Sen hiç gazete kağıdı ile sarılmış sigara içtin mi?
Tekel İdaresi sigara kağıdı satışını yasak etmişti; kaçak tütün içenlerden parası olanlar, bu kağıdı karaborsadan tedarik edebiliyorlardı. Fakat, halkın ve bilhassa köylülerin büyük kısmı sigaralarını gazete kağıdı ile sarmak zorunda kalmışlardı... Bir gün vatandaşın biri kasaba veya köy kahve- sinde böyle hazırladığı bir sigarayı içerken, fena kokusundan şikâyet ediyor ve bütün iyilik ve kötülükleri en başta bulunana atfetmek (yüklemek) itiyadı (alışkanlığı) ile, Atatürk aleyhinde ağzına geleni söylüyor... Kahvede bulunanlar bir zabıt (tutanak) tutuyorlar... İş hükümete intikal ediyor... Cumhurbaşkanına karşı işlenen suçlardan dolayı takibatta bulun- mak onun (Atatürk'ün) müsaade ve muvafakatına (uygun görmesine) bağlı olduğu için, ilgili Vekil (Bakan) meseleyi kendisine arz ediyor, takibat için müsaadelerini istiyor. Atatürk, Vekile (Bakana) soruyor: - Sen hiç gazete kağıdı ile sarılmış sigara içtin mi? Vekil (Bakan) cevap veriyor: - Hayır, efendim. - Ben içtim, diyor. O kadar berbat bir şeydir ki... Adam haklıdır, ben de olsam aynı şeyi yapardım. Takibata lüzum yoktur. Zavallıyı serbest bırakınız!
ZULMÜN ŞEDÎD BİR NEV‘İ
Dünyâca havâss tanılan insânlardaki meziyet, sebeb-i tevâzu‘ ve mahviyet iken, tahakküm ve tekebbüre sebeb olmuştur. Fukarâ aczi, avamın fakrı, sebeb-i merhamet ve ihsân iken, esârete, mahkûmiyetlerine müncer olmuştur. ********** Bir işte mehâsin ve şeref hâsıl oldukça havâssa peşkeş edilir, seyyiât olsa avâma taksîm edilir. ********** Meselâ, bir tabur ğalebe çalsa, şân ve şeref kumandana verilir, taksîm edilmez. Mağlûb olduğu vakit seyyie tabura taksîm edilir. Meselâ, bir aşiret nâmûskârâne bir iş etse: “Âferin Hasan Ağa!” derler. Fenâlık ettikleri vakit “Tûh! Ne pis aşiret imiş” diyecekler.
Reklam
Dün­yada gerçek arkadaşlıklara o kadar az rastlanıyor ve ne yazık ki artık neredeyse iş işten geçene kadar ciddiyetle düşünmeyi unutan o kadar çok insan var.
Sayfa 148
Örneğin birçok şirket, insanların aynı para karşılığında daha az çalışacağı dört günlük hafta kavramını benimsemeye başladı. Bu bakış açısı, çalışmanın daha insani, daha yaratıcı ve daha değerli bir nitelik kazanacağı gelecekte bir norm haline gelebilir. Hatta toplum olarak, bizim için neyin önemli olduğunu ve nelerle gurur duyduğumuzu yeni baştan değerlendirmemiz bile gerekebilir. Çalışma hayatı değiştikçe, ne iş yaptığımız, haftada kaç saat çalıştığımız ya da ne kadar para kazandığımız gibi meseleler bizim için artık o kadar önemli olmayacak. Yapay zekâ, bir ebeveyne bakmanın da maaşlı işte çalışmak kadar değerli görüldüğü bir gelecek yaratmamıza yardım edebilecek mi? Umarım eder. Umarım ki, yapay zekâ bizi daha insan yapar.
352 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Beril, İstanbul'da Ziraat Mühendisliği okumuş, organik tarım ve ata tohumuna merak salmış genç bir kızdır. Okulu bittikten sonra memleketi Göcek'e dönüp, oradaki topraklara ve halka yardımcı olmak istemiştir. Ve abilerinin desteğiyle tarlaların olduğu arazide tarım yapmaya başlamıştır. Birgün tarlalardan eve dönerken yola yavru bir
Adı Aşk Olmalı
Adı Aşk OlmalıBaşak Kızıltan · Parola Yayınları · 202416 okunma
pek çok iş yeri yapay zekâ uygulamakta zorlanıyor. Bunun nedeni, işletmelerin geliştirme sürecine çok fazla zaman harcamaları. Önceki sanayi devriminde bu mükemmel iş gören bir yaklaşımdı ama hızlı ilerleyen yapay zekâ devriminde artık pek elverişli değil. Söz geli­mi, ürününüzün AI ile güçlendirilmiş bir versiyonunu geliştirmek için yıllar harcarsanız, piyasaya çıkacağı gün geldiğinde eskimiş olacaktır. Yapay zekâ işin temposunu sonsuza kadar değiştiriyor, yani sloganınız yerleştirme olmalıdır, geliştirme değil. Bu AI’ı kullanıma sürmek (tabii stratejik bir yaklaşımla), işler hale getirmek, somut iş yararı elde etmek, başarısızlık durumunda hemen toparlanmak ve hatalarınızdan çabucak ders çıkarmak demektir.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.