Yere atılan tohum, insanın toprağa atılmasına, bir müddet toprakta kalması, insanın kabirde yatmasına, tohumun içinde hayat olması insanın öldükten sonra yine bir hayatın ibkasina; tohumun tekrar hayat bularak dünyaya çıkması, ölünün dirilmesine, ölü topraklarin baharda hayata kavuşması, bütün insanların ölüp tekrar dirileceklerine alamettir.
Salah Bilici
Her neyi görsen, ahiretten bir numunedir. Bir ibrettir. Tabii akıl sahiplerine, bu böyledir. Bakıp ta göremeyenlere bir sözümüz yoktur.
Salah Bilici
Vay olsun o kimseye ki, ömrünü bedavaya verip, cevahirlerden kıymetli olan o ömrü azizi, ma'siyyette harcadı. Bir daha eline geçmeyecek olan o kıymetli ömrünü, Allah'a isyan ile geçirip, arkasında kötü bir nam bıraktı. Huzurullah'tan kovulup, ebedi azaba dûçar oldu.
Salah Bilici
Savm ile zekâtı terk etme sakın
Ölüm uzak deme yarından yakın
İbretle makbere iyice bakın
Ejder gibi bir gün de yutarlar seni
Sayfa 408 - Cilt 3
Aklım var diye söyler tabîbler
Lokman Hekim gibi bilgin olsa ne fayda
Tevhîd etmez ise son nefesde bu diller
Bülbül gibi dilin olsa ne fayda
Malım câhım var diyerek benlik edersin
Ecel şerbetini bir gün sen de içersin
Yalın ayak başın açık bu dünyâdan göçersin
Kârûn gibi malın olsa ne fayda
Ne kadar ilmin olsa kardeşim
Eğer îmân olmaz ise
Sayfa 214 - Cilt 1
Ey Aşkî söylersin ibret almazsın
Ahvâl-i mevtâdan haber sormazsın
Hakk'ın rızâsına süvâr olmazsın
Bu handan elbet göçeriz bir gün
Sayfa 215 - Cilt 1
Ölümünden sonra sâkin olacağın yeri, ölmeden bina eyle
~Hz. Ali
Kalmaz sana işbu cihan
Bir gün ölüm vardır ölüm
Ta ezelden gam ile
Yoğrulan bedendir bu
Can kuşu kafesten uçmadan, iş işten geçmeden, çenen tutulmadan tövbe et. Allahu teala tövbe edenleri sever ve affeder
Kalpten öldü
Kanserden öldü
Beyin kanamasından öldü, der dururuz
Halbuki; doğduğundan öldü, doğmasaydı ölmezdi
Ölüm günü gelip çatmadan tövbe et
Sallû âlâ seyyidinâ Muhammed
Sallû âlâ mürşidinâ Muhammed
Sallû âlâ şems-id-duhâ Muhammed
Sallû âlâ bedr-id-dücâ Muhammed
Sallû âlâ nur-il-Hüdâ Muhammed
Fukaraya yardım et! Kapına gelen fukarayı gönül rızası ile memnun edip gönder. Kapına gelen fukarayı mahrum edersen, sonra, bir zalim, gönül rızası ile vermediğini, elinden zor ile alır.
Sayfa 356 - Salah Bilici, Cilt II