İrem

çelik gibi sinirlere, safi samandan bir kalbe sahip olmayı isterdim, ama bahtıma her şeyin kırılganı düşmüştü, ne ya­pabilirdim?
Reklam
Her kurbağa öpülünce prens olmuyor maalesef. Kimisi de hastalık saçıyor.
İçimde sakladıklarım yüzünden canım ya­nıyordu; sadece ruhsal olarak değil, fiziksel olarak da acı çe­kiyordum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan kalbini kaptırsa bile, hiç değilse aklını korumalı.
Sa­dece cehennem değil, cennet de mi başkalarıydı yoksa? Peki, benim cennetim neresiydi?
Reklam
Yokluğun, var olan her şeyin içine doluyor. Sonra ga­riptir, var olan her şey yokluğunun şeklini alıyor.
Önünü sonunu düşünmekten de vazgeç. Sa­dece hislerini yaşa.
Ne yapsam sıyrılamıyorum canımın yanmasından!
gri bir kuş olsam yağmurlu pencerenizde
Reklam
İnsanın içi kararmışken dışını parlatıp cilalamak zo­runda kalması zülmdü, işkenceydi, en hafif tabirle can sıkıcıy­dı.
Sevgilim, tek başıma seni özlemek çok zor. Hiç değilse sen de beni özleyerek el veremez misin?
gündüzleri bir biçimde idare edi­yordum. Fakat geceleri, en çok da yatağa girince, acı, suçlu­luk, öfke, çaresizlik namına içimde biriktirdiğim ne varsa, alayı fokur fokur kaynamaya başlıyordu.
Mutsuz olmak yetmez! Mutsuz bile olmayalım...
Ellerinden ve DUDAKLARINDAN öperim. Halbuki sen yalnız benim hep o biraz mürekkepli ve hindi ayağı gibi kırış kırış ellerimden öpersin yalnız, bir kerre olsun dudaklarımı canın çekmez mi?
Sayfa 388Kitabı okudu
3.956 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.