irem

9. ... , gerçek anlamda sadece tanrı bilgedir, söz konusu kehanet de aslında bunu anlatmak istiyor. İnsanlara özgü bilgeliğin çok küçük değeri vardır, belki de hiçbir değeri yoktur. ...
Sayfa 38 - Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
Reklam
8. ... Zanaatlarını güzel bir şekilde icra etmeleri yüzünden, çok daha önemli başka alanlarda da bilge olduklarını sanıyorlardı ve bu kusurları sahip oldukları bilgeliği gölgeliyordu. Sonunda, kehaneti doğrulamak üzere söyle bir ikilemde kaldım: Herhangi bir alanda onların anladığı şekilde bilge ve onların anladığı şekilde cahil olmaktan kaçınmalı mıydım, yoksa onlar gibi (kendini bilge sanan bir cahil) mi olmalıydım? Hem kendime, hem de kehanete, "olduğum gibi kalmak daha iyidir" yanıtını verdim.
Sayfa 38 - Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
Sokrates'in Savunması
6. ... "Gördüğüm kadarıyla, ikimiz de güzellik ve iyilik hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. O, hiçbir şey bilmediği halde bir şeyler bildiğini sanıyor, oysa ben hiçbir şey bilmemekle birlikte bunun bilincindeyim. Bu durumda, hiçbir şey bilmediğimi bildiğim için, az da olsa ondan daha bilgeyim sanırım."
Sayfa 36 - Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sokrates - ..... Tanrı bize bütün iyilikleri bağışlarken, bizim onlara verdiklerimiz yararı ne? Yoksa bu ticari ilişkide onlardan bütün iyilikleri alacak, ama onlara karşılığında hiçbir şey vermeyecek derecede üstün müyüz?
Sayfa 25 - Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
"Neticede onlar adına düşünüp karar alan biri var. Peki bizim mesuliyetlerimizin, acı veren iç hesaplaşmalarımızın neden olduğu sıkıntıyı kiminle paylaşacağız? Her yeni günle birlikte ölüme bir adım daha yaklaştığımızı bilerek nasıl huzur içinde uyuyacağız? Koca bir boşluğa düşmemize neden olacak ölüm korkusundan kime sığınacağız? Gece gökte binlerce yıldız gözlerimizde parıldıyor. Hala hissediyor, düşünüyoruz. Ama o büyük an geldiğinde, kim hiçliğe uzanan nihai karanlığa koştuğumuzu bilmenin neden olduğu acıya ilaç olabilecek? Evet, aşağıdakiler için işler çok kolay. Onlara bir cennet yarattık. Ölümden sonra huzur ve mutluluğu bulabilecekleri bir yer olduğuna ikna ettik onları. ... Biliyoruz ki ancak zerre kadar bir bilginin efendisiyiz. Kalan sonsuz büyüklükteki bilinmezliğinse kölesiyiz. Bizi gökyüzünü seyre dalan bir böcekle mukayese edebilirim. Böcek başını kaldırıp gökyüzüne bakar ve, 'Şu bitki sapına tırmanayım. Oradan yıldıza yetşebilirim gibi gözüküyor,' der. Sabahtan akşama dek tırmanır. Sonunda en yukarı çıktığındaysa tüm çabalarının beyhude olduğunu fark eder. Zemin sadece birkaç adım altındadır. Ama gökyüzündeki yıldıza hala işe başladığı anki konumu kadar uzaktadır. Üstelik artık daha yukarı tırmanmasını sağlayacak bir yol da yoktur. İnancını kaybeder. Kainatın sonsuz büyüklüğü karşısında hiçbir şey yapamayacağını idrak eder. Böylece tüm umudunu ve mutluluğunu sonsuza dek yitirmiş olur. "
Sayfa 328Kitabı okudu
Reklam
Reklam
166 öğeden 136 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.