İş ahlakı ilkelerinin Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) kuruluşundan tam kırk yıl sonra, 2001 yılında kabul edilmesi ilginç bir ayrıntı olarak karşımıza çıkıyor.
Din sömürüsü
Din sömürüsünün ekonomik sömürüye alet etme taktiğinin bir örneğini, geçenlerde bir Anadolu kasabasında gördüm. Bir orman ilçesine, konuşma yapmaya gitmiştim. İlçenin köylü halkının hemen tümü orman köylerinde yaşıyor­du ve çok yoksuldu. Bazı kimseler bu köylülere önayak olmuşlar, kooperatif kurdurmuşlardı. Böylelikle, orman ürünlerinin
Reklam
Genç Engels
Engels’in çocukluk yıllarını geçirdiği ortam kendisini zaten Genç Almanya mensuplarının dile getirdiği fikirlere duyarlı kılmıştı. Gerek doğduğu şehrin bir sanayi bölgesinde yer almasından, gerekse babasının fabrikatör olmasından ötürü fabrika hayatının insanları nasıl gayrı-insanileştirdiğini, daha da önemlisi, romantik milliyetçilerin göklere çıkardığı Alman maneviyatçılığının, mistisizmin böyle bir ortamda ne gibi bir işlev gördüğünü yakından görmüştü. İlk yayınlanan eseri olan “Wuppertal’den Mektuplar’da”, mistisizmin ve alkolün işçilere sunulan ve onları, boynu bükük tutan başlıca iki armağan olduğunu yazdı. Öte yandan, işadamları arasında olanların, işçileri alkole teşvik eder bahanesiyle ücretleri en düşük tutanların Piyetistler olduğunu gözlemlemişti.
Sayfa 45 - İletişim
Daha fazla para kazanmak için uğraşan işadamları olmasaydı, ne Kolomb Amerika'ya ne James Cook Avustralya'ya ulaşır, ne de Neil Armstrong Ay'ın yüzeyindeki o küçük adımı atabilirdi.
Bir annenin bir sonraki öğünün varlığından şüphe içerisinde, yavrusu kucağındayken korkuyla döktüğü gözyaşlarının aynısını çocuklarınızın annelerinin yüzlerinde de görmek. Madenlerinizde, metrolarınızda, fabrikalarınızda ruhlarını ayaklar altına alıp katlettiğiniz onbinlerce insanın ruhlarını tir tir titreyeceğiniz ayinlerle yataklarınızın baş ucuna çağırmak. Çocuklarınıza aldığınız barbie bebekleri katlettiğiniz bebeklerin cesetleriyle, aldığınız ayakkabıları ise o soğuk cesetlerin artık kullanılamayacak olan ayakkabılarıyla değiştirmek. Sizler için bir dakika sonrasını dahi öngörülemez yaparak bir dakika sonralarını öngörülemez yaptığınız insanların hissettiklerini sizlere de hissettirmek. Kendi adalet, hak ve hukuk anlayışınızla cehenneme çevirdiğiniz toprakları ayaklarınızın altına sermek. Evlerinizi, yine kendi çarpık adalet anlayışınızla bütün insani haklara tecavüz ederek inşa ettiğiniz hapishanelere çevirmek. Bizlere reva gördüğünüz baldıran zehrini pahalı şarap kadehlerinizde büyülü sözlerle sizlere ikram etmek. Soğuk ve sert yataklarımızda sabahlara kadar akıllarımızı tekmeleyen, hammaddesi tedirginlik ve korku olan düşünce çığlıklarını gerçek çığlıklara çevirip sizleri kuş tüyü yataklarınızda uykusuz bırakmak.Uyanık işadamları, Sürekli aç bankerler, Açgözlü, sinsi ve güç düşkünü politikacılar, Masal satan din adamları, Orantısız silah gücüyle kasılan askerler, Hak hukuk bilmez yargıçlar, Ve dahi sizlerin zavallı şakşakçıları... Kaybedeceksiniz...
Hiç
Dün suç sayılan "ulusal ordu özlemi", şimdi kaçınılmaz bir görev sayılıyor. Fakat bu özleme sahip çıkanlara bakın siz! İşadamları ve sanayiciler, birleşiniz, milyonlarınızdan başka kaybedeceğiniz neyiniz var ki?..
Reklam
1.000 öğeden 791 ile 800 arasındakiler gösteriliyor.