Yahudilerin Kralı olduğunu söyleyen, para bozanların tezgahlarını devirip tapınaktaki esnafın mallarını ateşe veren adamın sonunda tutuklandığı haberi çabucak yayıldı, insanlar sıradan bir hırsız gibi elleri ayakları bağlanarak sokak sokak gezdirilen bir kralın neye benzeyeceğini görmek için toplandı. Herkes her zaman aynı fikirde olamayacağı için, İsa’yı gören bazısı ona acıdı, bazısı acımadı, kimi dedi ki, Serbest bırakın adamı, delinin teki, kimi de cezasını çekmesinin diğerlerine iyi bir ders olacağını söyledi ve böyle düşünenler çoğunluktaydı.
"İnsanın doğasında olan hiç bir şeyi yasaklamıyordu o. ( İsa)" dedi William, " çünkü gülmek, tanrıbilimcilerin öğrettikleri gibi, insana özgüdür." (Lat) Çok iyi biliyordu (gülmeyi) ama bunu yaptığı hiçbir yerde yazılı değil (Ç.N.)
Sayfa 148Kitabı okudu
Reklam
..Şu sefilin (Beşeriyetin mululuk nedir )sorduğu soruya herkes bir cevap versin dedi . Meclis üyeleri birer birer cevap vermeye başlacılar. Halil: (hz ibrahim)"Mutluluk çalışmaktır, kazanmaktır ve kazandığını paylaşmaktır" dedi. Kelim:(hz Musa)" "Mutluluk iradeli olmaktır» Âdem: "Mutluluk, şeytana uymamaktır, Havvaya uymamaktır. Konfüçyüs: "Bir tencere pirinç pilavına bütün lezzetleri sığdırmaktır." Eflatun: "Her zaman üstün düşünmektir." Aristo: “Mantık! İşte mutluluk budur Zerdüşt: “Mutluluk karanlıkta kalmamaktır." Brahma: "Mutluluk mu? Herkesin fikri neyse onun tam tersidir. Mesih: (hz İsa)“Mutluluk geçmişi unutmak, olanı hoş görmek ve geleceği hiç düşünmemekle mümkündiüir Lokman: "İnsanlar mutluluk kelimesini bütün hüzünlerini bir defada söyleyebilmek için icat etmişlerdir." Hızır: “Mutluluk, ihtirasların giremediği gönüllerde aniden çıkıveren bir hayalettir." Bütün bu sarf edilen sözlerden sonra Hz Muhammad a.s ayağa kalkıp ve ey Beşeriyet dedi "Mutluluk demek, hayatı olduğu gibi kabullenerek ,taşıdığın ağır yüklere razı olmak ve her şeyin daha iyi olabilmesi için çaba göstermektir "dedi...
Cebrâil aleyhisselâm, Nuh aleyhisselâma, «Bu uzun ömrünle dünyayı nasıl buldun?” dedi. «İki kapılı bir ev gibi buldum. Birinden girdim, diğerinden çıkıyorum», dedi. Isa aleyhisselâma, «Bize bir şey öğret de Allahü Teâlâ bizi sevsin», dediler. «Allah'ın sizi sevmesini isterseniz, dünyayı sevmeyiniz, buyurdu.
Seni bildim bileli, ey balçık dünya, başıma nice belalar geldi, nice mihnet, nice dert. Seni sırf beladan ibaret gördüm, seni sırf mihnetten, dertten ibaret. İsa'nın yurdu değilsin sen,
Meryem sordu, ne yapacağız şimd. Ve melek dedi ki her insan gibi yaşayacak ve acı çekeceksiniz.
Reklam
Evet, gözlerinden bir perde kalkmış, aydınlığa çıkmıştı. Fakat bu korkunç bir aydınlıktı. Saçtığı ışıkla o kadar muhteşem bir gerçeği aydınlatıyordu ki, korkmamaya imkân yoktu. Demek ki kendisi bir Osmanlı şehzadesiydi. Yani her an Azrail'in kılıcı altında yaşayan birisi. Buna sevinmek mi, yerinmek mi gerektiğini anlamadan Satı Ana içeri girdi, gülüyordu: - "Müjdeler oğul” dedi. "Gürbüz bir oğlun oldu. Adını ne koyalım?" Deli Kurt, gürler gibi cevap verdi: - "İsa olsun!"
Sayfa 211 - ÖTÜKENKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.