Eğer özgür konuşma hakkına sahip değilseniz, iktidarın hiçbir türünü kullanmanız mümkün değildir ve bu nedenle bir kö­leyle aynı statüye sahip olursunuz. Dahası, eğer vatandaşlar parrhe­sia’yı kullanamazlarsa, hükümdarın iktidarına karşı koyamazlar. Ve eleştiri hakkı olmazsa, bir hükümdar tarafından, kullanılan iktidarın sınırı olmaz. Böylesi bir sınırsız iktidar, îokaste tarafından “delilerle deliliklerinde buluşmak” şeklinde nitelenir. Zira sınırsız iktidar de­lilikle doğrudan bağlantılıdır. İktidarını kullanan insan, ancak onu eleştirmek ve böylece iktidarına ve emirlerine bir sınır koymak üze­re parrhesia kullanan biri varsa bilge olabilir.
-İntihar eden pek çok kadın gördüm; ilk defa kendini asanı görüyorum.
Reklam
... tabiatın ebedi bir katliamlar tiyatrosu olduğunu, doğanın içinde yok etmeden var olunamayacağını söyledi.
-Sizi uyarıyorum. İkaz edilmiş bir insan iki insan gücüne sahiptir.
...şu alçak dünyada insan ne hainler görüyor!
"insan başı kesildikten sonra acı çekmeye devam eder mi? ... -Buffon'un da dediği gibi, bir nicelik olarak yaşam yükselişe yahut düşüşe elverişlidir. Flourens'in "hayat düğümü" dediği şey tamamıyla saçmalıktır. Beni iyi dinle... Eğer Bichat'nın dediği gibi yaşamın ölüme direnen güçlerin tamamı olduğunu söyleyebiliyorsam, buna bu güçlerin uzun ya da kısa bir süreliğine son dissosiyasyonada direndiğini eklemem gerekir. kafa kesilmesi şiddetli bir şuur kaybına sebep olur ve kesin olarak kabul edilebilecek durumlarda hassasiyeti ortadan kaldırır. Ama kaslar direnmeye devam eder. Bunları birbirine karıştırmamak ge... Bouteiller umutsuzca durdurdu onu: -Ah hayır! Hayır! Seni hemen uyarmam gerek. Açıklaman çok uzun sürecek gibi ve ben söylediklerinin tek kelimesini dahi anlamıyorum. Zaten bilim benim için her zaman korkunç derecede anlaşılmaz olmuştur. Bazı sorular vardır, mesela ruhun ölümsüzlüğü ya da Tanrı'nın varlığı gibi pek çetin sorular!... Neyse ki Tanrı bugünlerde pek gündemde değil...
Reklam
"adli tıpta dedikoducu kadınların laflarıyla hareket edilmez"
-Beyler, çabalarınız sonuçsuz kaldı, dedi; ne kadar ilerlemiş olurlarsa olsunlar, insanların sanatı sınırlıdır. Bilimin prensleri her zaman tabiata söz geçiremezler. Ben muvaffak olamamış gayretlere saygı duyan insanlardanım.
...ölüm haberi üzerine ayaklarının altındaki toprağın çekildiğini hissetti; yok oluşun tatlı etkisini duyumsadı. Bir saniyeliğine, öyle bir coşkuyla duyumsadı ki tamamen kendinden geçti! Ah! Artık var olmamak ne kadar tatlı bir duyguydu! Yere düştü.
-Hayran olduğum tek pratisyen hekim, diyordu arkadaşlarına, Pinel'dir. Hastalığın standart ilerleyişini bozmaktan yahut ilerleyişini durdurmaktan korktuğu için hastalarına hiçbir zaman ilaç vermezdi. Lezyonları tasvir edip sınıflandırarak tatmin olduğunda, ihtiyatı elden bırakmadan bir müddet tedaviden kaçınırdı. Aktif bir lezyonun inanılmaz ilerleyişi karşısında dikkatli, saygılı, hareketsiz kalırdı. Şu Pinel ne hekim ama!
277 öğeden 171 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.