İkinci dünya savaşını ve yahudi toplama kamplarını oldukça araştıran ve bu konular üzerine bol bol okuma yapan biriyim. Daha önceden başka kaynaklardan öğrendiğim kan dondurucu detayları Auschwitz kütüphanecisi Dita ile tekrar deneyimleyip o zamanların korkunç şartlarına tekrar şahit oldum. Okurken insanın Dita ve Dita’nın hayatına dokunan bir çok insan ile bir bağ kuruyor ve nefessiz bir şekilde okuyarak hayatlarına sıkı sıkı bağlanıyorsunuz. Bence kitabın en iyi yanlarından biri sadece Dita’ya odaklı kalmayıp aynı zamanda kamptaki diğer insanlara ve onların hikayelerine de yer verilmiş olması. Böylece olay örgüsü çok daha kolay bir şekilde takip edilebilir olmuş ve bütün olayların birbirleri üzerine etkisini okur kolayca gözlemleyip çıkarımlar yapıp kendi tarih bilgisi ile ilişkilendirebiliyor. Yahudi soykırımında yıkımın ve soykırımın boyutlarını merak eden herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum ama duygusal açıdan bir çok yerde sizi savunmasız bırakıp gafil avlayacağını ve bazı bazen okuduğunuz şeylerin gerçek hayattan kesitler olduğunu kabul etmek istemeyeceğinizi belirtmek zorundayım.
