Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
- Yaşamayı sevmeli miyim? - Ancak sevdiğin yolu sonuna kadar yürüyebilirsin.
Evet!.. Erliğin ispat günü böyleydi. Kimi doğrudan canını veriyor yahut canından bir parçayı cephede bırakıyor; kimi yirmi yıl dirsek çürüttükten sonra aşa, uykuya hasret şekilde kendini eritiyordu. Mum misali tükenip başkalarına ışık olabilmek ümidiyle...
Reklam
·
Puan vermedi
Afrikalı Leo
AFRİKALI LEO/AMİN MAALOF Ben Hasan, tartıcıbaşı Muhammed'in oğlu, ben Giovanni Leone de Medici; bir berberin sünnet ettiği, bir papazın vaftiz ettiği ben. Şimdi Afrikalı diye anılıyorum ama Afrikalı değilim Avrupalı da Arabistanlı da değilim. Bana Grenadalı, Faslı, Zeyyatlı da derler ama ben hiçbir ülkeden, kentten ya da boydan değilim.
Afrikalı Leo
Afrikalı LeoAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202214,2bin okunma
İşte Öyle Bir Şey...
Tarifi zor duygulara kapıldım, Hani soğuk bir kış günü, hiç beklenmedik bir anda karşılaşılan eski sevgili tamamen rastlantı eseri en çok üşümüş olan yerinize, sözgelimi burnunuza dokunuverir de içiniz ısınır ya..
Müthiş an;
Ramazanın on yedinci pazartesi günü, Allah'ın Resûlü Hira dağındaki mağarada.. Bir gece evvel rüyalarında muazzam bir şekil, bir heybet, bir sûret, bir edâ, bir ışık, bir renk görmüşlerdir. Bu <<Na-mus-ül - Ekber>> sıfatlı Cebrail'dir. Büyük ve sultan meleklerden bir tanesi.. Pazartesi günü mağarada murakabe ve ibadetin en derin anında, Allah'ın sevgilisine dünya ve madde perdesinde görünüverdi. İnsanoğluna mahsus olmayan ufukların ötesindeki bu manzara karşısında ne hâle gelmiştir? Birdenbire gökler bir perde gibi açılır ve arkasından sonsuzluk âleminin kadrosundan bir şahsiyet, bütün madde tezahürlerini yakıp kül edici, cisim üstü bir cisimlenişle görünüverirse insan ne hâle gelir? Melek o ânâ kadar öteler âlemini tanımayan fakat bütün alemlerin tacı ve efendisi olarak yaratılmış bulunan peygambere hitap etti. - İkrâ (oku).. Âlemlerin Fahri dehşetler ve haşyetler içinde cevap verdi: - Ben okuyucu değilim. Ne okuyayım? Sultan Melek ilerledi. Allah"ın Resûlünü kucakladı, kuvvetle sıktı ve sonra bırakarak tekrar etti. - Oku! Ve kendisinden yine aynı cevabı aldı. Bu hâl üç kere tekrarlandıktan sonra Melek, Allah'tan aldığı ve Resûlüne teslim etmeye geldiği ilk ayeti, başından sonuna kadar okudu. - Oku! Rabbinin ismiyle başlayarak oku! O Rabbinin ismiyle ki, insanı uyuşmuş kandan yarattı. Kalem vasıtasıyle insanlara ilim veren, bilmediği şeyleri öğreten ve yaratmak yalnız kendisine mahsus olan Kerem Sahibi Rabbinin ismiyle oku!
416 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Efenim, yazar Türkiye'de doğmuş büyümüş, okumuş, sonra anavatani Yunanistan'a dönmüş. Sanırım bundandır kitaptaki Türkçe'ye çok benzeyen tabirler. Benzeyen sadece tabirler degil. Okurken toplum yapısının ve tuhaf bir şekilde düşünme şeklini de benzer buluyorsunuz. Belki bunu tarihe bağlayabilirsiniz, nitekim çok içli dışlıydık ama
Hesap Günü
Hesap GünüPetros Markaris · Alfa Yayınları · 20245 okunma
Reklam
"Bir kağıt parçasına kelimelerle sığdıramadığım çocukluğumu resimlerle anlatmak gibi komik çabalarım olsa da hiçbir zaman bir doğum günü pastası çizmedim. Ama annem elektrik faturasını ödeyemediği için yanan bir mumun alevine üflemişliğim çoktur."
KARANFİL KIZ
O zamanlar dünya gerçekten de bir öküzün boynuzlarında durmaktaymış ve Karanfil Kız'ın bu aşırı gelişmiş iribaşa söyleyecek bir çift sözü varmış. Ama dur bak, en iyisi baştan başlayayım. Şimdi bu Karanfil Kız babasını fazla görememekten şikâyetçiymiş. Çünkü adamcağız haftanın her günü, hatta bazen haftasonları bile geç saatlere kadar çalışır,
Onun hayatı pasparlak güneşin altında yürüyormuşçasına ışık saçar.
Amos peygamberin sözleri ise pek açıklayıcıdır: Rab'bin Gününü isteyenlerin vay başına! Rab'bin Gününü niçin istiyorsunuz? O ışık değil, karanlıktır... öğleyin güneşi batıracağım, ve güpegündüz diyarı karartacağım, denizin sularını çağıran, ve onları yeryüzüne döken odur. Demek ki bunlar "eski günlerde" meydana gelen olaylardı. "Rab'bin Günü", Tufan günüydü.
Reklam
Neden akşamlar başkalarının evleri için günü noktalayan bir ışık toplamıdır da bizim evlerimize simsiyah bir pıtrak topu gibi düşer? Biz günden neyimizi esirgedik ki…
Sayfa 24
Mustafa Kemal "Karlsbad'da Geçen Günlerim"i not defterine, günü gününe, kendisi yazmıştır. Yaşadıklarını not defterlerine aktarmak, Mustafa Kemal'in vazgeçemediği tutkularından birisiydi. Bunu bir keresinde şöyle ifade etmişti: "Elim kalem tutmaya beynim fikir yürütmeye başladığı günden daha lise sıralarında bulunduğum zamandan beridir ki, gönlümde hayatımın akışını kaydetmek için bir arzu duyarım." Karlsbad notları içinde yer alan şu düşünceleri de, Mustafa Kemal'in neden not tuttuğuna ışık tutmaktadır: "Gelecekte sessiz ve tamamen tarafsız bir vaziyette ve bir köşede kendi âlemimde yaşamayı başarırsam, ihtimal o zaman hayat hatıralarımı yazmak benim için meşgale olacaktır. Cünkü hayatımın her safhasını bütün ayrıntılarıyla hafızamda tutabiliyorum. Yalnız tarih, gün, isim hatırımda kalmıyor, bunları da ihtimal başka bir vasıta ile sağlarım." Karlsbad günlüklerine bakıldığı zaman gerçekten Mustafa Kemal'in güçlü bir hafızaya sahip olduğu açıkça görülüyor. Bunun göstergesi de günlüklerde yaşadıklarının en ince ayrıntısına kadar yer almış olmasıdır.
Sayfa 153 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Anne Sütü Mucizesi
Neslin sıhhatle devamı, aile müessesine bağlıdır ve evlatlar hiç şüphesiz, ailenin sürur kaynağıdır. Evlatlar, daha dünyaya gelişinde, her misafirden tatlı karşılanır. Hem nasıl karşılanmasın; sevmenin ateşe perde, ikram etmenin sırat köprüsünü geçmeye vesile, birlikte yemenin, kurtuluş beraatı bahşettiği evlat, anne babası için dünya nimetlerinin
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.