes de sana inanıyor. Bir tek ben senin ne kadar çürümüş olduğunu biliyorum. Bu umutsuz varoluş rüyası. Görünüş değil, varoluş. Her an bilinçli. Uyanık. Aynı zamanda senin kendin için kim olduğunla başkaları için ne olduğun arasındaki uçurum. Baş dönmesi hissi ve en azından açık olmak için duyulan sürekli arzu. İçinin görülmesi için. Hatta parçalara ayrılmak ve belki de tümüyle yok edilmek için. Sesin her tonu bir yalan, her hareket yeni bir aldatmaca, her gülümseme aslında yüz ekşitme. İntihar etmek mi? Oh, hayır. Bu çok çirkin. Sen yapmazsın. Ama hareket etmeyi reddedebilirsin. Konuşmayı reddedebilirsin. O zaman en azından yalan söylemezsin. Böylece düşünceye dalıp, kendi içine kapanabilirsin. Artık rol yapmaz, herhangi bir maske takmaz ve yalancı davranışlarda bulunmamış olursun. Böyle olduğuna inanır insan. Ama gördüğün gibi gerçeklik bizimle dalga geçer. Sığınağın yeterince sağlam değil. Hayat her şeyin içine sızar. Ve tepki vermek zorunda kalırsın. Hiç kimse de bunun gerçek olup olmadığını, sen içten misin yoksa yapmacık mısın diye sormaz. Bu soruların önemsendiği tek yer tiyatrodur. Hatta orada bile fark etmez. * Bergman - Persona
·
Puan vermedi
Osamu Dazai Benim Savaşım Herkese Merhaba Bugün sizlere Benim Savaşım kitabını yorumlayacağım. Kitap yazarın otobiyografik hikayelerinin derlemesinden oluşuyor. Kitap yüz kırk sayfadan olup bölüm bölüm ayrılıyor. Yazarin ailesinden, yaşadığı zorlukları, o dönemin savaşlarıni, kendisinin eğitim hayatından, evliliğinden bahsediliyor. Osamu Dazai 19 Haziran 1909 yılında Japonya’da doğmuştur. Ailesi ile ilgilenmeyip sorumluluklarını yerine getirmediği gibi sürekli alkol kullanıp intihar etmek istemesi kendini hiçe saymasi düşünmemesi beni çok üzdü çok etkiledi. Yazarin diğer kitaplarından kesitlere ve mektuplara da yer verilmiştir. Her bir hikayede bir zamanlarda yaşadığı zamanın izlerine, düşüncelerine, insan ilişki karmaşasına, aile bağları ile olan gücüne, insan içsel zorluklarına , hayal kırıklıklarına ve çatışmalarını ele alıyor. Bu benim okuduğum yazarin ilk kitabıydı. Bu kitaptan sonra yazarin diğer kitaplarını da aldim onlarıda en kisa sürede okuyacağım. Benim severek okuduğum bir kitaptı okumanızı tavsiye ederim. Kitapla Kalın! Alıntılar; Yaşamak karmaşık bir meseledir. Zincirler insanın dört bir yanına dolanır ve ufacık bir hareket bile etrafı kan gölüne çevirmeye yeter. Çimen ve ağaçların hüküm sürdüğü bir bahçeyi uzaktaki bir evin odasının penceresinden dalgın ve duygusuz gözlerle izliyordum, gülümsememi yitireli çok olmuştu. Öyle ya da böyle ölecektim zaten. Bu düşünceyi kabullenmiştim. İyi hissediyordum. Tek başıma savaşmaya devam ettim ve artık kaybetmeye mahkûm olduğumu, daha fazla inkâr edemeyeceğim. Yalnızlık ve keder beni bunaltıyor.
Benim Savaşım
Benim SavaşımOsamu Dazai · Otantik Yayınları · 202312 okunma
intihar ve ölüm hakkında buna yakın bir şey düşünüyordum ve nasıl dile getirilir bilmiyordum çünkü bu kavramları anlatabilmek için nasıl bilmiyorum ama belli bir noktada olmalıymışım gibi hissediyordum. yani onları tanıma seviyesi gibi bir şey, nasıl bir seviye ben de emin değilim. ama emil
.m

.m

@fanikedi
·
07 Aralık 10:21
"siz intiharı ima ediyorsunuz, profesör nietzsche. intihar bir seçim olabilir mi?" nietzsche hâlâ kararlı ve açıktı. "her insanın ölümü kendine aittir. ve herkes kendi tarzını belirleyebilmelidir. belki -yalnızca belki- insanın yaşamını elinden almaya ilişkin bir hak düşünülebilir. ama insanın ölümünü elinden almaya kimsenin hakkı yoktur. bu rahatlatma değildir! acımasızlıktır!" breuer ısrarlıydı. "intihar gibi bir yolu seçer miydiniz?" "ölüm güç bir şeydir. ölümün son iyiliği, bir daha ölümün olmamasıdır, diye düşünürüm her zaman."
Sayfa 82
250 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.