Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Eğer bu adam derse ki: “Ben falcılık yoluyla olsun, tıp açısından olsun, bazı şeyleri inceledim. Denemelerim sonucu, bunların kimisinin doğru olduğunu gördüm ve içimden de bunun doğru olabileceği kanaatine vardım. Böylece bunların kabul edilemez olmadığını, kaçınılması ve uzak durulması gereken şeyler olmadığını gördüm. Oysa Nübüvvet yoluyla
Mevlâ Teâlâ soruyor: "Ne istiyorsun?" Biz de: "Yâ Rabbi! Seni istiyorum." diyelim. Onu bulduk mu her şeyi bulduk. Onu kaybettik mi her şeyi kaybettik.
Reklam
Geceleyin Allah-u Teâlâ Hazretleri bize diyor ki: "Bir şey isteyen yok mu istediğini vereyim?" Biz gene yatıyoruz. Bu demektir ki, bizde kafa yok.
İmâm-ı Şəfiî Hazretleri bir seferinde berbere gittiğinde bir taraftan tıraş oluyor, bir taraftan da: "Sübhânellâhi ve bi hamdihi." diyordu. Berber ona: "Dur dudakların kesilecek." dediğinde o hakikat eri: "Dudaklarımın kesilmesi zikirden geri kalmasından daha hayırlıdır." cevabını verdi.
Debreli Hasan
"Divane aşığın yüreği neden hep yaralıdır bilir misin? Gönlü şâd etmek için önce aklı irşâd eylemek gerekir de ondan. Yoksa aşka düştüm diye ağlar, durursun... Gülü koklamak isterken can evine diken batan bülbül misali..."
Sayfa 151 - Yakın Plan YayınlarıKitabı okudu
"Fenâ hem fi'r-Rasûle ola mâlik." "Sâlik şeyhinde fâni olduktan sonra Rasûlüllah'ta fâni olmaya mâlik olur."
Reklam
Efendi Babam (Kuddise Sirruhû) buyururdu ki: "Kâbil-i hitap bir evladım, benden doğan fakat laf anlamayan yüz bin evlattan daha hayırlıdır.
Bakara 186
Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar.
Lİ-CENÂB-I 'ALİ
( Radıyallahü 'anhu ) Sürdü ceyş-i gamı dilden yed-i imdâd-ı 'Ali Kalb-i mahzûnumu șâd eyledi irşâd-ı 'Ali Kederin var ise evsâfinı tezkâr eyle Dil-i mağmûma verir şevk u ferah yâd-ı 'Ali Ma'delet kişverinin Şâh-ı vefa-perveridir Dâd-hâhâna muhakkak erişir dâd-ı 'Ali Cûdu çok, cür'eti çok, șefkati çok, re`yi metin Ezeli mevhibedir halk-ı Hüdâ dâd-ı 'Ali Zeyl-i ihsânını tut sıdk ile istirhâm et Yetişir her bunalan bî-kese imdâd-ı 'Ali Eylemiştir nice "atşânı bi-hakkın irvâ Câyi'ânı doyurup keff-i kerem-zâd-ı 'Ali Melceim bâr-geh-i Âl-i "abâ'dır FENNÎ Gözümün nûru başım tâcıdir evlâd-ı 'Ali Umarım 'âtıfetinden bizi mahrûm etmez Ìltifât etmedir 'âcizlere mu'tâd-ı 'Ali
Yâ Rabbi! Biz dua etmesini de bilmiyoruz, belki dilimizin ucuyla ediyoruz, Sen becerttir. Ettiğimiz dualardan başka muhtaç olduğumuz diğer duaları Sana teslim ettik, ihsan eyle.
Reklam
Bir nefes hayat ne kadar kıymetlidir, tabi eğer yerli yerine sarf edilirse. Nefs-i emmâre unutturur zikri, fikri, âyeti, hadisi, başka şeyler konuşturmak ister. Bu hayra mâni olmak ister. Vaaz-u nasihat çok büyük şeydir. Toprak ne kadar verimli olursa olsun yağmur yağmadı mı bir mahsul alınamaz. İşte insan da bunun gibidir, ne kadar kabili- yetli olursa olsun vaaz-u nasihat dinlemeden kendisinde hayırdan bir şey olmaz.
"Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve sâdıklarla beraber olun." (Tevbe:119) Şeyhiniz nerede, siz neredesiniz?! Gönül ile ona bağlanın, o za-man bu âyet-i kerîmede emredilen beraberliği yerine getirmiş olursu- nuz. Bu beraberliği yine bu sohbetlerde bulunmakla da yerine getirmiş oluyoruz elhamdülillah. Gönülle de beraber olunmazsa o zaman hal haraptır.
"Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve sâdıklarla beraber olun." (Tevbe:119) Şeyhiniz nerede, siz neredesiniz?! Gönül ile ona bağlanın, o zaman bu âyet-i kerîmede emredilen beraberliği yerine getirmiş olursunuz. Bu beraberliği yine bu sohbetlerde bulunmakla da yerine getirmiş oluyoruz elhamdülillah. Gönülle de beraber olunmazsa o zaman hal haraptır.
Efendi Babamın sohbetleri bize, binlerce erbainden daha çok tesir ederdi. Yani az yemek, az uyumak, zikir ile meşgul olmak sûreti ile yapılacak olan bin erbainden daha tesirlidir sohbet. Efendi Babam öyle sohbet ederdi ki, sanki Mevlâ Teâlâ'yı görür gibi olurduk. Herkesin sohbeti değil, böyle kimselerin sohbeti ihsan mertebesine ulaştırır. Bu zatlar sohbet ehlidir.
"Bir kimsenin: 'Eyvah Allah'ın huzurunda yaptığım kusurlardan dolayı vay bana (yazıklar olsun)! Doğrusu ben alay edenlerdendim.' diyeceği (günden sakının)." (Zümer:56) Ahirette feryat edilecek: "Ey hasretim gel, Allah-u Teâlâ'nın ka- tında çok geri kaldım. O beni güzelliğin aslına kavuşmam için bütün imkânlarla kuşattı ama ben faydalanmadım. Eyvah bize eyvah."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.