73 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
45 günde okudu
Aristoteles - Poetika'yı ararken o sanıp yanlışlıkla aldığım ve değerlendiğim kitap. Dönemin şiir anlayışını ve yazarın özgün düşüncelerini çok güzel anlatıyor. Nitelikli bir şiirin nasıl olması gerektiğini Antik Roma üzerinden anlatsa da bugün durumun çok farklı olmadığını ve yazarın bahsettiği sözde şairlerin nesiller boyu sürdüğünün bir kez daha farkına varıyoruz. Sayın Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, şu kitapların Latince kısmını basıyorsunuz ve hep öğrenmek istediğim ama fırsat bulamadığım Latinceyi bana hatırlatıp üzüyorsunuz. Yapmayın lütfen.
Ars Poetica - Şiir Sanatı
Ars Poetica - Şiir SanatıQuintus Horatius Flaccus · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019359 okunma
75 syf.
·
Puan vermedi
Ana karakterimiz otuzlu yaşlarında bir kadın. Kendisine ilgisi olan yirmili yaşlarda bir adama karşı kendisinin de his beslemeye başlamasının akabinde yaşamaya başladıkları gizli aşk ve o aşkın hazin sonu anlatılıyor. Yazar Halit Ziya Uşaklıgil ve Mehmet Rauf'tan da etkilenmiş. Selim İleri, İş Bankası Kültür Yayınları'ndan yayımlanmış baskıdaki sonsözünde de şöyle belirtmiş: "Ne Firdevs Hanım'ın aldırışsız, pervasız hayatı, ne Suat'ın 'beyaz' bir aşkla sevilişi... Cemil Süleyman Alyanakoğlu'nun genç kadını yapayalnızdır." Maalesef öyle. Ana karakterimizin hizmetini gören hanımefendi dışında gördüğü insan yüzü yok ki o siyah gözlerle karşılaşana dek. Belki de yalnızlığından öyle hoşnutsuz ki aslında bu umutsuz aşka ölesiye sarılıyor genç kadın. --spoiler-- Sonunu az çok tahmin etmiştim; benim asıl tahminim genç kadının da adamı öldürüp ardından intihar edeceğiydi. Tahmin edilebilir bir sondu aslında ama kitabın üslubu ve akıcılığı bu durumu sönümlüyor rahatlıkla. Ayrıca Cemil Süleyman mesleğinden ötürü mü bilinmez -yazarlığından ziyade asıl mesleği tıp doktorluğuymuş- genç kadının roman sonuna doğru yaşadığı o psikozları okura öyle bir anlatmış ki sanki anlatmıyor, gösteriyor da ana karakterle birlikte yaşıyorsunuz o anları. O dönemin "elalem ne der" kaygılarına da çok güzel değinilmiş. Çok merak ediyorum, o siyah gözlerin sahibi bu genç kadını gerçekten sevdi mi, yoksa hepsi genç kadının hissettiği ezadan kaynaklı vehimler miydi?
Siyah Gözler
Siyah GözlerCemil Süleyman · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20202,362 okunma
Reklam
62 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Denizler Tanrısı POSEIDON Zeus'un abisi Poseidon'u, babası Kronos yutmuş ve sonra kusturularak geri çıkarması sağlanmıştı. Bahsettiğim bu olayı da, bu serinin başka bir eserinde okumuş, bilgi sahibi olmuştum. Bu mini kitapta Poseidon'un, nasıl Denizler Tanrısı olduğu hikaye ediliyor. Okumaktan büyük keyif aldım. Seriyi keşfetmiş olmakla kendime büyük iyilik yapmışım Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/Antik Yunan isimli kitabının 388.sayfasında şöyle diyor Posidon için : "Deniz gibi, önceden tahmin edilemeyen bir öfkesi vardı. Denizciler ve balıkçılar, güvenli bir yolculuk içinona dua ederken, zengin denizciler kendisine kurban olarak atlar sunardı." Deniz, dalgalı deniz en sevdiğim olunca, Denizler Tanrısı Poseidon için biraz daha uzun yazdım tabi #poseidon #denizlertanrısı #yurtkitapyayın #mitolojikhikayeler #okudumokuyun #robertkrugmann
Poseidon
PoseidonRobert Krugmann · Yurt Kitap Yayın · 2003215 okunma
Sus! Sus! Daha demin dünya eksiksiz değil miydi? Ne oluyor bana böyle? (...) ...⁵³ ⁵³ İşte Böyle Buyurdu Zerdüşt, IV, "Öğle Vakti", eKGWB/Za-IV-Mittags. Öğle vakti ile mutluluk arasındaki ilişki Gezgin Ve Gölgesi (eKGWB/WS-308) isimli eserin 308 numaralı aforizmasında da yer alır. [İş Bankası Kültür Yayınları, Hasan Âli Yücel Klasikleri Dizisi, Şubat 2014, çev. Mustafa Tüzel, s.151,152] ve Dionysos Dithyrambosları (eKGWB/DD-Sonne-1) [İş Bankası Kültür Yayınları, Hasan Âli Yücel Klasikleri Dizisi, Eylül 2011, çev. Ahmet Cemal] şiirlerinin içinde yer alan Güneş Batıyor isimli koşukta (age., s.28-30) yeniden ortaya çıkar. Yunanca kaynaklar için, bkz. Karl Schleschta, Nietzsche grosser Mittag, Frankfurt, Klostermann, 1954, s. 34 ve devamı.
Sayfa 130 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1.Baskı: Kasım 2015, İstanbulKitabı okudu
132 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bulgakov’dan okuduğum ilk kitap oldu Köpek Kalbi. Bursa Barosu Edebiyat Komisyonu seçimi olarak okuma fırsatı buldum. Yazarın dilini hoş bulduğumu söyleyebilirim. Zaten yaptığım araştırmalar hiciv ustası olduğunu gösteriyor. Kitap 1925’te yazılmış ancak uzun yıllar yasaklı kalmış. Yanlış hatırlamıyorsam 70’li yıllarda yayımlanmış. Sokak köpeği Şarik’in dilinden olan anlatım ve profesör Filipoviç’in Şarik’i ameliyat edip insan hipofizi ve er bezi yerleştirmesi suretiyle insana dönüştürmesi sonucu gelişmelerle anlatılmış. Şarik’in ameliyattan önceki aşağılık yaşamı, profesörün onu evde iyice beslemesi ve ameliyattan sonra kaba saba, sapkınca bir insana dönüşmesi Sovyet devrimine yapılan temel gönderme. Tüm değerlerin üstünde bir Sovyet insanı yaratma projesi sağlam hicvedilmiş. Kitabın içinde de çokça göndermeler mevcut. İş Bankası Kültür Yayınları çevirisinden okudum, çevirmen notu olarak terimlerin anlamlarının verilmesi yapılan göndermeleri daha iyi anlamamı sağladı. Keyif alarak okudum, size de iyi okumalar dilerim :)
Köpek Kalbi
Köpek KalbiMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201919,1bin okunma
572 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
...Kitap Önerisi...
Kitap okumanın bir zamanda ve bir mekânda bulunmak olduğu gerçeğini de göze alıp çıktığımız bu serüvenin ilk durağı olarak Victor Hugo’nun 1831 yılında yayımlanan ve Fransa’nın krallık döneminin karanlık bir portresini bize sunan ‘’Notre Dame’ın Kamburu’’ adlı romanını tercih ettik. Gerek yazarın kendisi gerekse eserin kendisi bir derya, deryanın
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202233,2bin okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.