Spinoza felsefesinin muazzam zarafeti işte tam da bu nokta-
da belirir. Evet, “düşkün” ruhlarız biz. En kolaycı bir umudun
peşine düşebildiğimiz gibi, en sapkın, en tahakkümcü tiranlık
tarzlarının bile bizi rahat ettireceğine inanabilir, boyun eğeriz.
Boyun eğmek üzere muazzam karmaşıklığa sahip makineler
ve sistemler yaratmışızdır: Din bunların en yalını, dolayısıyla
en namuslusudur. İşte Spinoza’nın insanı kanını donduracak
sorusu: Tanrı ne işe yarar? Tanrı mı?
Dünya Klasikleri: Okunması Gereken En İyi ve Çok Okunan 20 Kitap...
1.Suç ve Ceza – Fyodor Dostoyevski.
Özeti-Okuyucuyu derinden sarsan ve defalarca okuyabileceğiniz Suç ve Ceza’da yoksul Raskolnikov adındaki bir genç hukuk fakültesini kazanır fakat ekonomik sıkıntılardan dolayı okulunu yarıda bırakır. Bir yandan da paranın aşağılık insanların elinde olmasına öfkelenerek, para sıkıntısı çekmesinin yanlış olduğunu
İŞE YARAR ŞEY
Bir gece yarısı derin bir uykuya dalan Hoca yı, hanımı telaşla uyandırır. Hoca uykulu uykulu sorar:
“Ne var hanım? Ne diye uyandırıyorsun beni?” Hanımı:
“Kalksana efendi” der korkulu bir sesle. “Aşağı katta tıkırtılar duyuyorum. Eve hırsız girdi galiba.” Hoca hiç aldırış etmez;
“Merak etme hanım” der, “eğer işe yarar bir şey bulursa gidip alırız elinden!
Satranç hayat gibidir. Her parçanın kendi işlevi vardır. Bazıları zayıftır, bazıları ise güçlü. Bazıları oyunun başında işine yarar, bazılarıysa sonunda. Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın. Aynen hayatta olduğu gibi, satrançta da skor tutulmaz. On parçanı kaybedip, yine de kazanabilirsin oyunu.Satrancın güzelliği budur işte. İşler her an tersine dönebilir. Kazanmak için yapman gereken tek şey tahtanın üzerindeki olası hamleleri ve anlamlarını iyi bilmek ve karşındakinin ne yapacağını kestirebilmek.