- "Yusuf, evladım, İslâm'ın barış, sevgi, șefkat, af gibi pek çok mukaddes değer ve kiymetleri varken İslam adına neden şiddet, hiddet, terör, komplo ve intihar yolunu seçersin? Savașta bile gaddarlık ve işkenceyi en sert șekilde men eden, mabetlere, din adamlarına, kadınlara, çocuklara, yaşlılara, hatta hayvanlara ve doğaya dokunmamayı ferman eden İslâm'ın mensupları, hiçbir gerekçe ile terörist eylem yapamazlar ve intihar girişiminde bulunamazlar. Dön evladım!"
- "Gideceğim efendim, bunca zulüm ve kötülüğü yapanlar..."
- "Devletin, hukukun ve adaletin vereceği cezayı, sen infaz edemezsin Yusuf'um."
- "Lâkin efendim, bunca zulme dayanmanın da bir sınırı yok mu? Mazlumun canına tak ettiren zalimin aşırılığı değil mi? Ona cezasını vermek cihattan sayılmaz mı?"
- "İki cihat vardır, yavrum, güzel evladım; birincisi bilimle ve akılla yapılır. İkincisi, Müslümanların ülkesi, hakları taarruza uğradığında. İkinci durumda da sivillerin, işine gücüne giden sade vatandașın, masumların hakkı korunur. Senin yapacağın eylemde gerçekleşecek ölümler külliyen cinayet olur. Melekler tarafından katil diye mi anılmak istersin? Cenaze namazın dahi kılınamaz."