İslam aksiyonu bütün ihtişamıyla başladığı zaman sahte aksiyon sarhoşu kapitalizm, hıristiyanlık, komünizm ve ırkçılık, aslan görmüş hayvan sürüleri gibi yuvalarına çekileceklerdir.Ordusuz savaş, başsız ordu, sabırsız zafer olmaz.Cihad, bütün dallarıyla oluşmadan, ışığa çıkmaz. Ormanı ürperten aslanın bir görünüp kükremesi için yıllar ister.
Sayfa 51 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Irkçılık, eşitsizliği haklı çıkaran bir ideoloji işlevi görmüştür. Ama bundan çok daha fazla bir şey de olmuştur. Grupların, ekonomi içindeki rollerinde toplumsallaştırılmasına yaramıştır. Aşılanan tavırlar (önyargılar, gündelik yaşamdaki açıkça ayrımcılık taşıyan davranışlar), kişinin kendisine ve kendi hane halkında ve etnik grubunda yer alan diğer kişilere uygun ve meşru gelen davranış çerçevesini yerleştirmeye yaramıştır. Tıpkı cinsiyetçilik gibi ırkçılık da, beklentileri biçimlendirip sınırlayarak, kendi kendisine baskı yapan bir ideoloji işlevi görmüştür.
Reklam
" Irkçılık, din düşmanlığı, komünizm, sosyalizm, kapitalizm v.b. materyalizmin ve dışa mahkûmluğun her çeşidi sergilendi derece derece islâm âleminde. Tek denenmeyen, kendine köklü bir şekilde dönüş fikridir."
Sayfa 53 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Yani insanlık faşizm belasından hiçbir zaman kurtulamayacak demek mi bu?
Horkheimer isimli bir Alman filozof, "kapitalizm hakkında sessiz kalanlar faşizm hakkında da konuşmasınlar" demişti. Bu, faşizmin kapitalizmin bir ürünü olduğu ve kapitalizmle hesaplaşılmadan faşizmle de gerçek anlamda hesaplaşılamayacağı anlamına geliyordu. Dolayısıyla kapitalizm var olduğu ve sınıfsal eşitsizlikleri yeniden ürettiği sürece faşizm de, ırkçılık da, savaşlar da devam edecek Ali. Bu nedenle de faşizmin gerçek anlamda yenilgiye uğratılması ve bir daha dirilemeyecek şekilde gömülmesi ancak ve ancak kapitalizmin ortadan kaldırılmasıyla söz konusu olabilecek. Eğer insanlık gezegen ölçeğinde eşitlikçi, adil, özgür bir toplum modeline geçebilirse, üretim tüm toplum tarafından örgütlenebilir ve kâr esası üzerine değil toplumsal fayda üzerine kurulabilirse, üretilen zenginlik adil bir şekilde paylaşılabilirse, biz ancak o zaman faşizmi doğuran koşulları ortadan kaldırmış ve gerçek anlamda faşizmi yenmiş olabiliriz. Son söz olarak şunu da söyleyip bitirelim: İnsanlık eğer günün birinde kapitalizmi yenebilirse, işte o gün faşizmi de yenmiş olacak.
Sayfa 173 - YordamKitabı okudu
261 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 22 days
1974 ten beri kendini bu iş için hazırlamıştı Günther Wallraff ama 1983 yılında harekete geçebildi.. Bir gazeteciydi ve kendi ülkesin de olsa bile yapılan haksızlığı görmezden gelemiyordu.. Bunu kanıtlamak için “En alttakiler’e “ katılmaya karar verdi.Kafasına siyah peruk,gözlerine kahverengi lens ve bıyık o artık Günther değil “Ali Levent “
En Alttakiler
En AlttakilerGünter Wallraff · Milliyet Yayınları · 1985202 okunma
344 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
DERİN KUYUNUN KARANLIK TAŞLARI
Yazarımız Alison Stone, Lancaster Üniversitesi Felsefe Bölümünde profesördür ve uzmanlık alanı da feminist felsefe üzerinedir. Eserin ilk giriş kısmında kitabın kullanımı için kısa bir rehber ile karşılaşıyoruz. Kitapta bulunan teknik terimlerin açıklaması verildiği gibi, her bölümün sonunda da bizi konuyla alakalı ek okuma önerileri
Feminist Felsefeye Giriş
Feminist Felsefeye GirişAlison Stone · Otonom Yayıncılık · 201941 okunma
Reklam
Irkçılık, yabancıya, tarihsel sistemin dışındaki birilerine duyulan nefret ya da böyle birilerinin ezilmesi değildir. Ezilen grupları sürüp atmak değil, tam tersine sistemin içinde kalmalarını sağlamak amacıyla işçileri tarihsel sistem içinde tabakalaş-tırmaktır. Irkçılık, üretken emeğe, nimetlerden yararlanma hakkı tanımlanırken taşıdığı önceliğe karşın, düşük düzeylerde karşılıklar ödenmesine gerekçe yaratmıştır.
Irkçılık elbette yalnızca kendi kendisini baskılayıcı değil, aynı zamanda ezici olmuştur. Aşağı katmanlardaki grupları hizaya getirmeye, orta katmanlardakileri ise dünya polis sisteminin gönüllü askerleri olarak kullanmaya yaramıştır. Böylelikle, siyasal yapıların maliyeti önemli ölçüde azaltılmakla kalmamış, ırkçılık yapısal olarak kurbanları birbirinin karşısına diktiğinden, sistem karşıtı grupların geniş kitleleri seferber etmesi de güçleşmiştir.
Irkçılık, eşitsizliği haklı çıkaran bir genel ideoloji işlevi görmüştür. Ama bundan çok daha fazla bir şey de olmuştur. Grupların, ekonomi içindeki rollerinde toplumsallaştırılmasına yaramıştır. Aşılanan tavırlar (önyargılar, gündelik yaşamdaki açıkça ayrımcılık taşıyan davranışlar), kişinin kendisine ve kendi hane halkında ve etnik grubunda yer alan diğer kişilere uygun ve meşru gelen davranış çerçevesini yerleştirmeye yaramıştır. Tıpkı cinsiyetçilik gibi ırkçılık da, beklentileri biçimlendirip sınırlayarak, kendi kendisine baskı yapan bir ideoloji işlevi görmüştür.
215 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.