556 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 23 days
Sömürü düzeni ve Kapitalizm...Zenginlerin servetlerine daha çok servet katsın diye açlıktan ölmek zorunda kalan insanlar... Eser, tarımda makine kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte fakirleşen çiftçilerin borçlanmasını, bankaların çiftçilerin topraklarına nasıl el koyduğunu, topraksız kalan çiftçilerin göçünü ve göç ettiklerinde iş, barınma, ırkçılık gibi sorunlarla mücadelesini konu ediniyor. Yoksulluğa ve zor şartlara rağmen insanların ayakta kalma çabasını görüyoruz. Tom Joad ve ailesinin merkeze alındığı ama genele yansıyan bir bakış açısıyla emekçi insanlar anlatılıyor. Onlarla beraber üzüldüm onlarla beraber kaygılandım yeri geldi yine onlarla beraber heyecanlandım.. Sonra bir bakıyorsunuz onlardan biri olup birlikte yolculuk yapıyorsunuz aynı sıkıntıları paylaşıyorsunuz. Ve en sonda verilen mesaj. Kesinlikle okuyun derim...
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 202035.5k okunma
68 syf.
·
Not rated
·
Read in 22 days
Kitabında neyin neden yanlış olduğunu ve sorunun nasıl aşılabileceğini anlaşılır ve sanatsal bir dille anlatmıştır Sezai Karakoç. Kitapta altı sık sık çizilen asıl amaç Avrupa'nın düşünme tarzının önüne geçerek İslam'ı zihinlerde yeniden canlandırmak ve Batı taklitlerine dur demektir. Bununla beraber Kapitalizm, Komünizm, Hristiyanlık ,Irkçılık ve Batı ile İslam arasına kalın bir duvar örüldüğünü ve satırların top tüfek kuşandığını sezmekteyiz. Dünyanın İslam ile nasıl iyileştirilebileceğini parça parça ele almıştır. Bu iyileştirmenin ortaya konuluşunda rol alan kimi İslam düşünürlerinden de övgüyle söz etmektedir. Kitabın son sayfasını okuyup kapattıktan sonra ise kendinizde bir şeyler yapmak adına müthiş bi arzu duyacağınızı düşünüyorum. Kitapla ilgili bahsedilecek daha çok şey olmasına rağmen burada kesmek daha sağlıklı olacaktır. İyi okumalar dilerim.
İslamın Dirilişi
İslamın DirilişiSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20219.7k okunma
Reklam
"İslam aksiyonu bütün ihtişamıyla başladığı zaman sahte aksiyon sarhoşu kapitalizm, hıristiyanlık, komünizm ve ırkçılık, aslan görmüş hayvan sürüleri gibi yuvalarına çekileceklerdir."
Sayfa 51
Yıllar öncesinden günümüz bu kadar iyi özetlenebilirdi...
Tarihsel kapitalizm, daha önce hiç var olmamış, bugün ise cinsiyetçilik ve ırkçılık adını verdiğimiz ideolojik bir ezici aşağılama çerçevesi geliştirdi. Açıklayayım. Daha önce de kaydettiğimiz gibi, önceki tarihsel sistemlerde gerek erkeğin kadın karşısındaki egemen konumu, gerekse genelleştirilmiş yabancı düşmanlığı, yaygın ve hemen hemen evrenseldi. Ama cinsiyetçilik erkeğin kadın karşısındaki egemen konumundan, ırkçılık ise genelleştirilmiş yabancı düşmanlığından daha fazla bir şeydir. Cinsiyetçilik, kadınların yeniden, kendilerinden istenen fiili işin belki daha da yoğunlaşması ve kapitalist dünya ekonomisinde üretken emeğin insan tarihinde ilk kez olmak üzere ayrıcalığın meşrulaştırılmasında temel durum gelmesi bakımlarından katmerli bir aşağılayıcılığı olan üretken olmayan emek alanına indirilmesidir. Bu durum, sistemin içinde çözülmesi olanaksız çifte bir düğü oluşturmuştur.
Irkçılığın sonuçları:
Dolayısıyla ırkçılık, tarihsel kapitalizmin bir kültürel dayanağı olagelmiştir. Zihinsel bakımdan aptalca oluşu, korkunç gaddarlıklar yaratmasını önlememiştir. Bununla birlikte, dünyadaki sistem karşıtı hareketlerin son elli ila yüz yıldır gösterdiği yükseliş sonucu, yakın zamanlarda şiddetli bir saldırı altında bırakılmıştır. Gerçekten de günümü ırkçılık, en çiğ çeşitlemeleri bakımından dünya çapında bir miktar meşruluk yitimine uğramaktadır.
Kutuplaşmanın çıkış noktası:
Yabancı düşmanlığı, düpedüz "yabancı"dan duyulan korkuydu. Tarihsel kapitalizmdeki ırkçılığın "yabancılar"la hiçbir ilgisi yoktur. Tam tersine. Irkçılık aynı iktisadi yapı içindeki çeşitli işçi kesimlerinin birbiriyle ilişki kurmasını kısıtlamanı biçimidir.
Reklam
Son yüzyılda Müslümanlara karşı hortlanan "İslâmofobi" dalgası, tarihte eşine rastlanmamış bir nefret, ırkçılık ve kin barındırıyor. İslâm'ın terörle yan yana anılması 20-30 yıl gibi bir süreyle sınırlı. İslâm tarihinde, Müslüman âleminde neden yaşadığımız asra kadar terör örgütleri ortaya çıkmadı? Niçin İslâm son 20 yıl gibi bir zaman zarfı içerisinde terörle ilişkilendiriliyor? Bu soruların cevabı teolojik olmaktan çok politiktir. Kapitalist ülkeler çıkarları uğruna tüm dünyayı özellikle de İslâm âlemini savaş alanına çeviriyor. Daha fazla silah satma arzusuyla nice savaşlar çıkartıldı, nice insanlar katledildi. Kapitalizm, gelişmesine engel olarak gördüğü İslâm ve Müslümanları şeytanlaştırıyor adeta.
214 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.